Cuma, Ağustos 14, 2009

KURBAĞALARI SUSTURALIM!

"Deyirem ölürem, demirem olmur!.." (Âzaplı Mikâil)
Söylersek öleceğiz, söylemesek olmuyor!
Fikren, zikren benzeşen, töre ve ahlâkın birbirine benzettiği münevverler, susturuldu! Dinlenilmeyen perakende kanaat önderlerine siteme hakkımız var mı bilmem! Tavırları aynı, gardları değişik sağ veya sol gardlı münevverlerin siyâset sahnesinden tard edilmesiyle oluşan boşluğu eyyâmcılarla doldurdular! Münevverleri gayr-ı meşrû yollarla engellediler. Seyredildi!...
Konuştuk olmadı! Sustuk olmadı!...
Kan kusup kızılcık şerbeti içtim diyenlerin sayısı arttıkça "demokrasi tramvayı"nın biletsiz kurnaz yolcuları pervasızlaştılar! Kızgın güneşte, koro halinde kurbağa misali; "Açılım-Demokrasi-Bölüşüm" diye bağrışıyorlar!...
Kurbağaların fazla bağırdıkları zaman yapılacak tek şey, göle bir taş atmaktır. Buyurun göle taş atmaya! Attığımız taş, ürküttüğümüz kurbağaya değsin inşallah!...
Hulefâ-i râşidîn'den ve örnek müslümanlardan Hz. Ömer'i hatırlayalım. Mezhep-meşrep taassûbum olmadan Hz. Ömeri çok önemserim.
Ömer ibn-i Hattâb: Yiyen, içen, nârâ atan, aslan avlayan, kızını diri diri kuma gömen, puta tapan, tapmayanı zorla taptıran, gazaplandığında Kureyş'i evine tıkabilen hükümrân bir câhiliyye Arabı... Bunlardan epeyce var ama bu güçlü câhillerden ikisi çok belirgin; Ömer ibn-i Hattâb ve Amr Bin Hişam diğer adıyla Ebu Cehîl.. Bunlar gücün öylesine zirvesindeler ki Hz. Peygamber(sav)'imiz'in Allah(c.c.)'tan, ikisinden birini niyâz ettiği rivâyet edilir. Menfi tarifin zirvesindeki Ömer ibn-i Hattâb; ne zaman ki şehâdet getirerek doğru safa girer, bir anda Ömer-ül Fâruk'laşır. Mü'min-müşrîk, müslîm-gayrı müslîm her kes tarafından "Adaletin Timsâli" diye kabûl edilir. Ve benim Hz. Ömer'den aldığım ders: Demek ki Ömer ibn-i Hattâb dahi olsa insan, yanlış saftaysa yanlış tarifi alır!...
Demek ki akl-ı selîme düşen; doğru zamanda, doğru zeminde, doğru duruşla, doğru yerde saf tutup 'Yanlış!' tarifinden kurtulmaktır. Ebu Cehil'in yanlışta ısrarı da elbette tavırdır ve tercîhtir. Bu tercîhe itiraz edebiliriz ama tercîh sahibinindir.
Yani ya devletten-milletten, ya da bölücü-işbirlikçi-teslîmiyetçilerden yana olacağız!
Yıllardır duyarlı dostlarla hemhâliz. Şikâyetlerimiz müşterek. Dilerim ki sür'atle, doğru zamanda, doğru yerde saf tutarak yanlış tarifinden kurtuluruz...
Siyâsetin hatır-gönül işi olmadığını biliriz. Kimseye safını tarif etmek gibi bir ukalalık ta yapmayız. Yapacağımız sadece gönlümüzü, Türk Milleti'nin ayakları altına atmaktır. İsteyen ezip geçer ve "Of!" bile demeyiz! Ya da ayakları altındaki gönlümüzü alarak gönüllerine katar ve sessizce bahtiyarlığımıza vesîle olurlar.
Bîtarafın bertaraf olduğunu tecrübeyle biliriz. Bu tecrübeyi, çok pahalı edindiğimizi de biliriz. Bu
yüzden seçici ve temkinliyiz. Her kesin artık sorusunu açıkça sorması ve muhatap kişilerin en açık bir ifadeyle bu soruları cevaplaması zamanıdır...
Geçen zaman, ömrümüzle birlikte Türk Milleti'nin istikbâlidir. Allahçı(!)ların Allah(c.c.)'ı; dinci(!)lerin dini, Atatürkçü(!)lerin Atatürk'ü, Kürtçü(!)lerin Kürt'ü, ümmetçilerin milleti bitirmek için gayret ettiği günümüzde hür akılların sür'atle bir araya gelmeleri zamanıdır.
İş işten geçtikten sonra üzülmenin, dövünmenin hiç bir mantığı yoktur. En yakınımızdaki kurbağa gölüne bir taş atmazsak bu kurbağa vırrakları, beynimizi götürür!
Hadi duyarlı millet evlâdı! Birer taşla birbirinin belinde vırraklayan bu kurbağaları susturalım!
Alternatif üretemeyen Bremen Mızıkacıları'nı da dinlemeyelim artık!
"TÜRK'ÜN HER ŞEYİ GÜZELDİR VE HER ŞEYDEN GÜZELDİR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

1 yorum:

Unknown dedi ki...

SİNOP’ta sivil toplum örgütleri öncülüğünde “Vatan Sana Minnettarız” adıyla düzenlenen mitingde vatandaşlar Türk bayraklarıyla şehrin meydanına yürüdü.
Terör örgütü aleyhine slogan atılan yürüyüşte ülkenin bölünmez bütünlüğü vurgulandı.20.08.2009/ TÜRKİYE CUMHURİYETİ'nin ekmeği ve suyu ile beslenen ve şimdi dünyanın hükümdarıyim diyen böyyyük devletleri arkasına alarak gözümüzü oymak için bas bas bağıran kurbağalar, şişman serçeler, emperyalizmin cici barış güvercinleri, SUSACAK ve haddini bilecek. TÜRK MİLLETİ YİNE MUZAFFER OLACAK.