Cuma, Şubat 01, 2008

KALK YİĞİDİM !...

Öncelikle, herşeyden evvel canın sağ olsun Ahmet ÇELİK!...
Gözünüz aydın kara koçlar, ak kuzular!...
Gözünüz aydın dolma kalemler, uzaktan kumandalı siyâsi topaçlar!
Gözünüz aydın yerli işbirlikçiler, BOP Eş Başkanı yandaşları!...
Gözünüz aydın milliyetsiz milliyetçiler!...
Yeniçağ Televizyonu, yayınına son verme kararı aldı!...
Dünyayı Türkçe okutan Yeniçağ ailesi; dünyayı Türkçe izletiyordu dünya ve ülke Türklüğüne...
Dünyayı Türkçe izleyip Türkçe okumakta ısrarcı olan Yeniçağ Ailesi, yine ısrarla dünyayı Türkçe okutmaya devam edecek...
Sevinenlerin hevesleri elbette kursaklarında kalmalıdır ve kalacak...
Abdala âyân olurmuş!
Birkaç gün öncesi Türkçe öfkemize muhatap birilerine, kavgayı tarif ederken; "Kavgada on kişinin bir kişiyi dövmesi, olağan bir gerçektir. Kavgada on kişiye direnen ve mukabele eden bir kişi, dayak yemesine rağmen kavganın galibidir. Ama Bir kişiye karşı direnmeyerek tokat yediğinde diğer suratını çevirene, argo tabirle "şamar oğlanı" denir." demiştik.
Yeniçağ Ailesi Yönetim Kurulu Başkanı Sevgili Ahmet ÇELİK; Türk Dünyası adına, Türkçe ve erkekçe bir duruşla, tek başına yedi değil yetmişyedi düvele karşı durmuştu Yeniçağ Televizyonu olarak!...
Yeniçağ Televizyonu'na; dinli-dinsiz, milliyetli-milliyetsiz, ümmetçi-liberal, diyalogcu-şeriatçi, bölücü-yerli işbirlikçi her kes saldırdı!...
Bu dayanılmaz tazyike direndi Yeniçağ Televizyonu Ahmet ÇELİK'in kişisel desteği ile...
Bu kadar dayanabildi demekki Ahmet Çelik...
Canın sağ olsun yürekli Türk!
İyi ki varsın Ahmet ÇELİK!...
Seni çok seviyorum ve biliyorum ki en az benim kadar seven sayısız Türk var...
Şimdi Yeniçağ Televizyonu'nun susmasına en az bizim kadar üzülen herkese seslenmek istiyorum.
Başta Sıcak Gündem Ailesi olmak kaydıyla, kendisini Türk hisseden, kendisini Muhteşem Türk Atatürk'ün sevdalısı olarak tarif eden, şer güçlerine Türkçe-Atatürkçe direniriz diyen herkesi, her gün en az bir Yeniçağ Gazetesi almaya, okumaya ve okutmaya davet ediyorum...
Biliyorum ki Türk Birliğine inanmış bizleri susturmaya ecelden gayrısının gücü yetmez. Ecel de Emr-i İlâhi olduğuna göre teslimiyetimiz gereği o susuşa amenna...
Başka türlüsü asla mümkün değil biliyorum.
Sadece çok kalabalık olarak başımıza üşüşen leş kargalarını ürkütmek için attığımız naramız yüzünden sesimiz düştü her halde!...
Ama şükürler olsun canımız sağ, ellerimiz-kollarımız işliyor ve ellerimizde kalemlerimiz, sesimiz kadar gür haykırıyor...
Yeniçağ Televizyonu'nun yayınına son verişinin; seven-izleyen herkesi çok üzdüğünü okuyarak, telefonlardan dinleyerek, iletilerden görerek biliyorum.
Ve bildiklerimden hareketle, bu sevenlerin Yeniçağ Gazetesini desteksiz bırakmayacaklarını da biliyorum...
Tekraren canın sağ olsun Ahmet ÇELİK...
"Kalk Yiğidim!
Yine dağ başını duman aldı.
Parçalandı bir kıt'anın toprakları
Arslan payını arslan olmayan aldı!
Kalk Yiğidim!
Yine dağ başını duman aldı."
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: