Cumartesi, Aralık 27, 2008

ÇÂRE SANDIK'TA...

Seçim sath-ı mailine girilmiş bir dönemde, armudun sapıyla, elmanın çöpüyle kaybedecek zamanımız yok biliyoruz. Türkiye genelinde birebir tanıdığımız; dünlerine şâhit, yarınlarına kefîl olabileceğimiz Ülkü Devlerinin, önümüzdeki yerel seçimlerde adaylıklarını duyarak heyecanlanıyoruz. Tek şanssızlıklarının, "Taşınmaz genel Başkan Yükü" olduğunu da biliyoruz! Karakterleri ve yıllarca verdikleri mücâdeleleri ile bölgelerince kabul edilmiş "Dava Aysbergleri" Ülküdaşlarımızın kazanabilmeleri için, gerekeni yapmak lâzım...
Seçim sonuçlarının; genel başkanların başarı hanelerine yazılacağını veya yazılmak isteneceğini, böyle bir demokratik zulmün olmadığını da biliyoruz!...
Daha yaraları soğumamış şehitlerimizi ebedîyete uğurlamadan, daha göz yaşlarımız kurumadan, Meclis'te ki PKK temsilcilerinden birinin, yaptığı fiili saldırı ile, daha çok yaralandım! Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne, AB adındaki Haçlı'nın dayatma yasalarıyla ve entrikalarla giren devlet-millet hainlerinin bu davranışına seyirci kalan hiç bir vekîli, -parti ayırmaksızın- ma'zûr göremiyorum! Hele Mehmet Şandır'ın olay sonrası yaptığı, gûya yatıştırıcı mahiyetli konuşması karşısında, şaşırdım!...
Tam da olaya denk gelecek şekilde Sebahattin Önkibar'ın dün bahsettiği, malûm "Töre olayı"nın bir başka mağduru daha var. Hatırlamadan olmaz ,Yozgat Eski Millet vekili Ahmet Ersoy... O da aynı olaydan dolayı cezâ aldı. Ayrıca cezaevindeyken gencecik bir oğlunu kaybetti. Tekrar başı sağ olsun ve yalnızdı! Vefâsızlıkları ve yanlış yapılanları anlatmaya, ne yerimiz ne de zamanımız yeter!...
Savaşlarda, komutanın hatası halinde, inisiyatif alınır! Şimdi ülküdaşlarımız, zor bir seçime girerek bunu yapıyorlar. Şahsî gayretleri ile seçim kazanacaklar. Genel başkandan dolayı, işleri oldukça zor. Bu seçimlerde, sadece Recep Tayyip Erdoğan adaylar/ın/a yük değil !...
Ama milletin, çâreyi kendinde arama zamanıdır. Ülküdaşlarımıza destek vermek ise namus, haysiyet ve vefâ borcumuzdur. Bu ülküdaşlarımız olmasaydı ,yerlerine Aytaç Durak misâli insanlar monte edilecekti şüphesiz...
Tekrâren armudun sapı, elmanın çöpü artık meselemiz olmamalı. Şahsen, seçim süresince Devlet Bahçeli hakkında bir şey söylemeyeceğim!... Bu, bitirilmiş-dağıtılmış bir bütüne zarar vermemek adına değil, Ülküdaşlarıma olan vefâm ve saygımdandır. Seçim süresince, sabredebildiğim kadar susacağım!
AB dayatmalarıyla yapılan yasalarımızdan bir de Türk Milleti olarak, olarak biz istifâde edelim bakalım!... Bu seçimlerde en rahat, bağımsız Ülküdaşlarımız olacaktır biliyorum.
Bir de; bölücü örgüt üyeliğinden yargılanan PKK'lıların, seçilerek meclis'e girmesine izin veren yasalar, acaba Gürbüz Çapan'ın da ceza evinde seçim kazanmasına, izin verecek midir diye meraktayım? Belediye başkanının dokunulmazlığı yok! Ama önümüzdeki genel seçimler için müthîş bir sınav olur... Esenyurt'taki hemşerilerinin ve devlete-millete-Atatürk'e-Cumhuriyete sadık insanların, bu işbirlikçilere karşı Gürbüz Çapan'a destek vereceklerini zannediyorum...
Gerçek manada kanaat önderlerinin, bu seçimlerde akıllı davranacaklarını ümîd ediyor ve adaylıkları kesinleşmiş bütün Ülküdaşlarımı, tebrik ederek başarılar diliyorum. Millî çâremiz, sandıkta Dostlar... Hadi çâre bulalım...
İl genel meclisi oylamasında ne yapacağımı ise zannederim tekrara gerek yok...
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: