Salı, Ocak 22, 2008

ŞEYTAN İŞİ BİR MES'ELE !...

Bu türban, kesinlikle insan işi değil!
Tesettür-örtünme ne kadar İlâhi bir buyruksa, türban da o kadar şeytâni bir şey! Başka türlü olamaz!...
İnsan işi olsa, şimdiye kadar çözülmez miydi? İnsan işi olsa bu kadar kara tabloyu örtebilecek dayanıklılık ve güçte olabilir miydi?
İnsan işi olsa, onlarca yıldır sağcısı solcusu bütün siyâsilerin oy toplamaktaki en etkili argümanı olabilir miydi?
Memleketin, milletin, devletin başında devâsâ mes'eleler varken; iktidarın da, muhalefetin de türbandan başka meseleleri yokmuşçasına var olabilir miydi?!...
Sağcı siyâsetçinin de, solcu siyâsetçinin de türbandan başka halledecek işi yok!...
Ordumuz dağlarda, kırsalda eşkiya ile sıcak temasta. Terör örgütü nerdeyse can veriyor. Ama "Şehirlerde bomba yüklü araçlar var!" diye medya terör estirmeğe devam ediyor!... Başbakan ise; "Türbanı bir cümlede hallederim." diye müjde veriyor!
PKK talimatıyla, yasaları delmek için bağımsız aday olacaklarını hiç saklamadan seçime giren PKK'lılar, Meclisimiz'e kadar girip sahte yeminler ediyor. En milliyetçi bilinen siyâsilerimizle tokalaşıyor. Milyarlarca lira maaş alıyor. Ve artık PKK'lı olduklarını da söyleyebiliyorlar!
Başbakanımız ise; "MHP'de hazır. CHP olmazsa olmasın. Türbanı hallediyoruz." diye müjdesini veriyor!...
ABD'den dünyaya sirâyet eden ekonomik kriz; bütün ekonomistlerin ödünü koparıyor. %75'i yabancı sermaye olan borsa dibe vuruyor. Sıcak yabancı ve kontrolü bizde olmayan para kaçtı kaçacak. Önemli değil. Başbakanımız; "Her kes haddini ve yerini bilsin. Ben türbanı halledeceğim." müjdesini haykırıyor!
Sibirya soğukları adını verdiğimiz, oysa aklımız kesti keseli tanıdığımız zemheri soğukları, kara kış donduruyor. Dini söylemli AKP iktidarının, yıllarca methettiği İran Molla Rejimi yöneticileri, Türkiye-ABD yakınlaşmasına tepki olarak doğal gazı kesiyor. Memleketin ciddi enerji krizi ve sıkıntısı var. Önemli mi? Başbakanımız; "Kimse kendisini yasamanın üstünde görmesin. Türban mes'elesini çözüyorum." müjdesini veriyor!...
Öğretmenlerimiz yoksulluk sınırında maaş alıyorlar. Öğrencilerinden ve öğrenci velilerinden çok uzak semtlerde pazarlarda tezgâhlar açarak geçinmeğe çalışıyorlar. Memuriyetten başka bir iş yaptıkları için de yasalara karşı suç işliyorlar. İşgalci Dünya Bankası'nın bir memuru öğretmenlerimizin maaşlarını çok buluyor. Milli Eğitim Bakanımız da tasdik ediyor. Ne önemi var Allah aşkına? Başbakanımız'ın türban mes'elesi var!...
Sokak aralarında açıkça uyuşturucu pazarlanıyor. Uyuşturucu ilköğretim okullarına kadar girdi. Bölücü terör örgütünün en büyük gelir kaynağını bu uyuşturucu tezgâh ve tezgâhtarlarının oluşturduğunu bilmeyen yok. Önemli mi? Siyâsetin ve hükûmetin türban mes'elesini halletmesi lâzım!...
Dört tarafımızdaki dost(!) müttefik komşularımızın ellerinde parçalanmış Türkiye haritaları dolaşıyor. Anadolu'ya ağzı sulanarak salya-sümük heveslenenler var. Üniter yapımız ve bölünmez bütünlüğümüz tehlikede. Kime ne kardeşim?! Başbakanımızın türban mes'elesini çözmesi gerek!...
Aşılmaz bir kal'a velhâsıl-ı kelâm!...
Bir Allah'ın belâsı bu türban!...
Ağzına alanın elinde kalıyor. Eline alanın bir lânet halkası gibi boynuna geçiyor!...
Kurbanlar olasınız baş örtüsüne, tülbente, eşarba, yemeniye...
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: