Cumartesi, Ekim 30, 2010

"CUMHURİYETİN EĞRETİ GELİNİ"!...

" ... yıllara dayanan dostluğumuz doğrultusunda Sayın Cumhurbaşkanı'nın uzun zamandır protokol sorunu yaşadığını ve bundan duyduğu sıkıntıyı biliyordum. ... Cumhurbaşkanı Gül tören kıtasının önünden kırmızı halıda ... Hayrünnisa hanfendi de arka taraftan dolanmak zorunda kalıyordu. ..." (Fatih Çekirge'den)
Bu "eğreti manzara" yı, “eğreti bir protokol” görüntüsünü, Hanımefendiye “eğreti bir tavır” alındığını, "Cumhuriyetin eğreti gelini" vurgusuyla anlatmak ..." gibi eğreti bir "Dolma Kalem"liği, ancak eğreti bir entel becerebilirdi!
Bilinir ki "Çekirge bir zıplar, iki zıplar..." üçüncüyü zıplayamaz çünkü iki zıplamadan sonra adalelerindeki laktik asit birikimi yüzünden yorulan çekirge, üçüncüyü zıplayamaz mış!
Dostluğun, 'eğreti dolma kalem' lerce ne hale sokulabildiğini, eğreti kafalar algılayabilecekler mi bilemiyorum!
Eğreti siyâsilere, eğreti desteklerle; eğreti demokrasinin ne hale sokulduğunun ve bu eğretiliğin öncelikle demokrasiyi bu hâle getirenler olmak kaydıyla hiç kimseye hayrının olamayacağını, hep berâber göreceğiz!
Göreceğiz de ne olacak?
Yıllardır eğreti dincilikle, Eğreti Kemalistlere karşı verilen eğreti demoratik mücâdele ile eğretilerin eğreti amigolukları sâyesinde kendilerinde kerâmet vehmeden eğreti millî görüşçüler sâyesinde eğilmemiş doğrumuz, yerinde eğreti durmayan kurumumuz kalmadı!
Eğreti liderler; eğreti demircilere kumaş, eğreti terzilere de demir verip esvap ve pusat sipârişi verdiler! Nasılsa "Devlet malı deniz, yemeyen domuz.." du! Eğreti terzi ve eğreti demirciler de ellerindeki kendilerine hiç yaramayan malzemeleri ziyân ederek milleti de, devleti de esvapsız-pusatsız bıraktılar!
Eğreti sosyal demokratların eğreti demokratik solcularla rüzgâra karşı yaptıkları sidik yarışından esvabı pislenmeyen kalmadı!
Eğreti hukukun, eğreti bir uygulamasıyla Ziya Gökalp'in bir şiirini okudu diye mahkûm edilen ve eğreti kemalistler tarafından; "Artık muhtar bile olamaz!" diye sevinç naraları atılan, bir Eğreti Kasımpaşalı'yı; eğreti bir destekle, Siirt seçimlerini iptal ettirerek milletvekili eden bir Eğreti Sosyal Demokrat sâyesinde, yıllardır Tayyip Erdoğan'ın Başbakanlığına mecbûruz!
Cumhurbaşkanlığı Makamı'na; "Kardeşim Abdullah Bey" diye çıkarılan bir başka Eğreti Millî Görüşçü, "Eğreti protokol"lerde eğreti dostlarını ağırlıyor yıllardır!
Hükümet etmede sekizinci yılını seyrettiğimiz Eğreti Parti AKP'nin bir "Deprem Çadırı" olduğunu zannederdim yıllardır! Deprem Çadırının da eğreti olduğunu çünkü artçı sûni depremler kesildiğinde herkesin kendi evine dönerek depremde oluşan çatlakları-döküntüleri tamir edeceğini zannederdim!
Benim bu zannım da eğretiymiş!
Kendilerine kırk yıldır "Ağabey" denilen Eğreti adamlar'a, Eğreti Kasımpaşalı'nın iltifatlarıyla atfolunan "Eski Ülkücü" sıfatı ve birlikte yenilen eğreti bir siyâsi yemek sonrası; "Eğreti Deprem Çadırı"nın yerine "Eğreti Kalıcı Deprem Konutları" inşa edildi!
Rüzgâra, yağmura, yakıcı güneşe karşı Eğreti Deprem Çadırı'ndan daha dayanıklı bu "Eğreti Kalıcı Deprem Konutları"; Eğreti Ağabeyler'e câzip geldi!
Çıngıraklı tekenin atlaması halinde, koyun sürüsünün de peşinden atlaması şeklindeki sürü davranışını "töre" diye takdîm eden "Eğreti Türk Büyükleri" de işe karışınca; Eğreti Dostların, eğreti destekleriyle eğreti çadır sakinlerine, bir süre daha tahammül edeceğimiz zannediliyor!
Ama biliyoruz ki bu tahammül de eğreti!
Gerçek kişilerin, Türk Milliyetçileri'nin başlattığı gerçek dip dalgalanması ile Türk Milletinin refleksi olan Ülkücülerin, bütün bu eğretiliklere karşı Türkçe bir duruş sergileyerek, koyun sürüsüne kurt dalmışçasına Eğreti Deprem Çadırını dağıtacağına; herkesi kendi evine yönlendireceğine inancım, her geçen gün biraz daha artıyor.
TANRI TÜRK'Ü KORUSUN. TÜRK TE TÜRK'Ü KORUSUN.
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: