Pazartesi, Haziran 02, 2008

ÖNDER SAV'IN GAYR-İ NİZAMİ SAVI...

Bazen iş kazaları olur!
Her iş kazasının zararı, elbette işin sahibinedir. İş kazasını yapan başkası, zararı çeken başkası olamaz. Ne geçmişte ne de günümüzde tek bir örneği de yoktur! Bu kazalara dikkatle bakmak, dikkatle incelemek gerek!
İş kazalarını genellikle acemiler yaparlar. Ehil insanların, usta insanların yaptıklarına kaza denmez, hata da denemez! Usta adamların hataları, vicdânen ve düz mantıkla suçtur!
Önder Sav, yılların siyâsetçisidir ve siyâseti Türkiye'de yani nüfusunun %99'u Müslüman olan bir ülkede yapmaktadır. Konuşmalarında; yanında hiç kimse olmasa bile kendi vicdanı hep ayakta ve müteyakkız olmalıdır. Siyaset devi Rahmetli Osman Bölükbaşı'nın;"İmanım padişah, ben de onun veziri oldum. Bu ikbali de hiç bir hükümet veremez." sözü ile yaşattığı siyaseti hatırlayarak Önder Sav'a bir daha öfkelendim!
Kaş yapayım derken göz çıkardı!
Yapacağı tek şey, ama tek şey bütün Türk Milleti'nden özür dilemek olmalıyken başka işlere soyundu! Bu da bir tarzdır! AKP'nin, bu kadar hoyrat davranmasına rağmen neden bu kadar oy aldığını hala anlayamadıysak, kabahat kimin?
Bu arada usta gazeteci, yakın dostum ve refikim Sebahattin Önkibar'ın bir sorusuna ben de cevap vermek istiyorum. Sevgili Önkibar; "Peki, Önder Bey’in bu sözleri CHP ile irtibatlandırılabilir mi?" diye sormuş ve "Hayır." diye de cevaplamış!
Hayır değil Sevgili Önkibar! Evet hem de en "Eveeeet!"inden!
Bırakın genel başkan yardımcılarını; milletvekili adaylarının sözlerini MHP'ye ve Başbuğ'a irtibatlamadılar mı? Bir emekli savcının "Ezan Türkçe okunabilir." sözünü, MHP'ye irtibatlayanlar arasında CHP'liler hatta Önder Sav'da yok muydu? Tam tersi de var; Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk, Baykal'ın ısrarıyla siyasete girdiğinde meydanlarda yaptığı İslami konuşmalarla CHP'yi müslümanlaştırmamış mıydı? Sonra da o muhteşem emekler inkâr edilmemiş miydi? Eski milletvekillerinin sözleriyle Erbakan'a saldırılmamış mıydı? AKP'li herhangi bir vekilin veya belediye başkanının sözleri, AKP'nin kapatılmasına mesnet teşkil etmeyecek mi?
Önder Sav'ın söyledikleri, direkt CHP ile irtibatlıdır. Kimse irtibatlamazsa ben irtibatlarım! Öyle "Ölüm gelince komşuya atmak..." bize göre değil!
CHP yönetimi, bilhassa Baykal; Rahmetli Alparslan Türkeş'in emekli savcıyı adaylıktan sildiği gibi bir tavır sergilerse ancak milletle barışabilir! Yoksa yıllardır sesli sessiz dillendirilen; "CHP de diğer kurumlar gibi anti islâmi davranışlarıyla AKP'ye oy itekliyor!" tarifi, gerçeklik kazanır!
İslamı siyasi malzeme olarak kullandıkları için de yargıyla başı belada olan bir AKP gerçeği varken, milleti yeniden cumhuriyetten ve Atatürk kazanımlarından soğutarak, istemedikleri adreslere itmenin bir yaptırımı olmalıdır ve bu yaptırımı, kimse beklemezse bile ben, Sn. Baykal'dan beklerim!...
Millete rağmen siyâset olmaz Beğler!
Milletin duygularına, törelerine, mukaddeslerine rağmen siyâset yapılmaz! Önder Sav gibi yılların deneyimli bir politikacısı, böyle bir gaf yapabiliyor ve ısrarla özür dilemiyorsa emeklilik yaşı gelmiştir! Sav'ın davranışları ve sözleri CHP ile çok ve direkt irtibatlıdır!
Bu davranışlar yüzünden, AKP ve Recep Tayyip Erdoğan'dan başka ne CHP'lilerin ne de başka muhalefet partilerinin ekseriyetinin gitmedikleri, gidemedikleri yerlere giden cesur siyasetçilerin emekleri zay olmadı mı? Bu konuyu mutlaka ayrıca işleyeceğim....
Önder Sav'ın Ankara'da sırça köşkte oturarak yaptığı dini küçümseyen gafının izahını kim yapacak, hesabını kim verecek?
Bu CHP'ye mi, yoksa CHP'yi yerden yere vurmak için bahaneye bakan AKP ve dinden geçinen cemaat mensuplarına mı yaramıştır?
Ölürüm böyle ilm-i siyâsete!
"TÜRK'ÜM. BU AD HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN


Hiç yorum yok: