Cumartesi, Ağustos 13, 2011

"SONSUZ" VE "SOYSUZ"LARLA YAŞAMAK...

Her insanın karakteriyle düz orantılı bir üslûpla sevdiklerine sitemleri olur! Yine her insanın karakterini de gösteren hakaretleri, tenkitleri olur!
Bazen "soysuz" denir kızılanlara! Bazen "sonsuz" denilir sitem edilenlere!
"Sonsuz" da iyi değil amma "soysuz" kadar kötü de değil hâşâ... "Sonsuz" ve "soysuz"ların hükümrân olduğu yerde, merhâmetin esâmisi okunmaz! Evlâdı olmayanlar içindir "sonsuz" sıfatı ve evlat sevgisini tatmayanın, evlât acısını anlayabilmesi tabi ki mümkün değildir!
Lütfen hiç hakâretvâri düşünmeden hafızamızı bir zorlayalım mı? Ne kadar yıl "sonsuz" tabir edilen kişilerle yönetilmişiz? Evlât sevgisini tatmamış, dolayısıyla evlât acısı bilmeyenler dönemlerinde, ne kadar evlâdımızı "Ölümü öldürerek diriliş"e yolcu etmişiz?
"Sonsuz"ların kadrolarında kendilerine yer bulan veya onların yakınlarına monte edilen "soysuz"lar da işe karışınca kaç kere kaçın çarpımı kadar hânemize şivân düşmüş?
Uzaktan yakına; Afganistan'da, Türkistan'da akıtılan Türk kanı, Müslüman kanı var! Türk kanını, Müslüman kanını akıtan Haçlı veya 21.yy. Haçlı Şövalyesi ABD... Çeçenistan'da müslüman kanı akıtılıyor! Karabağ'da Müslüman-Türk katliamı yapıldı, milyonu aşkın kaçkın-göçgün var! Balkanlar'da Müslüman-Türk soykırımı yapıldı, yüzbinlerce muhacir-kaçkın-göçgün var! İran'da onlarca yıldır esir Türk var milyonlarca! Kerkük'te, Telafer'de dünya Haçlı Birliği'ne ve işbirlikçi Haçlı Müslümanlar'a ve taşeron terör örgütlerine direnen yüzbinlerce Türkmen var!
Bir şey daha var! Taa uzaktan yakına; kan akıtılan, bombalar patlatılan, uçaklardan demokratik bombalar-füzeler yağdırılan yerlerde; atılan bombalar da, korunmak için patlatılan silahlar da aynı markalı!
Kalleş-bölücü-taşeron PKK'nın kamplarında da, onların peşine düşen veya düşürülmeyen TSK'nın elinde de aynı marka silahlar, aynı markalı mühimmatlar!
Öldüren Haçlı, öldürülen-katledilen müslüman; müslüman katledenlere dua edenler, destek verenler, işbirliği edenler de müslüman!
Bir anormallik var! Bir tuhaflık var! Göz önünde ısrarla uygulanan bir aptallık var!
Canımızı inciten, beynimizi zonklatan gerçekleri söylediğimizde, söylemeğe çalıştığımızda Haçlı taraftarlarından, 'Haçlı Müslümanlar'dan, "Dolma Kalemler"den bizi taraftarlıkla ithâm edenler var!
Doğrudur aslında! Onlar da biz de tarafız! Onlar Haçlı'ya, biz müslüman millete tarafız! Doğrudur; onlar Okyanus Ötesi'nden dünyaya hakim olmaya çalışan ABD'ye, Avrupa'daki Haçlı Birliği AB'ye, biz Türk Milletine ve Türk Devleti'ne tarafız!
Onlar; Irak'ta bir milyondan fazla müslümanı katleden ABD askerlerine; biz, Devlet ve Milletin bekası için canlarını bedel eden Mehmet'e dua ederiz! Taraftarız! Tarafız ve karşı taraflardanız!
Biz millet diyoruz, onlar halk diyor! Biz Türk Milleti diyoruz, onlar Türkiyeli halklar diyor! Biz "Bölünmez vatan-millet-devlet" diyoruz, onlar federe halklar diyorlar! Biz bütünlüğümüzü korumak adına bedel olarak ölüyoruz; onlar, bizi parçalamaya çalışan emperyal güçlerin, Ortadoğu'da sınırları değiştirilecek diyerek sıraya koyduklarını saklamayan Haçlı ile birlikte müslümanlara saldırıyorlar!
Avamca, milletin anlayacağı dille, Türkçe olanları söylüyoruz; -ne demekse- istikrârı, ileri demokrasiyi, açılımı engellemekle suçlanıyoruz! Karşı karşıya olduğumuz için; biz milletle-devletle yanyana; onlar yabancılarla, gayr-ı müslîmlerle, Haçlı ile birlikte olduğu için yanyana gelemiyoruz, gelemeyeceğiz, gelmeyeceğiz!
Şartlar sertleşecek! Güç kimdeyse o saldıracak! Türk Milliyetçilerine 1944'lerin, 1980'lerin saldırılarının belki de daha şiddetlileri yapılacak! Biliyoruz! Bekliyoruz! Allah'a sığınarak hazırız! Biliyoruz ki ateş şiddetlendikçe, körüklendikçe narlanan demirden çelik çıkar! Biliyoruz ki; "Aşk bir dâvâdır, cefâ da şâhidi; şâhidi olmayan dâvâ düşer!" Biliyoruz ki dâvâmız da var, şükürler olsun cefâmız da, şâhidimiz de ve sığındığımız Allah'ımız da var!
Evet tarafız ve karşı taraflarız! Biz buluşmaya, onlar vuruşmaya hevesliler!
Vuruşsak ta buluşacağız! Zâlimin zûlmüne direnen mazlûmun zâferi, mukadderdir biliyoruz! Allah(c.c.) haklıdan, mazlûmdan yanadır! Korkusuzluğumuz da, pervâsızlığımız da bu yüzdendir...
Şimdiye kadar Türk'çe durup, Türkçe düşünüp, Türkçe konuştuk. Aynı tavrımıza devam edeceğiz. Gerekirse Türk'çe vuruşacağız ki Türk'çe vuruşmak kıyâmetlere denktir; bunun da faydası millete, zararı gayr-ı millileredir vesselâm...
MEYDAN TÜRK'LE GÜZELLEŞİR, SAVAŞ TÜRK'LE ÖZELLEŞİR...
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: