Pazar, Ekim 11, 2009

BÖYLE Mİ OLMALIYDI?...

Ümraniye Bombaları davasının, tutuksuz sanıklarından, Gazeteci Hayrullah Mahmut Özgür'ün,
8 Mayıs 2009'da; "Bana R. T. Erdoğan’ın Amerikan Konsolosluğu’nda C. Zapsu ile yaptığı bir görüşmenin kaydı geldi. ... Başbakan Erdoğan, Amerikalıların karşısında iktidara gelmesi halinde yapacaklarını tek tek sayıyor. O cd’yi 50 milyon dolara vereceklerini söylediler. Ben üstlerime ... ...'a ilettim. ... almadı, 20 milyon dolara indirdiler. Parasız verirlerse yayımlayacağını söyledi. ... O kayıtlar, AKP’yi yıkabilirdi. Baykal, Bahçeli, Ağar, iktidara talip olmadıkları için kabul etmediler. ... Neo Sevr dediğimiz ABD ile gizli anlaşma. Anayasa değişiklikleri, Kürdistanın kurulması, büyük Ermeni devleti. ... TSK’nin etkisizleştirilmesinin konuşulduğu şeylerdi." şeklinde ifâdesi dolaşıyor haber sitelerinde!
Adı sonradan "Ergenekon"laştırılan bu mahkeme sürecinde, seyrettiklerimizi hatırlayalım:
Kürt Açılımı,Tarihle yüzleşme-özür-Ermeni Açılımı, Patrikhanenin ekümeniklik Açılımı, Kürtçe ve başka dillerde radyo-tevizyon Açılımı, Alevi Açılımı, Köylerin-yaylaların adlarının değiştirilmesi Açılımı, Asimetrik harekâtla T. S. K.'ni yıpratma Açılımı, Demokrasiyi Ordu'nun vesâyetinden çıkarıp Avrupa ve cemaatler vesâyetine sokma Açılımı, cezaevlerindeki örgüt üyelerinin demokrasi sayesinde Gâzi Meclis'te dokunulmazlık kazanma Açılımı, Siyasallaşan bölücülerin Kürdistan sınırı belirleme Açılımı, İstanbul'un Kürt ili ilan edilmesi Açılımı, Askerimizin, madalyalı kahramanların görevlerinden dolayı yargılanmaları Açılımı, Polisimizin şehirlerde PeKaKa'lılar karşısında demokrasi kelepçesiyle çâresizleştirilmesi Açılımı, Kaymakamın terörist cenâzesi törenini seyre mecbûr bırakılması Açılımı, minârelerimizden Türk-Atatürk ve Ordumuza methiye mahyâlarının indirilmesi Açılımı, "Ne mutlu Türk'üm diyene" katalizör düşüncenin tahrîk sebebi sayılması Açılımı veee en sonunda, bütün bu açılımları cem eden "Millî Birlik Projesi" açılımı!
Allah, müstehâkınızı versin!
Allah ile aldatanlarla biz baş edemedik, edemeyeceğiz gâliba, Allah ıslâh etsin!
Araçlaştırılan demokrasi sâyesinde Cumhuriyet Banisini Osmanlı Hanedanıyla mukayese de bu açılımların sağladığı entelliklerden! Bu açılımlar açılımı ve bir cenâze vesîlesiyle hayattaki Osmanoğulları'nı izledik ekranlarda. Yandaş ekrânların birinde Şehzâde Yavuz Selim Osmanoğlu'nun; "Bir yerden maaş alıyorlar mı?" sorusuna irticâlen verdiği; "Biz, Osmanlıyız. Sadece veririz." cevâbıyla çarpılmıştım! Dedem'in; "Beylik, vermekledir." sözünü hatırlamış ve gayrı ihtiyâri sadece veren gencecik Şehzâde ile sadece almakla övünen, kurnaz-demokrat-seçilmiş yöneticileri mukayese etmiştim!
Biri aptalca sadece vermekle, diğeri kurnazca-hârisçe sadece almakla kaim!...
Lisede ayakkabısının delik olduğunu, bir kaç yıl önce partisine maaşlı İl Başkanlığı yaptığını bildiğimiz, şimdi ise dünyanın en zengin sekiz liderinden biri olmasıyla övündüğümüz, suçlu demokrasinin Başbakanzâdeleriyle, bakanzâdeleriyle Şehzâdeyi mukayese ettim sessizce!...
Sadece vermekle mükellef olduğuna inananları tahttan indirerek getirdiği demokrasiyi araç olarak kullananların, tramvay sayıp gereken durakta ineceklerini söyleyenlerin, Muhteşem Türk Atatürk'ün sistemi sayesinde kazandıkları dolayısıyla hiç te şükrân duymadıklarını anladım!
Dahası sadece almakla yetinmeyip Atatürk ve sistemi sâyesinde elde ettikleri "Demokratik Saltanat" gücüyle, millete aptal muamelesi yaptıklarını gördüm!
Sisteme savaş açmış AKP kurmaylarından, Kubilay'ı dîn ve hilâfet adına kesenin torunu olduğu söylenen Bülent Arınç'ın; Orduyu töhmet altında bırakmak için Güneydoğuda askerlik yapanların tamamının Anadolu çocukları olduğunu ve torpillilerin rahat yerlerde askerlik yaptıklarını söylerken mesâne rahatsızlığından çürüğe çıkıp askere hiç gitmeyen ve bir kaç ay sonra dünyayı yerinden oynatan bir düğünle evlenebilen Başbakanzâde 'Torpilsiz Çocuğu' unutmaya ve unutturmaya çalıştığını düşündüm!
Cumhuriyetle, böyle mi olmalıydı? Allah müstehakınızı versin ne deyim?
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: