Salı, Ağustos 25, 2009

AÇILDIK EY MİLLETİM! ALKIŞLA BİZİ!...

Galiba, çok açıldık, boğuluyoruz!
Bir yanda devlete, yasalara îman derecesinde sâdık, yasanın astığı yakınının acısını; "Şeriatın kestiği acımaz." inancıyla kabullenen; "Vatan borcu, nâmus borcu" diye düğüne gidercesine kınalanarak göreve, hatta bilerek ölüme koşan; şehâdet haberi verilen her ana-babanın değişmez bir onurla; "Vatan sağ olsun!" diye yürek yangınını serinleten Türk;
Öbür yanda; "Devlet neymiş? Millet kimmiş? Anayasa ne? Zorbayım, âsiyim, vermezsen alırım. Verirsen daha isterim. Daha da vermezsen daha fazla öldürürüm!" diye isyân eden hâin!
Bir yanda; vatanî görevinde nâmus borcunu öderken hâinlerce şehît edilen Mehmetçik;
Diğer yanda; vatanın bölünmezliği için Mehmetçiğin itlâf ettiği ziyankâr yaratık!
Bir yanda; "Vatan sağ olsun! Bir oğlum daha olsa onu da vatana kurban gönderirim." diye tek evlâdına ağlayan Türk Ana;
Diğer yanda; ne zaman, nereye gittiğini, ne olduğunu bilmeden, "TeCe öldürdü." diyilerek önüne koyulan, kaçıncı kumasından olduğunu bilmediği, önündeki cesede ağıt yakan zavallı Kürt Kadın!
Bu anaları eşleştirdik, bu iki cenâzeyi denkleştirdik hamdolsun!
Açıldık ey Milletim! Alkışla bizi!...
Bir yanda; on liralık borcu için haber bile verilmeden elektriği kesilen, boş buzdolabında iftar için sakladığı, günlük yiyeceği bozulan yasalara sâdık, işsiz Türk;
Diğer yanda; ahırlarını somyaları ısıtıcı yaparak ısıtan, elektrik tahsilâtçısının asla kapısına uğrayamadığı, FAKFUKFON'dan torpilli yardımlar alan, yeşil kartlı, toprak ağası şerefsiz!
Bir yanda; baklava çaldığı için geleceği yasalarca mahvedilen işsiz Türk;
Diğer tarafta; uyuşturucu pazarında baron, beyaz kadın ticâretinde, 21.yy.da köle ticâretiyle milyarder kadın tâciri nâmussuz!
Türk aç, saygılı-sessiz! Şerefsiz baron, daha fazla hak peşinde ve PeKaKa ile Hükümeti tehdît ederek "Daha fazla demokrasi" isteğinde!
Türk'e, yasaya uyanlara, devlete sâdıklara, her türlü yaptırım mubâh; âsilere, baş kaldıranlara, zehir tacirlerine, kadın pazarlayan gavatlara "Daha fazla demokratik hak" için 12 Kötü Adam'la müzâkereler!
Açıldık ey Milletim! Alkışla bizi!
Bir yanda terörist leşine saygı duruşunda, protokolde çâresiz bir Kaymakam; "PeKeKe olmasa bu günlere gelemezdik." diye övünen vekil teröristler karşısında hukûken çâresiz Genel Kurmay Başkanı'nın; "Sonuna kadar mücâdeleye devam." açıklaması ve bütün Sancakları Ankara'ya toplaması;
Diğer yanda; "Ordu da kendisine fazla güvenmesin!" diye ürüyen, İmralı mahkûmu sehpa artığı!
Açıldık eyyy Milletim! Alkışla bizi!
Bir yanda; okumuş, işsiz, dar gelirli babanın harçlığına mahkûm, yasalara saygılı Türk;
Diğer yanda; sokakları yıkan, araçları yakan, okul kapılarında uyuşturucu satıp lüks arabasını park eden PeKaKa'lı değnekçiye 100 dolar bahşiş veren namussuz!
Adâlet te yok, eşitlik te! Kalkınma da yok, vergisiyle Türkiye'yi omuzlamış Türk'e destek te!
Bir yanda, adı; gayr-ı resmi olarak Kürt Açılımı koyulan kapalı demokratik projeli, nedense çok aceleci bir İktidar;
Diğer yanda; "Herkesi Türk Bayrağı altında buluşmaya çağırıyorum." veya; "Nereye gittiğini bilmediğim gemiye binmem!"diyen muhalefet!
Ak günler her gün biraz daha kararırken "Durmak yoook! Yola devam!" diyen, muhalefete, "Alçak, namussuz!" diyen bir Ak-İktidar ve başında Davos Fatihi, Kasımpaşa'lı bir Başbakan!...
Açıldık eeyyy Milletim! Alkışla bizi!...
Erzurum'dan Prof. Dr. Ahmet Berhan Yılmaz'ı, bütün yüreğimle alkışlayarak...
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: