Salı, Ocak 01, 2008

YAŞAYAN ÖLÜLER...

"Çevrene bak, bir çok ölü göreceksin. Sadece daha önce yaptıkları işi tekrarlayan ve başkalarının yaptıklarını taklit etmekten öteye gidemeyen, yaşayan ölüler!
Onlar, her yerde…"
Yener ATLI

Yener ATLI'nın, çok ilgimi çeken ve -abartısız- yarım saatte kaç kere okunursa o kadar tekrar-tekrar okuduğum cümlesi ile 2008'e selâm vermek istedim.
Hırsızların, arsızların, uğursuzların hâkim olduğu veya hâkim kılınmaya çalışıldığı bir dönemde yaşamaktan sıkılıyor, şikâyetlenmektense elimden geldiğince mücadele etmeğe çalışıyordum.
"Yaşayan ölüler" in hakimiyet kurduğu bir ülkeyi, hiç ama hiç düşünmemiştim!...
Tasavvufun; "Ölmezden evvel ölenler"i ile, bu taklitçilerin, asla kendileri olamamışların, daha önceleri bendenizin; "Hayatlarında asla birşey olamamış hiçler" diye tanımladığım kişilerin bir benzerlikleri olabilir mi diye düşündüm.
Sonra baktım ki gayr-ı ihtiyarî, yine kıskandığım bir tesbite sessizce, içimden muhalefet yapmaya çalışıyorum!
Kraldan fazla kralcıların, yağcıların, yağdanlıkların, siyaset fahişelerinin, dalkavukların başarıları elbette ilk değil. Bu başarıların veya başarı gibi görülen günlerin ömürlerinin çok kısa olduğu da herkesçe bilinen bir gerçek.
Bu günlerin de, "yaşayan ölüler"in hakim gibi göründüğü günlerin de geçeceğini biliyorum elbette.
Gerçeğin; her zaman hayale güç yetirdiğini, yaşayarak bilenlerdenim. Ama hayâl edilmeden hiç bir şeyin gerçekleşmesinin mümkün olmadığını da bilenlerdenim.
2008'le ilgili hayallerimi, faaliyete geçirdim bile.
Hayallerimi paylaşarak "yaşayan ölüler"le savaş başlatmakla başlıyor hayallerim. Çünkü susarsam sıranın bana geleceğini biliyorum artık.
Susarak siyâset yapan suskunların yanlarında, susulması gereken zamanlarda konuşmak gibi zor işleri yapanları da fark ettiğimizi söylemek durumundayım.
Memleketin ülkücüleri, devrimcileri yaşlandılar kabul!...
Ülkücülerin, siyaset yapacakları adresleri, işgâl edildi kabul!...
Memleketin en karizmatik siyâset adamları, yeni siyasi parti kurmaktansa, ülkücülerin partisini işgâl ederek ülkücülerden temizlemeğe soyundular nedense!...
Başardılar da çok gariptir!
"Mozaikçiler"e destek veren "Türkiyeli" söylemi sahiplerine, "Çiçek Bahçesi" söylemiyle tarihin en büyük desteğini veren milliyetçilerimiz oldu!
"Alt-üst kimlik" vehimleriyle millet tarifinin içini boşaltmaya soyunanlara, "Farklılıların farkında olarak ülke yönetimi" sloganıyla, yine en büyük desteği veren milliyetçilerimiz oldu!
"Toplumsal dayanışmanın, siyasal iz düşümü" sloganını da milliyetçi siyasilerimiz söyledi!...
Milliyetçilik yaptığını söyleyen kimliksizler, ülkücüleri; sosyaldemokratlık-demokratik solculuk yaptığını söyleyen kimliksizler, devrimcileri incittiler!...
Türk Milleti'nin milli refleksinin adı olan Ülkücülük siyaset dışına itilince de; AKP, iki kişiden birinin oyunu aldı!...
AKP ile, AKP'lilerle aynı söylemleri söyleyen bir partiye millet niye oy versindi?!...
Hala; "Yapıcı muhalefetimize devam edeceğiz." diye açıklama yapan; Cumhurbaşkanlığı seçiminde, anayasa referandumunda AKP'ye verdiği destekleri gören millet, niye MHP'ye oy versin?...
Önümüzde yerel seçimler var. AKP'den başka seçimlere hazırlanan parti mi var? Başbakan, şimdiden kömürleri-yiyecek paketlerini hazırlatmış bile. Ve bunu çok açıklıkla söyleyebiliyor...
Yarın ki yerel seçimlere; "yapıcı muhalefet"le mi girilecek? Genel Kurmay Başkanımız'ı istifaya çağırarak mı girilecek?
Ülkücülerin siyasî adresleri olan MHP'yi, bu işgâlden kurtarak, yeniden ülkücülerle Kutlu Sefer'e devam edecek bir Ülkücü, geliyor sanki!...
Bir çıksa piyasaya! Bir başlasa dolaşmaya Anadolu'yu! Bir hatırlayarak aramaya başlasa evlerindeki Ülkü Devleri'ni....
Neler olacak neleeeer biliyorum. Vallahi hayâl değil...
"Yaşayan ölüler"den kurtulmak, o kadar da zor olmasa gerek!
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
TEVEKKELTÜ TEAL'ALLAH
Selâm, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: