Cumartesi, Ocak 19, 2008

TENKİT VE TEHDİTÇİLERE...

CHP'nin sol gösterip sağ vurarak, AKP'nin önünü açmaya yarayan davranışlarını sadece hatırlatmakla yetindim hep. CHP'lilere; "Allah aşkına Baykal'a sahip çıkın!" diye yalvararak seslendiğim günleri, hiç unutmadan...
"Bahçeli MHP"nin AKP'ye verdiği açık-örtülü desteklere itiraz ederken, MHP'yi kullanan AKP'ye de kızıyorum elbette. Ama kullanılma gibi bir basiretsizliği, acziyeti gösteren, kullanıldığını fark edemeyen MHP'ye biraz daha fazla kızıyorum. Hele kırk yıllık "Erkek Duruşlu" bir partiyi, "Ürkek Duruşlu" eden ve AKP'ye kullandıran Bahçeli ve "Yol Arkadaşları"na kızgınlığım, kırk kat fazla!
Bu kızgınlığıma, ülkücü sıfatlı AKP destekçisi herkes muhatap...
Taraftarlardan; tenkit, tehdit ve küfürnâmeler alıyorum, AKP'ye kullanılan MHP'ye kızınca!... Tehdit ve küfürnâmeleri kaale aldığımı söyleyemem. Ama tenkitleri veya tenkit ediyorum zannederken yapılan îtirafları, ülküdaşlarımla paylaşmak istiyorum.
Birbirine benzer kelime ve cümlelerle, hemen hemen aynı üslûplarla diyorlar ki: "Hain! Liderimiz Bahçeli ile uğraşmaktan vaz geç! MHP'nin içini boşaltmakla suçladığınız Bahçeli ile aldığımız oylar ortada! Bu oyları Türkeş'le hiç alabilmiş miydiniz? İçi boşaltılmış MHP bu mudur? Haddini bil! vs. vs.."
Evet!
İçi boşaltılmış MHP, tam da budur!
Rahmetli Başbuğumuz'un tek milletvekili olduğu dönemleri de hatırlıyorum. İktidar ve muhalefet vekilleri, mecliste kürsüden konuşurken bile Alparslan Türkeş'in hissedilen varlığından dolayı Türk'e, Türklüğe, Türk Dünyası'na, Atatürk'e karşı asla saygısızlık edemezlerdi. Çünkü anında Türkçe bir tavırla, Türkçe bir uyarıyla muhatap olacaklarını bilirlerdi. Alparslan Türkeş'in kaşlarının çatılması, 450 kişilik meclisin kendisine çeki düzen vermesine yeterdi.
129 vekille ve hükûmet ortağı olarak meclisteyken istisna olarak Ali Güngör çıkmış, o da anında cezalandırılmıştı. 70 milletvekili ile şimdi hem de muhalefet olarak meclisteyken; Türk'ün, Türklüğün, Türk Milliyetçili'nin, Atatürk'ün, ülkücülüğün yerden yere vurulmasına bir tepki mi var?
Töre adına töresizlik yaptırılabilecek kadar heyecanlı bir kaç arkadaşımızı da dışladıktan sonra MHP'de ülkücülük adına konuşacak kimse mi kaldı? Yoksa konuşuyorlar da Meclis TV yayınlamıyor mu?
70 vekilli bu MHP'nin içi boşaltılmamış mı?...
Kazanmak-kaybetmek tarifinde de "Bahçeli MHP" taraftarlarından, "Yol Arkadaşları"ndan farklı düşünüyorum.
Hayatımız mücadeleyle, ömrümüzün büyük bir bölümü sıcak kavgalarla geçti. Yaşayarak öğrendiklerimizden biliriz ki; on kişinin bir kişiyi kavgada dövmesi, yadırganmayacak bir realitedir. Bu kavgada dayak yiyen bir kişi, on kişiye direnmişse, edebildiğince mukabele etmişse dayak yemesine rağmen kavganın gâlibidir. Ama bir kişi; bir kişiden tokat yemiş ve karşılık vermemişse, Hristiyan öğretiyi bahane ederek öbür suratını çevirmişse adı, "şamar oğlanı"dır. Teke tek tokatı yiyip mukabele etmediği için adı, mazlûm değil korkaktır, ürkektir...
Hiç mecliste olmadan; her yerde, her kurumda hissedilen ülkücüler mi, yoksa 129 kişi ile hükûmet ortağı iken bile hiç bir yerde hissedilemeyen ülkücüler mi güçlüydü ve galipti?
Eğer suya sabuna dokunmadan, etliye sütlüye karışmadan, "gelene yenge gidene sağdıç" teşrifatçı mantığıyla AKP'den farklı bir şey söyleyemeden; AKP'nin AB'ciliğine, Medeniyetler İttifakı Projesi'ne, Dinler Arası Diyalog'una, BOP Eş Başkanlığı'na payandalık, koltuk değnekliği, siyâseten yetiyorsa, MHP'ye ne gerek var? Başka bir partide oyları bölmeğe ne gerek var?
Hep beraber sandığa giderek AKP'ye oy vermek daha bütünleyici değil mi?
Sanırım Recep Tayyip Erdoğan ve kurmayları, solun eski çakaralmazlarına tanıdıkları liste toleransını, "Yol Arkadaşları"ndan da esirgemez. Belki bakanlık bile alınabilinir. O zaman %14'leri utanarak söylemektense, %60-70 oyla her yere, her kese siz de kuşbakışı bakma keyfi yaşamaz mısınız?
Yüksekten düşenin canının daha çok yanacağını bilerek bizler de; milletin sizi tepetaklak alaşağı edeceği günün hasret, heyecan ve uğraşılarıyla bekleriz!...
Bir de, bizi; "Taraftardırlar, mazurdurlar. Hâlâ ülküdaşlarımızdırlar." ikileminden âzâd edersiniz.
"MHP'siz Bahçeli" sayesinde ne kadar yabancılaştırıldık farkında mısınız?
Bu yabancılaşmaktan siz de, bizim kadar rahatsız değil misiniz?
Yoksa, "MHP'siz Bahçeli" ve "Yol Arkadaşları"nın, ülkücüden arındırılmış partisinden memnun musunuz?
Memnunsanız da "Eyvallah!". Tercihinizdir. Hakkınızdır!...
Bizler; Bahçeli'ye ve sizlere rağmen , inadına Ülkücüyüz...
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
TEVEKKELTÜ TEAL'ALLAH
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: