Pazar, Aralık 14, 2008

TÜRKÇE TEK SES, YENİÇAĞ...

Dünyayı Türkçe Okuyan Yeniçağ'lılar;
Dört taraftan dış tazyîklere muhatapken, ev içinden hırsızlarımız yerli işbirlikçilerimiz sâyesinde öküzümüzün bacadan çıkarıldığı bu zor günlerde; kendi vatanımızda asla paryalaşmayacağımızı düşündüren, yarınlardan asla ümîdimizi kestirmeyen sebeplersiniz. Sağ olun. Var olun. İyi ki varsınız...
Sizlerin tenkîd ve tebrîklerinizle can buluyor, sizleri hissederek mücâdelenin şart olduğuna inanıyorum. Ayrıca Yeniçağ'da; Altemur Kılıç, Muhiddin Nalbantoğlu, Durmuş Hocaoğlu, Sami Yavrucuk gibi Türk münevveri aksakallarımızla; Abdullah Özdoğan, Arslan Bulut, Hasan Demir, Hulki Cevizoğlu, Sadi Somuncuoğlu, Cazim Gürbüz gibi branşlarının üstadlarıyla; Yavuz Selim Demirağ, İsrafil Kumbasar, Asri Karaarslan Uzun, Selcan Taşçı gibi ülkücü duruşlu mert Türklerle; sayın Rauf Denktaş gibi yaşayan millî bir kahramanla; Sebahattin Önkibar gibi bir gazeteci düayenle, Vedat Yenerer gibi yiğit bir kalemle; Prof.Dr. Özcan Yeniçeri, Ahmet Bican Ercilasun, Şüayip Özcan gibi münevver eğitimcilerle; gazetemizin Türkçe duruşunu borçlu olduğumuz patron ve yöneticileriyle bir aradalığın; bütün refîklerimle birlikteliğin verdiği müthîş övüncümü beyândan, onur duyarım...
Dünyayı Türkçe Okuyan Yeniçağ Ailesi'nin listesine bakıldığında; adlarını zikredemediğim için aflarına sığındığım kişiler, tek tek incelendiğinde nasıl bir muhkem kalede ikâmet ettiğimiz ve bu kaleden yapılacak bir hurûcun, nelere muktedîr olduğunu görmemek için ya kör olmak, yada görmemek için korkudan gözleri kapatmak gerek...
Duruşumuz net, emeğimiz açık, kazancımız helâl, yoldaşlarımız ehîl, kılavuzlarımız-akıldânelerimiz millî yani bizden, safımız; Türkçe düşünen, Türkçe konuşan, Türkçe rüya gören, Türkçe hayâl kuran, Türkçe uğraş veren Türkler...
Biz Türk'üz, "Ne mutlu Türk'üm diyene." diyen Türkler bizim. Atatürk bizim, biz Atatürk ülkülerinin... Vatan bizim, biz vatanın... Duamız çalışmak, ibâdetimiz cihâd-ı ekber, taatımız kendimizde mahfûz, itaatimiz devlet ve yasalarımıza; baş kaldırımız, hurûcumuz bütün adâletsizliklere, bütün zâlimlere ve Türkçe...
Aslında başka bir şeyden bahsedecektim. Eğitimci olduğunu belirten bir okurumuzun, zahmet ederek gönderdiği iletisini konu edecektim. Onu tesellî edebilir miyim diye iç dünyama daldığımda, kendimi Yeniçağ'ın Türk dünyasında buluverdim!... İzninizle saygıdeğer okurumun iletisini, lâyık gördüğü iltifatları da affınıza güvenle çıkarmayarak arz edeyim:
"Sayın Mustafa Aslan, abonesi olduğum Yeniçağ gazetesindeki bütün yazılarınızı olduğu gibi, 13 Aralık 2008 günlü "fırtına öncesi sessizliği" başlıklı yazınızı da dikkatle okudum. Biz yurtseverleri "Ergenekon" ile sindirmeye çalışan Amerikancı iktidara rağmen kaleme aldığınız bu yazınızdan dolayı size "elinize, yüreğinize sağlık" diyor ve nasıl dua edeceğimi bilemiyorum. Her satırı, her cümlesi ayrı bir değerde olan yazınızın bir yerinde, "Başka bir ülkede var olma mücadelesi mi veriyoruz? Yoksa işgaldeyiz de haberimiz mi yok?" diye soruyorsunuz. Evet, Türkiye işgal altına girmiştir.Yazınızın bir başka yerinde de, milletin sabrının tükenmek üzere olduğunu söylüyorsunuz. İşte bu görüşünüze katılmıyorum. Türkiye işgal altındaymış, vatan elden gidiyormuş, kimsenin umurunda değil. Bir çuval kömüre, bir poşet makarnaya oy veren bir toplumun vatanını savunacağına inanmıyorum. Saygılarımla. Sefer Çetinkaya /Emekli eğitimci"
Açık kimliği ve açık düşünceleri ile bir Yeniçağ'lı... Meslektaşım olmasından onurlanıp bir o kadar da incindiğim okuruma; öğretmence dik durarak Türkleşmek, Atatürk'ün ölmesine izin vermeyerek, "Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak" inancımızla, Yeniçağ Dünyası'ndan dünyaya Türkçe seslenmeğe devamı, tavsiyeden başka bir şey beceremem!... "Aynaya bakan kendini görür." gerçeğinden hareketle; "Ben ne yapıyorum?"u sorgulamaya başlayıp, başkalarının ne yapıp yapmadığını ölçmek gibi bir zaman kaybından vaz geçmemiz gerek dilek ve temennilerimle...
"Bana yol gösteren benden olmalı
Olamaz Türk'e baş, "Türk'üm." demeyen
." (Z. Gökalp)
"VE TEVEKKEL A'LALLAH"
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: