Cuma, Haziran 27, 2008

ERCİYES'TE BULUŞMAK !...

"Zaman olur hayâli cihan değer."
Bizleri, ülkücüleri, "Ülkü Devleri"ni, devlet ve millete hayat ve ikbâl bağışlayıp sessizce sevdâlarına devam edenleri, hayalleriyle bile başbaşa bırakmayanlara, bir şeyler demek lâzım.
Katıldığım son "Erciyes Kurultayı"nı hatırladım!
Türkiye'nin dört yanından Erciyes'e gelen ve hasret giderebilmenin, birbirlerini görerek yeniden savaşçı sayısı sayanların kucaklaşmalarını Erciyes Dağı, saygıyla kabulleniyordu. MHP Milletvekilleri ve milletvekili aday adayları, Genel Başkan'a görünebilmek için birbirinden habersizmişçesine Devlet Bahçeli'nin istirahat buyuracakları otele doluşurken bizler, hasret ve heyecan yüklü yüreklerimizle, birbirimize görünmek ve gördüklerimizden heyecan ve cesâret alabilmek için Erciyes Dağı'nı karış-karış dolaşıyorduk.
Teşkilâtlarımız iri ve diri kalsın mantığıyla çalakalem yazdığım dönemlerdi! Gidenlere; "Terk edenler!" dediğim ve yüklendiğim için adımın "Bahçeli fedaisi"ne çıktığı günlerdi. Otelin lobisinde, yaptığı 15 dakikalık konuşma sonrasında müthiş yorulan Genel Başkan'la Karşılaşmıştık. Genel Başkan; "Hoca, iki kelimeyle Erciyesi anlatabilir misin?" diye sormuş, yüreğim ağzımda ata ata; "Sayın Genel Başkan, iki kelime fazla! Tek kelimeyle muhteşem!" demiştim bende...
Ama yetkili ve etkili arkadaşların çadırlarda dolaşmalarını; Ülkü Devleri'nin sessizliğinin nedenlerinin araştırılmasını, "Dâvânın Aysbergleri"nin sessiz itirazlarını duyarak kendilerine aktarmalarını arz etmiştim!
Sonraki Erciyes Kurultayları'na ben de katılmadım. Katılamadım! Katılırsam; hasret gidermek için bir araya gelen Ülkü Devleri'nin arasında bana yapılabilecek bir saygısızlık yüzünden sert olayların olmasından korkmuştum!
Keşke'nin şeytan sözü olduğunu, vesvese başlangıcı olduğunu bilenlerdenim ama "Keşke hepsine katılsaymışım." "Keşke katılarak ne olacaksa olsun!" mantığıyla birilerinin renginin, şeklinin belli olmasına katkı verseymişim, diye hayıflanmaya başladım!
"Oğul oğulsa n'eyler baba malını; oğul oğul değilse n'eyler baba malını?" halk tekerlemesini hayata geçirdi "Bahçeli MHP"nin acemi bahçevanı!
Artık "Erciyes Kurultayı" da yok!
Zaten adaylık kriterlerinde Ülkü Ocaklı olmak şartı da kaldırılmıştı! Milletin değil halkın tanıyor olması adaylık için ilk şart olarak belirlenmişti! Ben de; bir iki dostumun tavsiyesi ve ricası üzerine, halâ MHP'de kalmayı ülkücülük olarak tanımlayan Ülkücülerin hatırına Bahçeli hakkında konuşmama kararı almış ve açıklamıştım!
Kurtluktan, güvercin önünde ceket ilikleyerek kuşluğa indirilmiştik! Şimdi de Darvin teorisini ispatlamak için olsa gerek kuşluktan balıklığa dönüşümüz başladı galiba! "Balık baştan kokar." teorisini ispatlayarak Darvinizme katkı veriyoruz!
Bir şeyi çok açıkça, çok tevilsiz olarak söylemek durumundayım; Bahçeli ve yol arkadaşları, Ülkü Devleri'ni çok dikkatle izleyin! Dâvânın Aysbergleri'ni tanıyor ve biliyorsanız çok dikkatle izleyin! Meşrû zeminlerde, meşrû zamanlarda bu yapılanların hesabı sizden mutlaka sorulacaktır. Sorulmalıdır. Türk Milleti'nin istikbali ile milliyetçilik maskesiyle oynayanlardan millet, mutlaka kanaat önderleri vasıtasıyla hesap soracaktır!
Bizler zaten hayalleri olan, idealleri olan bir hareketin mensuplarıyız. Kur'an rehberliğinde ilerleyeceğimiz Turan seferimizde; hayallerimizin arasına "Erciyes Kurultayları"nı da alırız! Bizi bu muhteşem mirastan mahrum edenleri, kendimizden ilelebet mahrum bırakarak cezalandırırız elbet.
Bizler; Dâvâ Adamları, Mücadele İnsanları, Ülkü Devleri, Dâvâ Aysbergleri önderliğinde, kanaat önderi ülküdaşlarımızın teamüllerimize uygun yönlendirmeleriyle sizden de hesap sorarız bir gün!
Erkeğin erkekliği nasıl babanın ölümüyle başlarsa; Ülkücünün ülkücülüğü de Başbuğ'un dünyasını değişmesiyle başlamıştır. Başlamış olmalıdır.
Bir Türk Yiğidinin, Erciyes'e dikeceği sancağı, sabırsızlıkla bekleyeceğim ve iki elim kanda olsa o sancağın altına yalın ayak baş açık koşacağım Allah'ın izniyle... Kurnaz kardeşler tarafından Yusuf'luğa terk edilmiş Ülkücü Oğul, sözüm ve ricam vallahi sanadır!...
Bu sitemnâmem, ülküdaşlarımızla Erciyes'te buluşmak üzere bir vaatleşmemiz olsun inşallah...
"Ergenekon yurdun adı/Börteçine kurdun adı/Onbir sene durdun hadi/Çık ey yüzbin mızrağımız."
"TÜRK'ÜN HERŞEYİ GÜZELDİR VE HER ŞEYDEN GÜZELDİR."
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: