Pazartesi, Ağustos 10, 2009

GÖK KUBBEYİ YIKAMAZ MIYIZ?

Var olduklarını bildiğim kişilere sesleneceğim!
Çünkü hâlâ ister siyâsi ikbâlleri, ister ideallerini gerçekleştirebilmek için demokrasiyi araç olarak kullanma haklarıyla, varlıklarıyla kendimi rahat hissettiğim kişiler onlar!
Çok söyledik az işittiler hatta işitmediler ve bu günlere geldik!
Siyasallaşmış teröristler; "Ya sözünüzden dönün ya da sizi de öldürürüz!" demeğe getiriyorlar! Daha fazla demokrasi adıyla ortaya atılan Kürt Açılımı üstünde sanal fırtınalar koparılırken, ha bire Mehmetçiklerimiz şüheda kervanına katılıyor!
Devlete baş kaldıran, yol kesen, köy basan, çoluk-çocuk demeden, genç-ihtiyar, kadın-erkek demeden insanlarımızı katleden eşkiya; Kürt Meselesi, Kürt Açılımı diye diye dağlardan sokaklara indiler, sokaklardan meclis'e kadar girdiler!
Bu milletin asla Kürt kardeşleriyle, arabalarıyla, hısımlarıyla, komşuşlarıyla meselesi olmamıştı, olmaz da! Şu anda dağda ermeni, suriyeli ve iranlı yabancılarla birlikte olan, ABD kurmaylarınca eğitildikleri söylenen PeKaKa'lıların sayısı ile devlete sadık, komşusuna muhabbetli Kürt Kardeşlerimizin nüfusunu oranlamak kimsenin aklına neden gelmez?
Kürt Vatandaşlarımızın binde biri bile değildir dağdaki eşkiya haramzadeler! Ellerinde silahları var diye mi masaya oturulacak bu alçaklarla?
İmralı mahkûmunun emriyle teröristler, seçim sistemimizin açığını kullanarak meclis'e girmeğe hazırlandıklarında biz de, "Bağımsız olarak seçime giren Türk çıkmayacak mı?" diye seslenmiştik. Yüreklilik gösterip bağımsız olarak seçime girenleri de sağcı ve solcu kimlikli merkez partilerimiz, oy bölücüsü olarak isimlendirmiş, hain ilan etmişti!
Bizler partili olarak ve kırk parça seçimlere mecbûr edilirken, adamlar bağımsız ve tek parça olarak seçime girdiler. Silah zoruyla, ölüm tehdidiyle alınan oylarla meclis'te grup kuruldu ve partileşildi!
Gafletle Gâzi meclis'in rengi, onlarla tokalaşılarak tamamlandı! Yapmayın, etmeyin dedik hain olduk! Buyurun geldiğimiz nokta bu!
Sırrı Sakık adlı bölücü, MHP ve CHP'den; "Bu demokratik açılım gerçekleştiğinde bu partiler kalmayacak!" diye bahsediyor yaygın-yandaş medyada! Hadi renk tamamlayın! Hadi farklılıkların farkında olarak ülke yönetimi diyerek emperyalist senariste yağ çekin bakalım!
1980 öncesi Diyarbakır'a sokulmak istenmeyen Başbakan Yardımcısı Rahmetli Alparslan Türkeş'i, o zamanki bölücülerin saldırılarından canları pahasına koruyan kardeşlerimizi yanlış tutum ve davranışlarınızla ötelemeğe devam edin bakalım!
Hâlâ, bizimkilersiniz! Biz Milletiz! Biz ülküdaşız! Biz bir ömrü, birbirimize mecbûr olarak yaşamışız! Canımızı esirgemediğimiz birbirimizden muhabbetimizi esirgeyemeyiz. Haçlı'ya hoş görünmek için yabancı gibi davranamayız! Yanlıştan dönmek, özür dilemek fazilettir! Alçaklar Ermenilerden özür diliyorlar demokratlık adıyla görmüyor muyuz?
Bir arada olmaya, devletin bekası için mecbûruz! Görev istersek, vekillik istersek namert olalım! Her şey sizin olsun! Her yeri, her makamı sizler doldurun söz! Ama sözümüz bir olsun! Ama duruşumuz Türkçe, Atatürkçe, erkekçe olsun!
MHP, BBP, HEPAR, BTP, HYP, diğer milliyetçi-ulusalcı partiler ve millî hassasiyetli sivil toplum örgütleri, Ülkü Ocakları, Alperen Ocakları, Atatürkçü Gençlik Kuruluşları olarak meydanlarda, hep bir ağızdan; "Ne meselesi, ne açılımı, ne mozaiği ulan! Onlar ne kadar Kürt'se biz de o kadar Kürd'üz. Biz ne kadar Türk'sek onlar da o kadar Türk'tür. Türkiye doğusuyla-batısıyla,
kuzeyiyle güneyiyle, sünnisiyle alevisiyle bölünmez bir bütündür. Türkiye Türklerindir. Devletler de efeler gibidir, efe gibi durmazsan efeliğin beş para etmez! Cumhurbaşkanından genelev kadınına kadar bu ülkenin insanının meselesi meselemizdir. Ne bir çakılımızdan, ne de bir Kürdümüzün saçının telinden vaz geçmeyiz. Varlığım Türk varlığına armağan olsun." diye nâra atalım!
Hep berâber, miting alanlarında gök kubbeyi başlarına yıkalım bu zaviyesiz çukurların!
Birlikten dirlik, dirlikten kuvvet doğar ve bütün korkaklar kuvvete baş eğer! Başlıya baş eğdirip dizliye diz çöktürmezsek bir daha, bu işbirlikçiler devleti çökertecekler!
Bağımsızlığımızı, onurumuzu ve Devleti kurtardıktan sonra siyâseten biz paylaşalım söz!
"TÜRK'ÜN HER ŞEYİ GÜZELDİR VE HER ŞEYDEN GÜZELDİR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Yaşasın tam bağımsız ulus ve üniter Türkiye Cumhuriyeti. Varlığımız Türk varlığına armağan olsun.
Miting güzel bir fikir. Türk milleti büyük bir millettir, onu etnisitelere bölmek isteyenler bu sevdadan vazgeçmeli. 8 Bin yıllık geçmişi olan bir ulus, Neosevr'e de yenik düşmeyecektir. Tüm bu kargaşadan korkmayalım, çünkü buradan GÜÇLÜ bir TÜRKİYE ve ÜZERİNDEKİ ÖLÜ TAPRAĞINI ATMIŞ, KENDİNİ YENİLEMİŞ BİLİNÇLİ VE ONURLU TÜRK ULUSU ÇIKACAKTIR. Hepimize kolay gele!

Unknown dedi ki...

İlçemde 16 Ağustos 2009 tarihinde ATATÜRK ve BAYRAĞINA sahip çık yürüyüşü yapılacak.
İlçeme de bu yakışır. (İlim de fena değildir ;) son yerel seçimlerde CHP ile MHP başa baş gittiklerini görünce, Akp'nin aralarından sıyrılmasını önlemek amacıyla, seçimden 2-3 gün önce CHP, üylerini ve tüm il halkını kendisine değil Mhp'ye oy vermeye davet ederek büyüklüğünü göstermiş olup, sonuçta Mhp seçimi kazanmıştır.)
Evet istersek gökkubeyi yıkarız!