Perşembe, Ağustos 20, 2009

KARGA KARGA "GAAAK" DEDİ...

Türk Milleti; buruk yüreğimize, kırık kalbimize rağmen Ramazan-ı Şerif'in mübârek olsun. Ramazan'dan yazacaktım. İbâdetin de, kabahatin de gizliliğinden yana olan ben, bu konularda ahkâm kesmeyi otorite olmadığım için sevmem ama yazacaktım!
Huzûra vesîle olmasını niyâz ederek iyi dileklerimi paylaşmayı düşünmüştüm ama serçeyken kucaktan kucağa uçarak büyüyen, büyüdükçe kargalaşan; yazın vırraklayan kurbağa korosuna, sırtına birini alıp dâhil olan ve sezemeyen Sezen'e seslenmek ve kurbağanın gölüne bir taş daha atmaya mecbûr oldum!
Bre serçe yürekli, büyüdükçe küçülen, küçüldükçe edepsizleşen ve rehberliğe soyunup kargalaşan, ucuzca kurbağalaşan, eyyâmcı kadın! Son aktüel beyânın; "Konuştuğum her erkek kocam oldu!" övüncündü! Şimdiyse iktidara yakalık için; "Açılımınızı ailece canı gönülden destekliyoruz. Bu sürecin karşısında duranları iki cihanda da lekeli kabul ediyoruz." demişsin serçeyken küçülen kuşum!
Ramazan'a; kaç Mehmetçik ana-babasının, oğullarının kabri başında gireceğini hiç merak ettin mi? Kaç şehît ana-babasının; sen kucaktan kucağa rahat uçasın diye, canlarını veren Kınalı Kuzularının kabri başında ağladıklarını hiç düşündün mü?
Konuştuğun ve kocalaştırdığın erkeklerin sayısı; sen, konacağın kucakları artırasın diye topraklaşmış Kınalı Yiğitlerin, milyonda biri bile değil biliyor musun?
"Bu sürecin karşısında duranları iki cihanda da lekeli kabul ediyoruz." demişsin! Kılavuzluğa niyetlenip kurbağalığa çıkmış, kargalığa terfî etmişsin bilerek-bilmeyerek!
Sen lekeden, lekelilikten anlar mısın? Veya şu an yaralı şehît ailelerinin, Türk Milletinin gururlu yaralarında leke olduğunun farkında mısın? Ağzına alacağın son kelime, leke değil midir senin?
Sen iki cihânı bilir misin? İki cihânı bilseniz; ailen seni, lekenin en hasıyken madalyalaştırır mıydı? Minik serçeliğe ilk uçtuğun yıllarda, ailenin özellikle de babanın senden utandığını ne çabuk unuttun be uçucu!
Telefonla yalakalaşarak belki bir kaç konser kaparım kurnazlığına soyunduğun Başbakan, hayatında senin kasetini almış mıdır? Bu yakalalığınla, serçelikten kargalığa terfinle, seni seven milyonları ne hâle soktuğunu hiç düşündün mü? Düşünsen kurbağaca vırraklayıp, kargaca gaklar mıydın?
Ne günlere kaldık Ya Rabbi!
Terörist ateşkesten, âsi mahkûm demokratlıktan, eşkiya hükümranlıktan, lekeli lekeden dem vuruyor! Kan içici, bebek katili vampirler; entellerin süslemesi, müttefik(!) ABD ve AB'nin beslemesi, karga ve kurbağaların seslendirmesiyle mazlûmlaştırılmaya çalışılıyor! Siyâsallaşmış terörist zehrini Meclis'te kusmuş, yasa susmuş, Ordu pısmış, polis küsmüş, millet şaşmış!...
"Kürdistan'dan sesleniyorum!" diyecek kadar küstahlaşan bir belediye başkanı karı da; kızların küçük yaşta satıldığından, kadınların töre cinâyetlerine kurban edildiğinden şikâyetlenmiş! İnsanlık dışı bu uygulamalara müdâhele edildiğinde de törelerini yaşayamamaktan şikâyet ederlerdi! Başka türlü olmazdı! Koroları ve solistleri ,birbirinin sırtında vırraklayan kurbağalar; kılavuzları, serçelikten kargalığa terfi eden uçuş ustaları olanlar, doğru davransaydı şaşardım!
Peh peh peh! Lekeden bahseden demokrat lekelerim benim!
Ramazan'ın mübârek olsun milletim...
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: