Cuma, Eylül 25, 2009

HEPAR, DEPARDA...

Sayın Rauf DENKTAŞ'ın siyâsi literatürümüze armağan ettiği sıfatıyla "Karen Fogg Çocuğu", tatilden döndü! Hak ettiği sıfatına ve karakterine çok ta uygun bir dönüş yaptı! Kendisine tevdî edildiğine inandığım görevini de yine yaptı!
HEPAR Genel Başkanı Sn. Osman PAMUKOĞLU ile son günlerin en popüler meselesi, içeriği meçhûl paket konuşulacaktı! Sn. Pamukoğlu'nun fikirlerini ve tavrını çok merak ettiğim için pür dikkat oturdum ekran önüne.
Ankaradan katılan Sn. Namık Kemal ZEYBEK hariç, katılımcıları görür görmez sesli bir "Ey vaaah!" çıktı ağzımdan! Çünkü Sayın PAMUKOĞLU'nun karşısına oturtulanlar; taraf adındaki kaliteli paket kâğıdından biri, Diyarbakır'dan getirilmiş popüler edilmeye aday, bilinmeyen bir yerel gazeteci ve ücretle bölücü raporlar hazırlayan akademisyen de dahil ağızdan dolma "dolma kalem"ler, amigolardı!
Katılımcı diye Pamukoğlu'nun karşısına oturtulanlardan hiç birinin siyâsi bir riskleri ve kimlikleri yoktu! Onlar sadece amigo idiler! Amigoluklarını da yaptılar!
Oysa Pamukoğlu, hükmî bir şahsiyetti ve muhatapları, başta Başbakan olmak kaydıyla mevcût siyâsi parti genel başkanlarının tamamıydı! Mevcût genel başkanlar, Pamukoğlu ile bir canlı yayına cesâret edebilirler mi bilemem ama -şahsen benim- bir Genel Başkan'ın, amigolarla ve Karen Fogg Çocuğu'nun yönetimindeki "dolma kalemler"le, böylesine iki ucu sivri bir konuda, bir oturuma katılmasına rızam olmazdı!
Haaaa! Kötü mü oldu? Hâşâ!... Hatta "HEPAR, deparda" bile diyebilirim!...
Kendilerini bir şey zanneden, itelemeyle bir şey edilmek istenen hiç bir şeylere yerlerini ve hadlerini bildirerek epeyce izleyenin yüreklerine su serpti ama bu, Sayın Pamukoğlu'nun işi değildi! Partisinin kurmay kadrosundan birileri o amigolarla muhatap olsaydı sanki daha uygun düşerdi.
Kürt Açılımı- Demokratik Açılım- Milli Birlik Projesi diye bir ayda üç kere adı değiştirilen ve içeriği bilinmeyen bir okyanus ötesi haçlı projesiyle, millete zulmün dozu, gittikçe arttırılmaya başlanmışken;
İktidar Partisi'nin on beş yıldır amacına doğru yaptığı "Demokrasi Tramvayı" yolculuğunu sadece seyretmekle kalmayıp onların Başbakanlığa ve Köşk'e kadar çıkmalarına katkı veren Ana Muhalefet partisi ve diğer Muhalefet partisinin yıllardır yaptıkları; "At cambazlığı, İp cambazlığı" salvolarını, millet te biliyor ve görüyorken;
Eşkiyanın, bölücü teröristin peşine yetişmiş profesyonel birliklerin salınması ve askerin bu işten çekilerek yıpratılmaması kadar akılcı bir projeyi üretip uygulayamayanlar, bu gün konuşmamalı! PeKaKa ile Güvenlik Güçleri arasında şaşkına döndürülmüş yöre halkına, elli yıl satmamak şartıyla toprak verip üretime yönledirmeyi düşünmeyenler, bu gün konuşmamalı!
Kan içici, şövenist, Haçlı taşeronu bölücü örgütün korkulu rüyası, Özel Kuvvetleri lağvederek, alçak itirafçıların iftira ifadeleriyle kahramanları cezaevine tıkanlar veya bu işleri seyredenler, bu gün konuşmamalı! Ki zaten konuşmuyorlar, konuşamıyorlar!
Başbakan; "Bölgede bir AKP, bir DTP, bir de Güvenlik Güçleri var." diye itiraf ediyor! Bu itirafla partisinin, o bölgedeki var olabilme farklılığını da açık ediyor! Başbakan, kendi millet vekilleri arasında DTP'den daha fazla "Kürt açılımı" taraftarı vekilleri sâyesinde oralarda olabildiğini belli ediyor!
Şu anda Meclis'te; demokrasiyi araç olarak kullanan "Laikliğe Karşı Odak olmak" suçundan cezalanmış, sabıkalı, ayrıştırıcı bir AKP ve bölücülükten yargılanması süren siyasallaşmış DTP adında bölücü bir parti var! Millete dayatılan "açılım" paketinde de iş birliğindeler!
İki tane de biri R. T. Erdoğan'ın yasağının kaldırılarak Başbakan olmasını sağlayan, diğeri seçmenlerine rağmen A. Gül'ün Köşk'e çıkmasını sağlayan muhalefet partisi var!
Türk Milleti'nin siyâseten sahipsizliğe ve çâresizliğe terk edildiği bu karanlık günlerde, kesinlikle ihtiyaç duyulan Osman Pamukoğlu ve siyâsetinin, bilhassa sevenleri ve kurmayları tarafından özel korunmaya, muhafazaya ihtiyacı var gibime geldi...
Bu konuda yazacağım...
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: