Perşembe, Ocak 26, 2012

DÖRT DÖRTLÜK HİÇ!...

Türkiye Cumhuriyeti, bir daha değiştiriliyor!
Birinci 12 Eylül'de, ABD'nin "Bizim çocuklar" sıfatlı beş Generali değiştirmişti! Yaklaşık yedi yıl, patronlarının ta'limâtları ve kafalarına göre değiştirdikleri Türkiye'yi yönettiler! Astıklarını asıp kestiklerini kestiler!
1987'den itibâren İkinci 12 Eylül'e kadar 177 maddelik 1982 Anayasası'nın 85 maddesi değiştir/t/ildi! 24 madde de İkinci 12 Eylül'de değiştir/ti/lince, toplam 109 maddesi değişmiş bir Anayasa ve hâlâ Netekim General ve dört suç ortağının Anayasası ile yönetiliyoruz diye şikâyetler var!
1982 Anayasası'ndan değiştirilmeyen 20-30 madde kalmış! Onlar da; Siyâsi Partiler Yasası, Seçim Yasası, Dokunulmazlık Yasaları'dır herhalde! Birinci 12 Eylül'de, Beş Kişi'lik bir çeteye zorla değiştir/t/ilen Türkiye; bugün de bir başka Beş Kişi'lik İleri Demokrat Örgüt'ün, İkinci 12 Eylül Anayasal Değiştirme zorlamasına muhatap!
Birinci Beş Kişi; "Asmayıp besleyelim mi?" demişti, İkinci Demokrat Beş Kişi; "Beslemeyip asalım mı?" diyor! Önceki asıyordu; şimdiki, Ağırlaştırılmış Ömürboyu Tutukluluk'la tek kişilik hücrede, idam etmeden öldürüyor!
Türk Milleti, kaderiyle oynayanları seyretmeye devâm ettikçe, "değiştim-geliştim" diyen takîyyecilere; değişen-gelişenlere, kamera önünde "dönek, vatan hâini" diyerek saldırıp Meclis'te destekleyen eyyâmcı dokunulamazların taraftarlığıyla oyalanmaya devâm eder!
İleri Demokrasi denilen, yıllarca demokrasi diye dayatılan "sistemsizlik" adlı yönetimle belirsiz bir sona doğru, hızla gidiyoruz!
75 milyon nüfuslu bir ülkenin kaderi, Dört Kişi'nin keyfine mahkûm ve bu Dört Kişi'den biri, "Ağırlaştırılmış Ömürboyu Hapis"le adına tahsîs edilen bir adada hükümlü!
Bu Dört Kişi'den kurtulmadan, bu Dört Kişi'nin tahakkümüne, saltanatına, vesâyetine son vermeden demokrasi adlı sistemle buluşmak, hayâl bile edilmemeli!
AKP'de; "Berâber yürüdük ..." tarifi içindekiler de dahil Erdoğan'ın dediğinin haricinde kimin sözünün, söz itibârı var? Berâber yürüyenerden hangisi, Erdoğan'a karşı önce şâh'laşıp sonra; "Tarihî bir hatâ yaptım!" diye şahbâz'laşmaz?
Y-CHP'de; "Sosyalist solcu" tanımlı, "Gandi" lakaplı Kılıçdaroğlu'nu, o koltuğa getiren bir-kaç kişiden hangisi, bugün söylediğinden yarın dönmez veya değişmez?
MHP'de; -bütün ömrünü Milliyetçi Hareket'te, Ülkücü hareket'te geçirmiş olsa bile- Kimin, Genel Başkan'ın sözünün üstüne söz söyleme yüreği ve yetkisi var? "Benim için 50 ile 21'in farkı yok! Kemik sesleri duyulacak!" demokratik uyarısı(!)na muhatap oldukları ve ısrarla sustukları yazılan kimlerin sözüne, kim niye inansın?
BDP denilen; İleri Demokrasi'ye adım-adım, taviz-taviz gelinirken "açılım"larla siyâsallaştırılan ve "asla dokunulamaz" edilen bölücülerden kimin, İmralı'daki Bebek katili câni'nin vetosuna direnme hakkı veya yüreği var?
İleri Demokrasi'ye terfi ettirilmiş demokratik bir ülkede Başbakan; dindârlık adıyla holdigleşerek devleşen, trilyonlarla telaffûz edilen "dinsiz para"nın kontrolünü elinde tutan bir Cemaat A.Ş'nin Gazetesinin kuruluş yıldönümünde; "Biz manşetlerle çarpışarak bugünlere geldik! ... 'Muhtar bile olamaz' diye manşetlerin atıldığı, yargısız infazla mağdur, mahkûm edildiğimiz günlerden bugünlere ulaştık." diyor! "Bugün 9 yıl öncesine göre çok farklı bir yerdeyiz. İnşallah 2023'te Cumhuriyetimizin kuruluşunun 100. yıldönümünde çok daha farklı bir yerde olacağız." diye devam ediyor!
Ve öylesine İleri Demokratik bir ülke ve öylesine demokrat bir toplumuz ki bir muhalefet partisi Genel Başkanı; "Bu ortamda AKP'nin çatlaması, dağılması kaos oluşturur!" diye muhalefet etmesi gereken Hükümet'e destek verebiliyor!
Ve bu Dört Kişi'nin atadığı kişilerin yaptıkları, yapacakları yasalarla; huzûrumuz, istikrârımız devâm ediyor ve göründüğü kadarıyla da devâm edecek!
Ya bu durumu ve yönetimi hak ediyoruz; ya da bu yönetim ve durumu hak ediyoruz! Ne bu Dört Kişi uzaydan geldi, ne de biz uzaylıyız vesselâm...
"TÜRK'E BAŞ OLAMAZ TÜRK'ÜM DEMEYEN!"
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: