Pazartesi, Ocak 30, 2012

ANKARA KARIŞIK; AKP'DE LAYLAY LOM!

Siyasi partiler Yasası, Seçim Yasası ve Dokunulmazlıklar değiştirilmediği sürece; demokrat söylemlerle milletle alay eden, milletin zekâsını yok sayan; Türkiye'nin seçmen ve sandık istikbâlini Dört Kişi'nin iki dudağı arasına hapseden sistemle barışmam, mümkün değil! Ki bunlardan biri, İmralı'da güya ağırlaştırılmış müebbet mahkûm!...
Sistem diye dayatılan bu zorbalık demokrasi ise bir daha haykırıyorum; "Demokrat değilim!"
Her yangın, yakın komşuları da ilgilendirir! Dört yanımız yangın yeriyken bizim, "İleri Demokrat"larımıza, itirâzımız olabilirdi!
Bir muhalefet partisi Genel Başkanı'nın, sorulan soruya irticâlen verdiği; "Şimdi çatlar ve dağılırsa kaos olur!" cevabından yayılan ürkekliği hazmetmeye çalışırken; Basın ve Medya Ankara temsilcileriyle yaptığı toplantıda, altı doldurularak; "Şu aşamada, siyasi iktidar üzerinde bir kaos yaratılarak spekülasyon yapılmak suretiyle istikrarsızlık, ülkemize bir fayda getirmez! Bugünkü Meclis yapısı, parçalanmış bir AKP söz konusu olsa dahi sağlıklı bir siyâsi iktidarı tekrar ortaya çıkarmaya müsait değildir!" diye AKP'nin dağılmasından duyduğu endişesini te'vilsiz şekilde tekrar açıklayınca, "İleri Demokrat" dokunulamaz'lara itiraz hakkımızdan vazgeçtik!
Önümüzdeki günlerde CHP'de ve MHP'de kongreler var!
Hükümet, yapması gerekeni yaparak anketler yaptırıyor ve anket sonuçlarına göre; AKP'nin, CHP'nin ve MHP'nin oylarında artış varmış! Diğer küçük ve marjinal partilerin oylarında ise erime varmış! La havle vela kuvvete illa billahil aliyyül azîm!
Dünyanın neresinde, hangi sistemde, ne zaman böyle bir garâbet görülmüştür! Demokrasi denilen sistemde, iktidar yıpratıcı değil midir? Üç dönem üst üste seçim kazanılması, demokrasilerde nerdeyse imkânsızken, bizdeki "İleri Demokrasi" diyen Hükümet, üçüncü kere ve oylarını artırarak seçim kazanıyor! Yetmedi! Seçimlerden yedi ay sonraki anketlerde hem iktidârın, hem de muhalefet partilerinin oylarında artış varmış!
Demek ki; Hükûmet, doğru yapıyor! O zaman muhalefet partilerine sormazlar mı: Niye bağırıp çağırıyor, asıp kesiyorsunuz? Demezler mi: Madem sizi bu kadar öfkelendirecek yanlış işler yapıyor, o zaman dağılması niye kaos olsun? Dağılsın diye kaos duâsına çıksanıza! Bu Meclis'ten seçim hükümeti de çıkmayacaksa, siz ne iş yaparsınız?
Demek ki işin aslı başka!
Hükümet, yanlış yapıyor, biiir; Anamuhalefet yanlış yapıyor, ikiii; Başbakan'ın deyimiyle "Yavru muhalefet" yanlış yapıyor, üüüç! Yanlışa yanlışla mukabele etmek zâten yanlışken bir de yanlışa yanlış muhalefet edilince; millet doğruyu yapıyor!
Hükûmete de, Anamuhalefete de, "Yavru Muhalefet"e de; istihzâ ile bıyıkaltı gülerek; "Alayına gider!" argosuyla; "Üçüne de gider!" yapıyor!
Şimdi; milletin "Üçüne de gider!" yaptığı barbut masasındaki üç partiden ikisinde kongre var! Ömrümün 45 yılını mensûbu olarak geçirdiğim MHP'de; üst kongre delegesi değilim, kongre delegesi değilim, hatta üye değilim! Mevcût Siyâsi Partiler Yasası'yla bana heyecan verebilecek bir Genelbaşkan Adayı da yok!
Zâten adaylık hayâl edenler; "Kemik sesleri" demokratik uyarı(!)sını, gününden önce almışlar! Aday adaylığı, artık resmen yürek işi!...
Eeee! Bunun neresi demokrasi? Neresi ileri demokrasi ve neresi kongre? Kime ne bal alandan, pekmez satandan?
11 Şubat'ta, İstanbul'dan Ülkücü bir grup; MHP Genel Merkezi önünde; "Ülkücü İradenin yeniden İhya ve İnşası için Entrikasız Adaletli Kongre Talebi" için toplanacaklarını duyurdular!
İkinci kere söylüyorum, cesûr bir davranış ama; "Avazı iyi avaz da okunan Kur'an olsa!" endîşem de çok canlı!
Netice; canım çok yansa da, vicdânım sızım-sızım sızlasa da, çok endîşeli olsam da, ben de; bal alana da, pekmez satana da eşit mesâfede ve uzağım vesselâm!...
TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ!
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: