Cuma, Ağustos 21, 2009

YASAKÇININ İMÂNI...

Kötü idareciler, hiç tanışmayanları ekipleştirirmiş!
Okan Bayülgen; "Sigarayı yakıyorum ve 'Hemen 69 TL'yi ödemek istiyorum. Lütfen makbuzla bir adam gönderin,' diyorum!" diyerek Sigara Yasağını eleştirdiği için Sağlık Bakanlığı'nın bir bürokratı, Bayülgen'i tehdît etmiş! Tehdîtin adı sert uyarı tabi...
Neresinden başlamalı bilemiyorum ki! Böylesine bir komedi, dünyanın neresinde var ki?
Sistemin adı ne olursa olsun hükümetlerin görevi; kurumlar arası uyumla toplumu rahat ettirecek, huzûru-asâyişi temin etmek değil midir?
Ekonomik huzûru sağlayan sorumlu siyasilerden sonra en zor iş, asâyişi sağlayacak Güvenlik Güçleri'ne düşmez mi?
Gaspçıya, kap-kaççıya, adam vurup kaçana, polise ateş edene, eve girene, yol kesene, haraç alana, huzûr ve asâyişi bozmak adına ne lâzımsa yapana, Evrensel İnsan Hakları gereğince her yol mubâh; polise silah kullanmak, cop kullanmak, silahlı saldırgana sert davranmak yasak! Bir de sigara yasak! Eeee! Bu kadar ağır suçlara karşı işleyemeyen yasalardan korkmayan sigara tiryakisine müdâhele etmek için -zannederim- polisin ya deli olması veya vicdânını boş cüzdanına koyarak arka cebine hapsetmesi gerek!
Bu kere de iş; masa başında sağlık işleriyle uğraşması gerekirken; kopan parmağı ile hastane hastane dolaşan hastalarla ve ona işkence eden sağlık kurumlarıyla uğraşması gerekirken, sigara yasağını protesto eden bir tiryâkiyi tehdît eden bürokrata düşmüş! Kim takar bakanlık bürokratını?
Bu memlekette sigara tiryâkilerinin sayısı, kesinlikle AKP'ye oy verenlerden fazla! Bir de AKP'ye oy vermiş tiryâkileri sayarsanız, yeni bir "Sigara Tiryakileri Partisi"ni, en azından bu yasağı anında kaldırabilecek çoğunlukla iktidara taşıyacak kadar oy çıkar!
Eğer ölmez sağ kalırsam, seçim zamanı; "PeKaKa'lılığın, vatana ihânetin, Şehîde hakâretin, teslîmiyetin, Atatürk emeklerini inkârın, demokrasiyi tramvay diye tarifin demokratlık ve daha fazla demokrasi diye serbest olduğu bir memlekette sigaram yasak! Bütün suçluların insan hakları var ama benim tiryâki olarak insan hakkım yok! Benim tiryâkiliğimi hoş görmeyen, zinâyı suç olmaktan çıkarıp piçleri "Evlilik dışı çocuk"laştıran, vatan bölünmesin diye can veren şühedâma hakareti demokratlık, milliyetçiliği ilkellik sayan, teslîmiyetçi siyâsilere oy vermeyin!" diye propoganda yapacağım.
Sigara yasağını kaldıracağım diyen partiye oy vereceğim. Vâdettiklerinin hep tersini ve millete defalarca aptal muamelesi yapan siyâsilerdense bu yasağı kaldıracağım diyen partiye oy vereceğim. Sadece PeKaKa'nın siyâsallaşmışı hâriç. Zâten onların da çoğunluğu ya dağda olduğundan, ya da onların seçim kazandığı bölgelerde Türkiye Cumhuriyeti yasaları geçerli olmadığından böyle bir yasak sıkıntıları yok! Vergi, elektrik parası, su parası vermeyen, bu paraları tahsil etmeğe kimsenin gücünün yetmediği yerlerde sigara yasağına ne kadar uyulduğunu -Allah rızası için- tesbit edecek, görüntüleyecek bir televizyon da yok!
Okan'ın parası var ve cezâyı peşin ödeyerek sigarasını içeceğini söylüyor! Vallahi doğru yapıyor! Ekonomik olarak aynı güçte olsam, en yasak yerde mesela Sağlık Bakanlığı koridorunda sigara yakarım hem de peşpeşe! Kırk bin insanın katiline demokratlık pâyesi veren yasalar, bana müdahele eden bir bürokratı tartakladım diye her halde beni asmaz!
21.yy.'ın yüzyirmi 4. ncü Murat'ının yasağını ihlâl etmek öyle bir keyif ki!
Resmi nikâhtan önce dîni nikâhın suç sayıldığı, zinânın serbest olduğu, îmanlı müslümanların hükümet ettiği bir demokrat memlekette, benim sigaram yasak!
Suçlu cenneti bu yasaklar ülkesine, arabesk şarkı sözüm de hazır;
Berâber tüttürdük biz bu dumanı
Yoktur Vallah yasakçının imanı
Elbet gelir oy vermenin zamanı!...
Yakıp dumanımı üflerim göğe
Selâm gönderirim yasakçı Beğ'e. (M.A.)
"DEMOKRASİLERDE ÇÂRE TÜKENMEZ."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: