Pazar, Ağustos 02, 2009

ARTIK PAŞA'SIZIZ!...

Olmadı be Paşa'm!
Oldu mu yoksa?!
"Gerekirse bu uğurda ölürüz." deyip sözüne sadık çıkan, söyleyip hemen peşine ruhunu teslîm eden kaç kişi vardır dünde, bugünde, yarında?
Özü ile sözü bir nasıl olunurmuş göstermek için mi yıktın Erciyes'i başımıza?
Gönlün paşaydı. Duruşun paşacaydı. Adın Paşa'ydı ve şimdiden sonra hatıran da paşalaştı be Paşa'm...
2 Ağustos'ta Erciyes'te buluşmaya kavilleşmiştik.
Ülkücülerden başka kimseye gücü yetmeyen, güçsüz güçlü; Kurultay yapılmasını engelletince erteledim gitmeyi! Gitmedim. Gi-de-me-dim!...
Gözüm televizyonda, kulağım telefonlarımın sesinde alarmda bekliyordum. Erciyes'ten bir haber bekliyordum. Buluşanlar, buluşmak için kavilleşip kavilleşilen adrese koşanlar, hasret giderenler, öfkelerini vuslat heves ve heyecanıyla tâtile çıkaran yürekler, ne yapıyorlar diye meraktan çatlıyordum!
Çaldı çalmayası telefonum ve duydum Erciyes'ten haberi!
Sevgili Yavuz Selim Demirağ; "Abi! Paşa Abi'yi kaybettik!" dedi! Zaman durdu! Nâtıkam durdu. "İnna lillâhi ve inna ileyhi râciûn" diyebildim yılların verdiği alışılması zor alışkanlığımla!
Aklıma lânet trafik kazası geldi nedense! Nasıl olduğunu sordum. Sevgili Yavuz, aynı tonlamayla; "Kürsü aldı. Gerekirse bu uğurda ölürüz dedi ve yığıldı!" dedi. Kalbi, Erciyes'in, Erciyes'te öksüz bırakılan Türk Dünyası heyecanının öksüzlüğüne isyân ederek dayanamadı Paşam'ın!...
Ve artık bu gün itibâriyle Paşa'sızız. Paşa TOMBAY'sızız.
İnanmış, îman etmişiz. O'ndan geldik, O'na gideceğiz biliriz. Ve kesinlikle bu ilâhî hükme teslîmiz! Bütün inancımla, bütün teslimiyetimle ve "Küfrün karşısında susan dilsiz şeytandır." Peygamber öğretisinden aldığım dersle, sadece bir yere, bir kişiye buğz ediyorum!
Allah(c.c.), bütün ölümlere bir sebep halk eder ki kimse Azrail'den bilmesin... Paşamız'ın sebebi, buğz ettiğim kişidir! Allah sorsun!
Seçim zamanı Balgat'tan çıkmayan ama Genel Başkanlık koltuğu hırsıyla, kongre için Türkiye'yi harmanlayan Balgat Seracısı, sevinsin bir daha ister gizli, ister açık! Bir Ülkü Devi daha eksildi!
Paşamız'da yok artık! Haksızlık karşısında direnen, baş kaldıran bir Yiğit daha düştü künyeden! Çetele tutuluyor mudur acaba Balgat'ta?
Cenâze merâsiminde olamayacağım Paşam'ın! Tabutunun altına da giremeyeceğim! Hikmetine suâl olmaz elbette. İçime, içime, içime ağlayacağım gene!
Ağladığımızı görüp sevinmesinler, şeytan da fazla mesai yapamasın diye tevekkülle içime ağlayacağım...
Türk Milliyetçilerinin, Türk Milliyetçiliği Dâvâsı'nın gerçek sâhipleri Ülküdaşlarımın, Tombay Ailesi'nin başımız sağ olsun.
Şimdi her kes, iki kişilik mücâdele edecek! Paşamız'ı tanıyan bütün Ülküdaşlarımız, verilecek mücâdelede Paşamız'ın yerinde de yapacak uğraşlarını...
"Deyirler elâcım mehribandadır
Meni oddan oda atan candadır.
Günah, okta değil ok atandadır
Atandan küsmeyim, de kimden küsüm?"
Allah(c.c.) rahmet eylesin.
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: