Perşembe, Ocak 31, 2008

KARA KOÇUMUZ DA ETLİKMİŞ !...

Oldu mu Karakoç?
Yakıştı mı senin gibi "sevgi adamı" tarifli bir yüreğe?...
"Lambada titreyen alev üşüyor." derken; alevi üşüterek duygu zirvesine çıkmışken seni sevenleri de üşütüp dondurmaya hakkın var mıydı?!
Birileri, adını "şeytan örtüsü" koyduğum türbanın arkasına saklanarak kendilerine türbanı maske ederlerken sen de yıllardır sevgi maskesi mi takmıştın yoksa?!
Başörtüsüne, tülbente, yemeniye kurban olasıcalar; türbanlarını da alıp gitmediler! Bu milletin bir simge kıyafet haline getirilmiş ve bütün takıyyecilerin arkasına saklanacağı kadar da büyütülmüş türban diye bir mes'elesi hiç olmamıştı biliyoruz.
Devletimizin ve kurumlarımızın da baş örtüsü ile bir sıkıntısı yoktu. Yaklaşık 30 yıldır kaşıya kaşıya, her sıkışıldığında siyâsi malzeme edile edile; bütün devâsâ mes'elelerin üzerini örtecek kadar büyütülen bir suni sıkıntı, MHP'nin akıllı bir atağı ile AKP'nin elinde siyasi oyuncak olarak kullanılma özelliğini kaybetti...
Tam şükredecekken, tam MHP'ye bütün Bahçeli muhalefetimize rağmen ağız dolusu teşekküre hazırlanırken; "Ergenekon" adı verilen bir operasyonla, türban gibi dünyanın en güçlü gündem örtüsünün bile üzeri örtüldü!
Sevgili Karakoç'un, -bulunduğu diyalog karargâhına rağmen- kendisini sevmekte ısrarcı olan yüreklere yaptığı saldırı; "Ergenekon Operasyonu"ndan da, Muhteşem Türk Atatürk'ün yedi düvele rağmen bir imparatorluk molozlarından inşa ettiği Cumhuriyet ve demokrasiye türban argümanlı silahla saldırılardan da fazla incitti beni!...
Kilisenin de, havranın da, sinagogun da Allahın evleri olduğunu, bizzat Kur'an'ı Kerim'in söylediğini çok iyi bilmesi gerektiğine inandığım ve sevgi adamı sıfatlı birisinin; "Kilise Türkçüsü bir televizyon kanalı, mantıklı-dengeli insanlar yerine, hamaset tellallığı yapan, hatta daha ileri giderek savaş çığlıkları atan zevâtı seçip seçip konuşturuyor..." sözlerini anlamakta sıkıntı çektim!... Birilerini hamaset tellallığı ile suçlarken kendisinin de hamasi kulvarların değişmezi olduğunu unuttuğunu gördüm! Eğer unutmadıysa yine yıllarca hamaset adamı tarifiyle de bizleri kandırmışmış demek ki!...
Haçlı tarafından yüzlerce yıl çekiştirildikten sonra parçalanıp ufaltılarak, akdenize uzanan bir kısrak başı kadar bırakılmış Anadolu'da; etnik farklılıklar yaratmak için yırtınanlarla, 200'den fazla cemaatlere bölünmüş İslâm'da bütünlüğü sağlamak yerine, birbirine saldırtmayı yeğleyen ama Haçlı ile birlikte; "Dinler Arası Diyalog", "Medeniyetler Arası İttifak" teslimiyetleriyle, İslâm'ın ruhunu inkâr eden Haçlı ile beraber "Ilımlı İslâm" modelini savunanlarla aynı karargâhta olmasına rağmen aklımızdan asla "Haç'ı koynundan çıktı!" tarifini yapmadığımız gibi yapanlara da sertçe müdahele ettiğimiz birisinin, bu cümlelerini anlayamadım! Anlayamam da!...
Bir günahkâr nasıl ki müslüman diye cehennemden muaf değilse, hiç kimse de şucu bucu olduğu için suçluysa elbette cezadan muaf değildir.Ve Karakoç'un da çok iyi bildiği gibi bir insan, suçu kesinleşip cezalandırılıncaya kadar, tutuklu da olsa sadece zanlıdır ve bütün vatandaşlık hakları bakidir... Ayrıca çoğu kez yasaların cezalandırdığı ama kamu vicdanında kahramanlaşmış isimlerle doludur bu milletin geçmişi!...
Demek ki adı Karakoç ta olsa, şiirleriyle gönüllerde "Sevgi Adamı" tarifini almış biri de olsa; BOP Eş Başkanı'nın bulunduğu, Diyalogcuların bulunduğu, Medeniyet İttifakçılarının bulunduğu bir safta ve karargâhta olduğu için, doğrulara saldırabiliyormuş!...
Biz bu saldırıları ve saldırtanları İstiklâl Mücadelemiz döneminde de, hem de çok daha sert şekilde yaşamış ve atlatmıştık Elhamdülillah...
Allah(c.c.)'ın izniyle bu saldırıları da bertaraf eder, bu linç mantıklı saldırıları da sonuçsuz bırakır ve galip geliriz.
Ama, Karakoç gibi gönüllerde tahtı olan birinin hafızalarda; Kuvvayı Milliyecilere ve Muhteşem Türk Mustafa Kemal'e saldırarak fetvâlarla katline ferman veren şeyh'ül İslâmların akıbetine düşmesine hâlâ gönlümüz razı olmaz!...
Böylesi bir sevgi zirvesini zorlayan birinin, kastını aşan söylemleridir diye düşünmek; hamaset işe karıştığında aklın tatile çıktığını bilen biri olarak hamasi duygularını kontrol edememiş olduğunu düşünmek istiyorum...
Eğer yanıldıysam, hayatımın en büyük aldatılmışlığını yaşayacak ve maalesef şaşırmayacağım!...
Demek ki kara koçumuzu da etoburlar, kasaplıklar arasına dahil ederek satmışlarmış!...
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
TEVEKKELTÜ TEAL'ALLAH
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: