Salı, Aralık 30, 2008

BİLMEYENE HARAM OLSUN...

Tuhaf bir toplum olduk! Tuhaf bir devlet olduk!
Milletle devlet farklı! Başımıza çuval geçirilir, millet rencide olur ama; "Büyük devletler özür dilemez." diyenler çıkar!...
Komşumuzun, dindaşımızın, kardeşimizin kanı yüzümüze sıçrar, müslümanın feryâdı arşı yırtar ama yandaş ve gayr-ı milli basında-medyada harıl harıl "Noel" eğlenceleri hazırlıkları!...
Burnumuzun dibinde yahudiler, dindaşlarımıza soykırım uyguluyorlar! Okyanus ötesinden gelen ve gelişlerini, "Haçlı Seferi" olarak açıklayan, ABD adındaki müttefik(!)imiz, yıllardır Irak'ta müslümanlara zulüm yapıyorlar. İşgal edilen Irak'ta tecâvüze uğrayan müslüman kadınların feryâtlarını, okyanus ötesinden gelen işgalcinin vatandaşları duydu, protesto etti ama biz duymadık! Duyduysak ta umursamadık! "Bana ne? Hak ettiler!" gibi ne tarihimizle, ne kimliğimizle, ne de dinimizle uyuşmayan bir tavır sergiledik!...
Nüfusunun %99.9'u müslüman olan bir ülkede; müslümanlık adıyla, propoganda yaparak yönetime gelip; Kur'an-ı Kerim'de, yahudi ve hıristiyanların birbirleriyle dost oldukları, onlarla dost olunmaması, onlarla dost olanların onlardan sayılacağı şeklinde ki açık emre rağmen, Haçlı ve Yahudiyle dost olabilmek için olmadık tavizler verdiler!
Haçlı'ya; Türkçe, islâmın emrettiği tavırla karşı koyan, Hz. Peygamberimiz(s.a.v.)'in kabrini yıkmaya niyetlenen Suûdileri tehdit ederek yıkımı engelleyen Muhteşem Türk Gazi Mustafa Kemal'e, dinsizlik te dahil söylemediklerini bırakmadılar! Yetmedi, ABD askerlerine dualar ettiler!
Bu Allahçı, dinci, iman pazarlayıcıların aksine bakın dinsiz(!) Mustafa Kemâl, ne demiş Filistin'le ilgili; "Arapların arasında mevcut olan karışıklığı ve hoşnutsuzluğu kimse bizim kadar bilemez. Biz vakıa birkaç sene Araplardan uzak kaldık. Fakat şimdi kendimize kâfi derecede güvenip kudretimizi bildiğimiz için İslâmiyet`in mukaddes yerlerinin Musevilerin ve Hıristiyanların nüfuzunun altına girmesine mani olacağız. Binaenaleyh şunu söylemek istiyoruz ki, buraların Avrupa emperyalizminin oyun sahası olmasına müsaade etmeyeceğiz. Biz şimdiye kadar dinsiz ve İslâmiyet`e lâkayt olmakla ittiham edildik. Fakat bu ittihamlara rağmen Peygamber`in son arzusu yani, mukaddes toprakların daima İslâm hâkimiyetinde kalmasını temin için hemen bugün kanımızı dökmeğe hazırız. Cedlerimizin, Selâhaddin`in idaresi altında, uğrunda Hıristiyanlarla mücadele ettikleri toprakların yabancı hâkimiyet ve nüfuzunun tahtında bulunmasına müsaade etmeyeceğimizi beyan edecek kadar bugün, Allah`ın inayeti ile kuvvetliyiz. Avrupa bu mukaddes yerlere temellük etmek için yapacağı ilk adımda, bütün İslâm âleminin ayaklanıp icraata geçeceğine şüphemiz yoktur."(27 temmuz 1937-Hakimiyet-i Milliye Gazetesi)
Ve en az benim kadar hayret edeceğiniz bir şey söyleyeyim: Mustafa Kemal'in bu sözlerini, Necmettin Erbakan adına yapılmış bir siteden okuyoruz! Dününü, kolaylıkla inkâr edenler, dindaşına, soydaşına gözü önünde yapılanları görmezden gelenler varken, ve akan her damla kanda, masum çocuk göz yaşlarından yüreğimiz durmalıyken; Haçlı'yla beraber, Noel kutlamaya hazırlananlara, ne diyeyim? Söylemesem de anladılar zaten!
Ama; "Edepsizlikte tekleriz/Kimi görsek etekleriz/Hak'tan da yardım bekleriz/Ne utanmaz köpekleriz..." diye feryâd eden Namık Kemal'i anmadan olmaz!...
2009'a kanla, göz yaşıyla giren İslâm alemine rağmen, Haçlı'yla birlikte noel kutlayanlara, bu memleketin bütün nimetleri, Mehmetçik'in ve şühedânın emekleri, hatta vatanın havası, suyu haram olsun!...
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: