Çarşamba, Eylül 05, 2012

EKRANLARDA MHP! HAYRET!...

Babasını özleyen yetim gibi, anasını özleyen öksüz gibi özlemişmişim!
15 yıldır, ekranlarda görmeden, adını gıyâbında ve genellikle de aleyhinde gereksiz ağızlardan duyduğum MHP'yi ekranlarda görebilmeyi ne çok özlemişmişim!
Sunucu, altını çizerek; "Yıllardır ne ben ne de her hangi bir televizyon, ısrarla dâvet etmiş olmamıza rağmen MHP Genel Başkanı'nı konuşturamadık!" diye vurgulamasa, emînimki kaş yapayım derken göz çıkarmakta mâhir Genel Başkan taraftarları; "Gayr-ı millî mihrâkların televizyonunda ne işi var?" diye bağır-çağıra başlarlardı! Tenkît edeyim derken, meth'etme acemîliğini yine yapacaklar biliyorum!
Koray Aydın; Ülkücü Hareket'in gençlik teşkilâtlarında yetişmiş ve her kademede görevler yapıp Başbuğ Türkeş'in Son Genel Sekreteri olarak, hafızâmızda olan biri. Hatta; Başbuğ'dan sonraki olaylı ilk olağanüstü kongreden sonra, MHP'nin Mevcût Genel Başkanı'na ciddî manada katkı vermiş ve bu yüzden de yıllarca ve hâlâ bizim sessiz öfkemize muhâtap bir Ülküdaşımız!...
Diğer "Genel Başkanlığa Aday Olmayı Düşünenler" de Ülküdaşlarımız elbette. Tırnak içinde her kelîmesini büyük harfle yazıp o ülküdaşlarımızın şimdiki sıfatı olduğunu vurgulamaya çalıştığım gerçeği, herkesin özellikle dikkatine sunuyorum!
Bilmiyordum, öğrendim! Ki; tüzüğe göre, kongre salonunda Dîvân'a en az kırk Delege imzasıyla teklîf edilmeden, hiç kimse Genel Başkan Adayı değil! Dîvân'ı kimin oluşturacağı da ma'lûm!
Mevcût Genel Başkan'ın, önceki kongrelerde neler yaptığını ve kişinin yaptıklarının yapacaklarının garantisi olduğunu, aklımdan hiç çıkarmadan; hele Prof. Dr. Ümit Özdağ'ın aday olamaya çalıştığı günlerde, hafta sonu mesâi bitimine dakikalar kala yaptığı Hukûki(!) atağını, içim acıyarak hatırlayınca, son âna kadar kimsenin adaylığına kesin gözüyle bakmam!
Ama dedim ya; öksüzün anasını, yetîmin babasını özlediği gibi özlemişmişim ekranlarda MHP'yi!
Heyecânı da hepimiz çok özlemişmişiz! Koray Aydın Bey'in ve bir gün sora da Dr. Mesut Türker Bey'in buluştukları Ülkücülerde gördüğüm coşkuyu da çok özlemişmişim!
"Bu konuda ilkim! Belki de son olacağım! Benden başka kimsenin yapmadığı ve yapamayacağı bir davranışla hem Bakanlık'tan, hem de Milletvekilliğinden istifâ ettim! Akladım!" derken vücût diliyle sergilediği Ülkücü özgüvenini, çapraz sorularda Türkiye'nin en ustalarından Fatih Altaylı'nın ve kameradan da Türk Milleti'nin, Ülkücülerin gözlerine baka baka, kendinden emîn konuşmalarını beğendim. Ülkücü duruşu, ne kadar özlemişmişim!
Koray Aydın'ın, Yüce Divan'daki karar gününde mahkeme salonundaydım. 11-0 ittifakla berât ederek hem kendinin, hem de şahsında Ülkücü karakterin aklanmasını, onurlanarak izlemiştim!
Bir soru üzerine; "AKP iktidara geldikten sonra benim üzerimden MHP'yi vurmak için beni Yüce Divan'a verdi! Anayasa Mahkemesi'nde 11 üyenin karşısına çıktım. Meclis Komisyonları'nın karşısına çıktım. Böyle bir yapının içinde 3 konudan yargılandım ve 3 konudan da 11-0 oylamayla geçtim. Yani 33 oylamadan da temiz çıktım ve benim hakkımı teslîm ettiler." derken gösterdiği mütevâzı vakârı, sevdim!
Adının içinde "hareket"i barındıran tek parti MHP'nin, 15 yıllık durağanlığından sonra, bu hareketliliğin berekete vesîle olabileceği hevesine kapıldım!
Tekrâr vurgulayacağım; daha önce sütten ağzı yanmış biri, tecrübeli biri olarak, Mevcût Genel Başkan'ın sessizliğinden, kongre yokmuş gibi güreşlere gitmelerinden, orada da ihrâç etmeyi beceremediği bir Milletvekili ile verdiği fotoğrafdan, huylandım!
Genel Başkan Adaylığı Düşünen bütün Ülküdaşlarıma, eşit mesâfede; olayları Ülkücü tevekkülü ve kurt dikkatiyle izliyorum!
Ülkücü Hareket; muhkem Balgat Kalesi kapısını açabilecek "Koçbaşı"nı, galiba bulmuş gibi!
İhsâs-ı reyimi açıklayıncaya kadar; bu hareketliliği merakla izleyeceğim!
KURTLARIN KILAVUZU, BOZKURT OLMALI vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: