Pazar, Eylül 13, 2009

"CESÛR ADAMLAR SIKI DÜĞÜMLER ÇÖZER."

Hiç gereksiz ve zamansız bir açılımla sıkıntıya sokulan devletin ve devlete sadık milletin bir ferdi olarak açmazlardayım!
Sağımda AKP, solumda CHP, arkamda ha bire Kabil'ce kardeşimi temsil ettiğini söyleyerek Kardeşlerime katleden DTP adıyla PeKaKa; önümde bütün kızgınlığıma, bütün öfkeme rağmen hâlâ umutluktan çıkaramadığım MHP ve ortada milletim!... Ayrıca açılımcı bütün demokrat maskelilerin insafsızca saldırdığı Genel Kurmay'ım!...
MHP; sevdam! MHP; ömrümün ilk okul çağı hâriç tamamını, Türk Milleti'nin istikbâlinin hesaplarını yaptığına inandığım bir ideal dünyam...
Bütün sevdiklerim, göz pınarlarımı kurutasıya ağladıklarım, ellerimi parçalayasıya alkışladıklarım ve hayatımda küsmeğe tenezzül ettiğim insanların olduğu tek dergâh! Bütün öfkeme rağmen silemediğim, bir türlü aklımdan atamadığım, yaptığı yanlışlarda dahlîm olmamasına rağmen ben yapmış kadar utandığım Millî Teşkilâtım!...
Elbet te akıl akıldan üstündür! Elbette baş nereye giderse ayak oraya gider! Elbette disipline uymayanın adı nerede olursa olsun anarşisttir! Anarşistlik, kural tanımamazlık, âsilik, düzen bozuculuk, hiç bir teşkilatın kabul etmesi mümkün olmayan bir davranıştır ama varlığıyla Türk Dünyası'nda farklı bir târif ve konum kazanmış bir Teşkilâtın, başındaki kişinin de teşkilat alt yapısına uygun davranması şart değil midir?
1965 yılından beri, Başbuğ Alparslan TÜRKEŞ'in efsanevi Genel Başkanlığında her türlü emperyalizme karşı, millî ve mukaddes bütün kavramlara muhalif davranan yerli ve yabancı her türlü fikir ve kaba kuvvet akımlarına karşı, millet adına siperlik etmiş bir teşkilatın; devlete ihânet etmişlerle, Atatürk ve Cumhuriyetle hesaplaşmak için teröristleşmişlerle, elleri Mehmetçiğimizin ve Kürt vatandaşlarımızın, bebeklerimizin kanlarına bulaşmış siyasallaşmış PeKaKa'lılarla tokalaşmasını, demokratlık adına kucaklaşmasını, Doğu Türkistan'da onlarla göbek atmalarını, tabanın kabullenmesi de mümkün değildir!
Dün demokratlık adına tokalaşılan DTP'lilere, bu gün PeKaKa'lı demenin de bir mâkûl izahı olmalıdır! Bu gün PeKaKa'lı olan DTP'lilerin dün de PeKaKa'lı oldukları bilinmiyor muydu? Terör örgütüne yardım ve yataklıktan tutukluyken bağımsız olarak seçimlere sokulup Meclis'e taşınanlar bilinmiyor muydu?
"Açılım" açmazıyla milleti sıkıntıya sokan; iki farklı, demokrasiyi araç kullanan fikrin, ne yapacakları seçim sürecinde söylediklerinden belli değil miydi?
Yasaklı Recep Tayyip Erdoğan'ın yasağını kaldırttırarak Siirt'ten seçilmesini sağlayan Deniz Baykal; dokunulmazlık zırhını büründükten sonra "Demokrasi Tramvayı Vatmanı"nın, ne yapacağını tahmin edemiyor muydu? Kendisine bu konuda yapılan uyarıları, demokratlık adına neden kabul etmemişti?
"Dağlara taşlara ne mutlu Türk'üm diyene diye yazmak ilkelliktir." diyerek Atatürk'e ve Türklüğe muhalif birini demokratlık adına Köşk'e taşıyan Bahçeli, bu davranışıyla kadrolaşma sürecine vereceği katkıyı öngörememiş miydi?
Bu kadar açık ve basit öngörüyü beceremeyenlerle, millet siyâseten nereye götürülebilir? Ki her seçim döneminde sandığa girecek ve seçmenin noterce onaylayacağı isimleri de bu öngörüsüz kişiler tesbit etmezler mi, nasıl bir demokrasiyse!...
Artık açılım adıyla kördüğümleştirilen bu açmazı, birinin çözmesi gerek!
Kutatdgu Bilig'de; "Cesur adamlar sıkı düğümler çözer. Cihâna hâkim olmak için bin türlü erdem gerekir. Dünyaya hâkim olan kişi erdemiyle kılıç çalıp düşmanın boynunu keser. Memleketi ve milleti kanun yoluyla düzen altında bulundurur." demiş akîl Türk, Yusuf Has Hâcib...
Milletin yasalara uymasını, vergisini vermesini, dostu dost düşmanı düşman bellemesini isteyen; yasaları adilleştirecek, Türk Lirası'nın değerini yükseltecek, can ve mal güvenliğini sağlayacaktır. Aksi halde millet; on binlerce yıllık teamülüyle bildiği gibi müdâhele eder ve bundan en büyük zararı da demokratlık maskesiyle milleti incitenler görür vesselam...
"TÜRK'ÜN HER ŞEYİ GÜZELDİR VE HER ŞEYDEN GÜZELDİR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: