Pazartesi, Ocak 02, 2012

NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE...

Yükseğe, yükselmeğe heveslenen ve zirveye yaklaşmışken ayağı kayan birini kurtarmaya çalışan dağcılar gibiyiz!
Tehlike anında uzamaya, uzatmaya müsait düğümlü bir halatla bağlıyız birbirimize! Birimizin ayağı kay/dırıl/mış, uçuruma doğru hızla düşerken halatla tutmaya çalışıyoruz! Halat düşene suikast hazırlığıyla yağlanmış! Halat, yakarak kayıyor avuçlarımızdan, arkadaşımız kayıyor, tutmak için çırpınıyoruz! Canımız avucumuzda yanıyor!
Yukarda bir âkil kişi olsa, halatımızın belli yerlerine tutmamıza kolaylık sağlasın diye düyümler atabilse yağlı halatın elimizden kaymasını durduracak ve halatın ucundaki uçuruma doğru sür'atle düşen arkadaşımızı kurtaracağız! Halatta bir kaç düğüm olsa, yağlı olmasına rağmen elimizden kaymayacak ama yine ipin ucu puştta!
Ekipleşemeden dağcılığa heveslendik! Milletliği bilmeyenlerle milliyetçiliğe kalkıştık!
Eşref-i mahlûkat insanın eksikliğini unutarak, birbirimizi tamamlayıp ekipleşmeden zirveye heveslendik! Birbirimizi gerektiğinde savunma tatbikatı yapmadan yukarıdakileri kıskandık! Zirveye tırmanmak istiyorduk! Bu da zordu! Bu da çok riskliydi!
Yükseklik korkusu olanlardan cambazlık istediler! Bize de "Cambaza bak!" dediler! Cambaz düşecek, biz öleceğiz!
BOP Eş Başkanı düşecek, Türk Milleti parçalanacak! "Hadi ordan! Hadi ordan!"
Ana-babayı sevmek, saymak dînen, hem de ahlâken doğru. Aileyi sevmek, korumak dînen, hem ahlâken doğru! Sıla-i rahîm yani akrabayı, hısımları sevmek dînen, ahlâken doğru. Ailelerden, oluşan kabileyi sevmek yanlış değil. Kabilelerden oluşan aşîrete sadâkat, dine de ahlâka da ters değil. Kabilelerden oluşan halkı sevmek; halkçılık, sosyal adaletçilik, sosyalistlik; dincilere göre ümmetçilik ve kötü değil. Ama sağcı mürâilere, solcu döneklere göre; halklardan meydana gelen milleti sevmek, milliyetçilik ve yanlış! Allah ile aldatan, Dinden-dincilikten geçinenlere göre dînen, şer'en doğru değil! Yalancının Allah belâsını versin!
Bu Allahçılara, bu dîncilere, bu islâmcılara göre; "Sizin en hayırlınız kavminin zulüm ve haksızlıklarını destekleme gibi bir günah işlemeden, kendi soyunu müdafaa eden kimsedir." (Ebû Davud, Sünen, IV, s. 331, no: 5120) diyen Hz. Peygamber(s.a.v.) bile -hâşâ- yanlış söylemiştir!
Yalan söyleyen, Peygamber şefaatinden mahrûm kalsın inşallah!
Milletimizi sevelim dedik. Olmaz, olamaz! Mühim olan takvâdır deyip karşı çıktınız! Birbirini yıllarca dinsizlikle, imansızlıkla; gericilik-yobazlık, irticayla suçlayanlar, Milliyetçiliğe karşı güçbirliği yaptınız! Allah belânızı versin!
Milletliğimizi koruyamadan, "soyumuzu müdafaa" edemeden Devleti koruyamayız dedik! Milleti; sosyal demokratlık-demokratik solculuk yaparak; Allahçılık, dincilik, mezhepçilik, tarikatçilik, cemaatçilik adıyla halklara bölerseniz Devlet çözülür, yok olur dedik! Dinletemedik!
Şimdi Uludere'de ve o bölgemizde; köprüler var, okullar var, hastaneler var; kaymakamlar, valiler, askerler, polisler var; helikopter var, silah var, silahlı kuvvetler var, DEVLET YOK!
Bölücü halkçı PKK'nın bölgesinde, onun güzergâhında, PKK'nın izniyle kaçakçılık yapan yöre çocuklarından 35 sivil, GÖREV ZAYİÂTI olarak ölmüş! Daha önce de Kıbrıs Çıkarmamızda, bir hatayla kendi gemimizi de vurmamışmıydık? Bölgenin Devlete bağlı olduğu söylenen cenâze sahipleri; "Vatan-Mİllet sağ olsun!" demeliydiler! Demediler, diyemediler!
Hayatında bir kere "Türk'üm" dememiş kişiler; bölücüler, sosyal demokratlar-demokratik solcular, dinciler-mezhepçiler-cemaatçiler nerdeyse; "Hepimiz kaçakçıyız!" diye bağırmak üzereler!
Hepiniz bir anda Ermeni olmuştunuz ne oldu ki; hepiniz Halkçı-Kaçakçı olsanız ne olsun?!
Türk Milletinden halk adıyla koparıldıktan sonra, şimdi; "Kürt milleti, kendini yönetmek istiyor!" diyen hâin bölücülere karşı; Türk Milleti'nin bütünleyici, kavrayıcı anlamını zayıflatarak yıllarca "Türk halkı" demekte ısrar eden ve Türk Milliyetçisi sıfatıyla basından-medyadan i'tibâr görenleri; Büyük Türk Milleti'nin vicdânına havâle ediyorum vesselâm...
VARLIĞIM, TÜRK VARLIĞINA ARMAĞAN OLSUN...
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: