Cumartesi, Aralık 06, 2008

ŞEHÎDİMİN SON ÖRTÜSÜ...

"Ey Başbakan; bu iktidârın uzun sürmesini istersen, şu bir kaç işi yap, şu bir kaç işi bırak: Adâletle iş gör, buna gayret et. Hiç bir zaman zulüm etme. İkincisi gafil olma. Dikkatli ol. Uyanık dur; sana başkasının yüzünden, ansızın, bir suç yüklenmesin. Heves ve öfke anında hiç bir iş yapma! Her iki halde de dişini sık, sabret. Bu bir kaç şeye dikkat edersen, memleket gözetilmiş olur, iktidar uzun sürer ve barış temin edilir: Bütün iyilere hürmet göster ve onları yükselt. Kötülere yüz verme, onları kapına dahi yanaştırma. Kötüye yönelme; iyi kanun koy, ömrün iyi geçer ve saadet sana yâr olur. Ey kanun yapan; iyi kanun koy! Kötü kanun yapan kimse, daha hayattayken ölmüş demektir. Kötü kanunlarla dünyaya hükmedilmez!
Ey Başbakan; dikkat et, kendini şaşırma! Aslını unutma, bunu daima hatırında tut ve düşün. Ey iktidar sahibi; kötü hareket, seni her iki dünyada da inletir. İktidara geldin ve halka yakın oldun, dikkat et. Bu dünya geçicidir. Sen onu şimdiden geçti bil. Ölüm muhakkak gelecektir, sen onu karşına artık geldi bil." (Kutadgu Bilig'den)
Yukarıdaki paragrafı; 'başbakan' yerine 'hükümdar', 'iktidar' yerine de 'saltanat' kelimesini koyarak okuyun, çünkü aslı öyle. Yusuf Has Hacib'in Kutadgu Bilig'inden... Kutadgu Bilig; Türk aklının, Türk vicdânının ve Türk bilgeliğinin, yüzlerce yıla katkı vermiş ve daha nice yüzlerce yıla katkı verebilecek bir öğütnâmesi...
Yusuf Has Hacib'in bin yıllık öğütlerinden sonra, kaldığı yerden, izninizle biz devâm edelim:
Ey iktidar sahibi, Sayın Başbakan; vatanın adının Türkiye, var olan devletin adının Türkiye Cumhuriyeti, devleti kuran halkların adının Türk olduğu bir gerçeğin bayrağıdır Ay-Yıldızlı Al Bayrak... Sizin tabirinizle 'alt kimliği' ne olursa olsun, her kesin ama her kesin bu Bayrağa saygı göstermek, bu Bayrağa ihtiram göstermek mecbûriyeti vardır. Ve bu mecbûriyeti sağlayacak olan erkin başında siz varsınız! Ailesinden beş kişiyi haince katleden PKK'lıların savunuculuğuna soyunan, millet vekili dokunulmazlığı zırhıyla korunan, helâl vergilerimizden milyar-milyar maaş alan, bizim atımıza binip Haçlı'nın düdüğünü çalan, devlet-millet hainleri, haramzadelere, Türk Bayrağı açarak tepki veren Kürt Kardeşimize; gözlerimizin önünde linç uygulayan canilere hadlerini bildirmek te sizin işiniz! Bu vatan sınırları içinde Türk Bayrağını; kimse, ama hiç kimse, konumu ne olursa olsun hiç kimse, tahrîk sebebi olarak târif edemez! Eğer ediyorlarsa, onlara haddini bildiremeyen, yasalarla bend edemeyen siyasi erkin erkliği, kamu vicdânında yargılanır ki yargılanıyor! Çünkü millet olarak biz, Ona selam vermeden uçan kuşun, yuvasını bozarız! Şehîdimizin son örtüsü, semâlarımızın süsüdür o...
Seçim kazanmak veya kaybetmek, devlet otoritesi kaybından, önemli sayılamaz! Devlet otoritesi zayıflatılırsa iktidarın iktidarlığı mı kalır?...
Ey iktidar sahibi, Sayın Başbakan; son zamanlardaki, Milletini temsil eden bir başbakan tavrıyla sergilediğiniz millî duruşunuza devam edin! Belki devede kulak sayılmayacak nisbette kürtçülerden, tahsille sağladıkları cehâletleriyle malûm aydıncıklardan, oy kaybınız olur ama inanın ki kat kat fazlası oyları, bu gayr-ı millilerin inadına alırsınız. Ve o zaman hem siz, hem partiniz, hem de Türk Milleti kazanır. Kırk bin insanımızın -ki bunun otuz beş bini Kürt kardeşlerimizdir- katili bir insanlık yüz karasını; bölücü-şövenizm ve Haçlı destekli tahriklerle savunanlardan, Bayrağımız'ı tahrîk sebebi sayabilecek kadar edepsizleşenlerden, ülke Başbakanı'na "Falan yere gelme!" diye tehdit savuracak kadar pervasızlaşan asilerden hesap sormazsanız, millet sizden hesap sorar!...
Tekraren; burası Türkiye. Bu devlet, Türk devleti. Türkiye Cumhuriyeti yasalarına uymayanları, yasalara uydurmak ta Türkiye Başbakanı olarak sizin göreviniz. İşiniz asla zor değil! Bu densizlere hadlerini bildirirseniz, size karşı olan milliyetçi muhalefette, ciddî bir kırılma olur inanın! Aksi halde Bayrağımız'ı tahrîk nedeni saydıkları için artık alenen düşman görülen, kimlik kaçaklarından daha fazla, size kırılan olur, size kızan olur!...
Çok kanımızı akıttı, canımızı çok acıttılar! Kısas hakkımızı kullanmaya başlarsak, bu asîlerin kıyâmetleri olur! Olur olmasına da, korkarız ki devletimiz zarar görür. Yasalarımızı ve devlet kurumlarını gereği gibi işletin, bu asîleri hizaya sokun artık!...
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: