Cuma, Eylül 18, 2009

21.YY.'IN KAHRAMANINA İHTİYÂÇ VAR...

Tehlikeli, hayâti derecede tehlikeli işler oluyor!
Birilerinin elde imkân varken, yarın çok geç olmadan meseleye İskender'in Kılıcı gibi müdâhil olması gerek!
Bir kaç gün öncesine kadar; Atatürk ve Cumhuriyetle hesaplaşan bir İkinci Cumhuriyetçiler var zannediyordum!
Değiiil! Değilmiş!
Beşeri sistemler elbette ilânihaye kalıcı değildir. Sistemler, hânedanlar, hükümdarlar, hükümranlar değişebilir! Tekâmül etmeyen, gelişmeyen her şey gibi yerinde sayan sistemler de değişebilir, değişmelidir de...
Söz konusu olan ne cumhuriyet, ne de sistem değildir maalesef! Devleti tasfiye ediyorlar! Bu hızla devam eder ve müdâhele edilmezse, önümüzdeki sayılı bir kaç senede devlet filan kalmaz!Yasalarımız bizim değil!
AB adındaki hâkim güç, neyi dikte ettiriyorsa o yasalaşıyor! En milliyetçi parti de, en solcu parti de AB'ne karşıyım demiyor, diyemiyor!
Asayişin sağlanamaması yüzünden dağlarımıza/kırsalımıza eşkiya; şehirlerimize, kasabalarımıza anarşistler hâkim!... Saldırgan köpekler başı boş, taşların tamamı bağlı!
Ekonomi bizim değil!
Alışverişlerde ve yatırımlarda hesaplar, dolar veya euro üzerinden yapılıyor! Devlet bütçesi dolar üzerinden hesaplanıp, dolarla bağlanıyor!
"Güçlü Ordu, Güçlü Türkiye" şahsen benim olmazsa olmazım ama NATO'ya girilerek gücü ve bağımsızlık karakteri sekteye uğratılmış, her geçen sene yıpratılmış bir komuta kademesiyle muhatabız! Başımıza çuval geçirilebiliyor, ordu komutanımız kaza süsüyle öldürülebiliyor, Genel Kurmay başkanımızı zehirleme teşebbüsü yapılabiliyor!
Özal'la başlayan; "Vatan sizin, toprak bizim! Gidin savaşın!" zihniyeti bir de vatansızlaştırılan, milliyetsizleştirilen dincilikle beslenip desteklenince, artık şehit haberlerinden millet incinmeye başladı! "Vatan sağ olsun!" naraları, zayıflamaya yüz tuttu!
Damara göre şerbet kurnazlığı ile şehit analarıyla, teröristlerin anaları müsâvileştirildi! Şehitlerimize biz Fâtiha okurken, teröristlere de DTP'li Pe KaKa'lılar Fatiha okumaya başladılar ve bu haber olarak veriliyor! Değerler alabora!
Millî moral, "Açılım" ayrıştırmacılığı ile dibe vurdu!
Ağırlaştırılmış ömür boyu hapisle cezalandırılmış, bebek katili bir mahkûm, cezaevinden Devleti ve Genel Kurmay'ı tehdît ediyor! Siyasallaşmış teröristler, savaş kazanmaktan bahsediyor! Belediye başkanları, başka bir devlettenmiş edâlarıyla yurt içi, yurt dışı seyahatler yapıyor. Diyar.A.Ş. adıyla devlet bütçesinin dışında korkunç rakamların kontrol edildiği söyleniyor!
Veee biz bağımsız bir devletiz öyle mi?
Komplo teorisi üretmiyorum! Ne hamâset yapıp kimseleri dolduruşa getirmeğe, ne de korku tellallığı yaparak moral bozma niyetim yok! Devletin bekası için canımı bin kere vermeğe razı ve hazırım ama benimle bitmiyor!
Günü kotarmak için yapılan siyasî manevralarla da geçiştirilemez bu tehlike! Elde imkân ve mevcût yasaların izni varken gereken yapılmazsa, yarının bile çok geç olabileceği endişesindeyim!
Birinin, bütün şüheda adına, Atatürk ve silah arkadaşları adına, Türk Milleti adına ayağa kalkması ve kahramanlığa soyunması gerek! Kelleyi koltuğuna almadan, ilm-i siyaset adı verilen politik kurnazlıklarla; içerdeki demokrat, dışardaki diplomat korkaklıklarla bu tehlikeli gidişe dur denilmesi mümkün değil!
İsyân eden asinin kellesi alınmazsa, başlıya baş eğdirilip dizliye yeniden diz çöktürülmezse devlet otoritesi kalmaz!
Yeniden yasaları adilleştirecek, yeniden paranın kıymetini teslim edecek, yeniden can ve mal güvenliğini sağlayarak vatandaşın devletin dostunu dost, düşmanını düşman saymasını temin edecek bir Yiğide ihtiyaç var!
21.yy.'ın Kahramanına ihtiyâcımız var! Gerisi laf ü güzaf...
"Vatanın bağruna düşman dayamış hançerini
Yok mudur kurtaracak bahtı kara mâderini"
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: