Pazar, Aralık 07, 2008

İYİ TATİLLER

Bu gün İslâm âleminin bayramı. Kutlu olsun. Bayramımız bayram olsun inşallah...
"Îmanlı" sıfatlı bir Cumhurbaşkanı, îmanlı bir Başbakan, îmanlı bir kabinenin aldığı veya verdiği kararla, bu bayramımızın adı da "9 günlük tatil" oldu!
Üretimlerimize Haçlı tarafından kota koyulduğu, her gün üçerli-beşerli üretken dev şirketlerimizin kapısına kilit vurduğu, her gün 300'er-500'er işçimizin işsiz kaldığı bir ülkede ve işten çıkarmalardan yorulduğumuz için, iş yerleri kapatmaktan yorulduğumuz için, alacağına şahin vereceğine serçe maliyecilerden kaçmaktan yorulduğumuz için, tatili hak ettik Allah için!...
Bir de; bu îmanlı, bayramlarımızı tatile dönüştüren tatilcileri, tatile gönderebilsek! Seyret tatilin bayramlaşmasını ve bayramlaşma sevincini!...
Bayramlar küslüklerin, dargınlıkların yok edilmesine vesîle. Biz de, îmanlı tatil vericilerimiz sâyesinde; Ankara'da küstüklerimizden kaçarak tatil beldelerindeki sezon sonu kefereleri ile barışmaya koşturuluyoruz!... Dönüşlerde de trafik canavarına vekâlet veren Azrail'le barışacağız gene- Allah korusun-!...
Sınırlarımızı yol geçen hanı eden; Haçlı taşeronu, otuz beş bini Kürt olan kırk bin insanımızı "Kürtlere özgürlük" sloganıyla katleden PKK'lılar düşman değil, "suçlu" onlar!...
Türk kimliğimize, cumhuriyetimize, Atatürkümüz'e, Ordumuz'a saldıranlar, düşman değil ve çok gariptir demokratlar suçlu da değil!...
Devletimizin, vatanımızın bütünlüğüne saldıranlar düşman değil ve yine gariptir suçlu da değiller, hatta Meclis'te dokunulmazlık zırhıyla, Cumhurbaşkanı'na, Başbakan'a, Genel Kurmay başkanı'na kürtçe bayram tebriği gönderebilecek kadar demokratlar!...
Bayrağımıza saldıranlar da düşman değiller, hatta suçlu da değiller! Dalgalansın diye yüzlerce yıldır milyonlara varan şehit kanlarımızdan renklenmiş Bayrağımızı, tahrîk nedeni sayabilecek kadar düşmanlıklarını açıklayanlar da düşman değiller! Hatta "suçlu" da değiller!...
Düşmanın olmadığı, suçlunun olmadığı, dolayısıyla küskünlerin olmasının mümkün olmadığı bir yerde elbette bayrama değil tatile ihtiyacımız var!...
"Niye senin oğlun da şehîd olmadı?" sorusuyla şehit yakınlarının, gazilere veya gazi yakınlarına küsecek hali de yok ya!...
Devletimizin zirvesinde; düşünülüp söylenemeyenleri de bilen, bildiğini de fazla değil 7-8 yıl önce millet vekili ünvanıyla söylediklerinden bildiğimiz biri varken;
Yürütmenin başında; düşünülüp söylenemeyenleri bileni oraya taşıyan makam meraklısı olmayan birisi varken;
Türk Milleti'nin temsîl edildiği Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde; Devletin Başbakanı'nı tehdît edebilen, istedikleri zaman istedikleri yerde anarşik olaylar tertipleyebilen, yasalarımızın mahkûm ettiği bir insanlık yüz karasının demokratik haklarını savunmaya soyunan bölücüler varken;
Hükûmet edenlere muhalefet etmekle görevli "Ana Muhalefet" ve "Yavru Muhalefet"; siyâsetin kilitlendiği, çârelerin tükendiği anlarda çarşafın, türbanın, baş örtüsünün, tesettürün setrine, kadınların kıyâfetlerinin arkasına saklanarak kendilerini sağlama alıyorken;
Bu kadar kendini garantiye alma yorgunluğunun sonunda; devletin ve vatanın bölünmezliği uğruna, Bayrağımızın dalgalanması uğruna şehâdete erenlerin, yakınlarının, Ordumuz'un, Güvenlik Güçlerimiz'in, bayramlarda şehit kabrine koşarak içlerine ağlayanlarımızın Bayramları kutlu olsun.
Köşkteki îmanlılara, Başbakanlık ve hükümettekilere, siyâseten onlara yağcılık yapan îmanlılara ise; "İYİ TATİLLER!"...
"Bana yol gösteren benden olmalı
Olamaz Türk'e baş, 'Türk'üm' demeyen"
"VE TEVEKKEL A'LALLAH"
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: