Perşembe, Ekim 22, 2009

ALKIŞ, ALKIŞ, ALKIŞLAR!...

"Hakkı"n alınabileceğini, "Şafak"ları açan, yangın yürekleri ferahlatan bir "Ses"le, hayâl etmek bile çok güzelmiş! Ülkücü yürekler, heyecanı özlemiş!...
Söylerken dile kolay, anlatılırken dinleyene kolay; genel başkan seçilip kendine zorla lider dedirtenin isteği ile, "Ülkü Devleri"nden vaz geçmek, bilmeyene belki kolay!
Elbette kurttan kurt türeyecek. Yavru bozkurtları, ülkücülerin-bizim çocuklarımızı, genç ülkücüleri; genlerindeki Türk Milliyetçiliği duygularına seslenerek ve Alparslan Türkeş'in varlığını bütün dünyaya kabul ettirdiği Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı sıfatıyla, kongreden kongreye -özellikle-kullanılan "Lider-Teşkilat-Doktrin" formülüyle tahrîk ederek elde tutmak kolay!
El oğlunun 30 yıldır, -Emr-i Hakk'la Başbuğ'un alınmasından sonrası hâriç- aşamadıkları Türk Milliyetçiliği engelinin; her ortamda demokrasiyi araç kullandıklarını söyleyerek, demokrasiyi tramvay edip gereken durakta ineceklerini saklamadan, 'Köşk'te imam hatiplinin oturacağı günler yakındır.' diyerek, Türk kimliğinden ve Türk Milliyetçiliğinden rahatsızlıklarını hiç saklamadan gelenlerin; ümmetçilik ve demokras maskesiyle bölücülere insan hakları diye destek verenlerin önlerindeki engelleri demokrat(!)ça kaldırıp istedikleri yerlere gelmelerini seyrettikten sonra, girilen kongre sürecinde, ülkücüler arasında bağırıp çağırmak kolay!
Milliyetçi Haretket Partisi Genel Başkanlığı'na adaylığını açıklayan Hakkı Şafak Ses'i, yandaş tarifli bir televizyonda izledim. Çapraz sorulara doğaçlama verdiği akıl destekli, Ülkücü edepli, vakûr cevaplarıyla; "Hakkı" alabilecek, "Şafak" ları açan bir "Ses" olarak algıladım. Ülkücü irâde ile kurulacak yarınları hayâl ederek, heyecanlandım!...
Sevgili Yavuz Selim Demirağ'ın, MHP'den tasfiye edilen Ülkü Devleri listesini; her vilâyetten tasfiye edilenleri de ekleyerek istemediğimiz kadar uzatmak mümkün! Ne hikmetse ve nasıl anlaşılmaz, anlatılamaz bir hâl ise; tasfiye edilen Ülkü Devleri de, bu ülkü devlerini Bahçeli'ye rağmen sevdiğini söyleyen bütün ülkücüler de hain!...
MHP tarihine, taşınmaz bir yük olarak kalan hükümet ortaklığı günlerinde; ülkücü hareketin her milimetre karesinde var olan, Başbuğ'un cezaevinden ülkülerle irtibatını sağladığı ehîl bozkurtlardan olan ve Rahşan Ecevit'in ülkücülere saldırmasına, ülkücü yürekleri ferahlatan cevabı veren Ali Güngör'ü ihraç eden bu zihniyete göre; üç buçuk yıl ceket önü açılmadan, yanında sigara içilmeden ve ondan çok şey öğrenildiği ifâde edilerek korunan bir Koltuk uğruna, Ecevitler'e karşı Bahçelice susarak tahammül edemeyen Ali Güngör, hâin!
Tuğrul Türkeş'i; babasının partisi(!) elinden alındıktan sonra yalnız bırakmayarak Oğul Türkeş'le istifa eden, kurulan ATP (Alparslan Türkeş Partisi)'yi sonradan D. B.'nin yanına dönen Oğul Türkeş'e rağmen ayakta tutan, Başbuğun Teşkilatlardan sorumlu genel başkan yardımcısı Sn. Oktay Öztürk ve ülküdaşları, hain!...
Son İstanbul kongresinde, Devlet Bahçeli'ye rağmen kongreden görev talep eden Ülkü Ocakları Eski Genel Başkanı Suat Başaran'a neler denileceğinin işâreti, Bahçeli'nin ağzından salonda bizzat verildi!
Suat Başaran ve Atilla Kaya'yı hem yüreklerinden hem de protokolde değil, tirübünlerde Ülküdaşlarının arasında oturmalarından dolayı ayakta alkışlıyorum. Taraftarla ülküdaşın, yol arkadaşıyla ülküdaşın farkını ortaya koyan o kadar ülkücü tavırlar ki, özlemişiz!...
Galiba yolun sonu! Çıkabildiğimiz kadar çıkıp yukardan her yeri göz hapsine alarak kartallaşmak varken, inilebilecek en alçaklarda uçup akbabalardan, çalağanlardan korunan serçeliğe talipliğe karşı, Türkçe bir tavır duruşları... Çok hoşuma gitti! İki Genel başkan'a da yakıştı. Telefonla ulaşamadığım Atilla Kaya ve Suat Başaran Başkanlarımı bütün kalbimle alkışladığımı söylemesem olmazdı! Görüştükten sonra, kendilerinin de rızalarıyla yapılarına yakışan ifâdelerle, bu konuda yazmak istiyorum ki istemeseler de yazacağım!...
"Tendürek'te, Kop'ta, Palandöken'de/ Kurtların payı var gelip geçende/ Ki alırlar vermek istemesen de!"
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: