Çarşamba, Ağustos 26, 2009

KINAMAKTAN GINA GELDİ!...

Şikâyetlenmeyi sevmiyorum ama çâresizlikten kınananları kınayanlardan, yakınacağım! Bir kınama furyasıdır sorma! Bir "kınama kılıflı entel demokrat despotizmi" icad edildi ki seyre değer!
Atan atana! Tutan tutana!
Satan satana! Yutan yutana!
Al birini vur ötekine diye sıyrılacakken, bir de kınayan kınayana karıştı!
Ermeni'yi kınadılar! Türkiye Cumhuriyeti Kimliğine sadık diye katledilen Hırant DİNK'e uzanan katil-kanlı eli kınadılar! Hırant'a destek için bir dakkada Ermenileşenleri kınadılar! Bir dakkada; "Hepimiz Ermeniyiz." diyenleri kınayanları da kınadılar!...
Ne kınananın yüzü kızardı, ne de kınayan bir şey kazandı!
Siyâseten içerde demokrat, dışarda diplomatlık adıyla maskelenen korkaklığın, aydın dünyasındaki adı mı acaba kınamak?
Neye yarar bu kınamak? Kınananın, neresini acıtır? Kınananın neyini eksiltir? Yaptırım olarak nesi vardır bu kınamanın? Cezâ mıdır, ödül müdür?
Cezâ olsa; bu milliyet düşmanları, fiyatlarının pahalılığıyla övünebilecek kadar karakter fukaraları Dolma Kalemler; can yakmayan, paralarına dokunmayan kınanmayı kimseye bırakırlar mı?
Ceza olsa; bu yanar döner rüzgâr gülleri, bu ipi Buş/t/un elinde olan siyâsi topaçlar, kınanmaya sessiz kalırlar mı?
Ödül olsa; Almanya'da asrın dolandırıcılığını yapan imanlı(!) örgüt mensûbu birine; "Temiz Kardeşimiz" diye sahip çıkan Ak zihniyet, kınayanları duymazdan gelip kendinden başkasını kınatır mı?
Bir kavramlar kargaşası, bir kavramlar karmaşası ki sormayın!
Lekelinin lillâhı; on milyonlarca kişiye lekeli diyor! Demekle yetinmeyip "ailece", hem de iki cihanda lekeli ilan ediyor! "ailece"si önemli! Çünkü kurcalandığında çok yakın altından, günün en başarılı cemaat örgütü çıkıyor! Başbakan'a müthiş bir diplomatça siyâsi salvo! Tam serçe çevikliğinde karga kıvraklığıyla!
Birileri; bu lekelinin, iffetlilere lekeli diye saldırısını kınadı ve hemen düne kadar doldurulan mürekkebinin gereği Kızıl yazılar yazan, değişip gelişerek "pembe demokrat sanatsal" yazılara da imza atan Hasan Cemal'de; "Kınıyorum Sezen Aksu'yu Kınayanları" diye kınayanları kınadı!...
Ba-ba-ba-ba! Ulan ben de seniii! Sadece kınamakla yetinmeyip başkaları da varmı akıllarına ıkınayım diye de bakınıyorum!
Dedem; "Serçe yeni yürüyüş öğrenmeye niyet etmiş. Eski yürüyüşünü de kaybedip zıplaya zıplaya kalmış!" derdi zamanının kaypaklarına, döneklerine!
Sesiyle tanınmasını, magazin basında kestirdiği kulaklarıyla yükselmesini, uçuculuktan kuşluğa, kuşluktan serçeliğe sanatsal seyrini seyrettiğimiz, paylaştığımız her duygusuyla defalarca gönüllerimizde tekleştirdiğimiz ve sevdiğimiz için lekelerine leke kondurmadığımız Serçemiz, kılavuz kargalığa terfi için yağcılığa başlayınca kınandı! Kınayanlar da, "Dolma Kalemler"ce kınandı! Kınandı da ne oldu?
Yalaka, yağcılığıyla; kınayan, kınamasıyla; sevdiğinin lekesine leke kondurmayanlar da duyacakları kulak dolusu küfürlerle canlarının yanmasıyla kalacak!
Ben de bu kınayanlara ve daha var mı diye çevreme bakınacağım! Lekesinden tiksinip kaşalot Serçe'den sakınacağım!
Velhâsıl, kınamaktan gınâ geldi dostlar!...
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

1 yorum:

Unknown dedi ki...

Ben de Izmir`in Kurtulus törenlerine bölücülük yapan serceyi sahneye cikartan CHP`yi kiniyorum. Yarin bir telefon görüsmesi hak edecekler benden!