Cumartesi, Eylül 19, 2009

SUSARSAN, SIRAN GELİR!...

Çok bilinen; "Sen bu kayığa bindin ya, derleeer, derler!" diye biten bir fıkra var ya...
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul'da partisinin genişletilmiş il başkanları toplantısında "açılım"dan behsederken muhalefet partilerine; "Arkadaş, sen bu noktada acaba Türkiye'nin kaç tane vilayetinde varsın? Hangi bölgesinde varsın? Güneydoğu Anadolu dediğiniz zaman orada 2 tane siyasi parti var; AK Parti ve DTP. Bir de güvenlik güçleri. Diğer partiler yok. Niye konuşuyorsun o zaman? Senin çözüm diye bir derdin var mı? Benim teşkilatım o bölgelerde çalışıyor. Sen Ankara'da oturuyorsun. AK Parti'ye hakaret ediyorsun, hatta ileriye giderek İhânet-i vataniyeyle suçluyorsun." dedi...
Demesin mi?
Bu sorunun cevabını, nasıl verecekler diye merak ediyorum. MHP Genel merkez sitesine girerek bir göz attım, 81 vilayetten sadece Diyarbakır hâriç sekseninde teşkilât var görünüyor!
Seçim zamanını hatırlıyorum; kırk günde kırk vilayette kırk miting yapılacaktı, 16 veya 17 vilâyette kaldı! Hatırladığım kadarıyla gidilen en uzak vilayet te Erzurum'du. Erzurum ki MHP'nin kalesi illerdendi. Şimdi sıfır çekiyor!
Yedi milletvekilini tulum çıkaran AKP'nin Erzurum'daki son hâli içler acısı ama vatandaşın yönelebileceği bir siyâsi kapı yok!
Hayatını Ülkücü Hareket'in içinde geçirmiş Sevgili Zekai Kaya'nın son kongrede İl Başkanı seçilmesiyle, Erzurum'da MHP'li ve ülkücülerde bir hevesin, bir heyecanın oluştuğunu hissedebiliyorum. Bu heyecanın sonucunu ise ilk seçimlerde göreceğiz inşallah...
MHP'nin son seçimlerde kazandığı Belediye Başkanlıklarında Genel Başkan ve Genel Merkez'in lehte bir katkıları olmadığını kesinlikle biliyorum!
Genel Başkan ve genel Merkez'in seçim kazanılan yerlerde, müsbet değil menfi etkilerinin olduğunu, Genel Merkez'ciler de biliyorlar! Bile bile, bütün ülkücü yüreklere kan ağlatmaya devam ediyorlar!
İnciniyoruz!
Canımız yanıyor!
AKP Genel Başkanı'nın; "Güneydoğu'da sadece AK Parti ve DTP var." sözleriyle, o bölgelerde canları pahasına ülkücülük yapanların hallerini merak ediyorlar mı? Merak etseler onları, bu konuşma ile hakârete muhataplıkta yalnız bırakırlar mı?
Bölücülükleri kesin olan, PeKaKa'lılıklarını inkâra bile gerek duymayan DTP'liler,Türkiye'nin her yerinde sokaklarımızı cehenneme çevirerek gûya izinli mitingler tertipleyip paçavralarını ve bebek katilinin çirkin yüzünü sergilerlerken MHP, en azından Kars'ta bir mitingi niye düşünmez? Ardahan'dan kovulan DTP'lileri, Ardahan'ın bu tavrını unutturmaya kimin hakkı var? Güneydoğu'daki Bayrağa Saygı mitingindeki yüzbinlerce kişiyi unutturmaya kimin hakkı var?
Hatta CHP'nin bile Ardahan veya Kars'ta yapacağı Milli Birlik mitinginde yer yerinden oynamaz mı? "Türk-Kürt kardeştir, ayıran kalleştir." nârâlarıyla gök kubbe patlatılmaz mı?
Bu demokrasi denilen, insan hakları denilen, demokratik miting hakkı denilen yasal hak sadece illegal PeKaKa'lılar için mi var?
Siz, Ankara'da sırça köşklerinizde, sırça makamlarınızda otururken elin oğlu, karış karış dolaşarak "açılım" adıyla ayrımcılığı körüklüyor ve sizin tavrınızı da yerinde bölücülere şikâyet ediyor!
Bizim de yüreklerimiz kan ağlıyor!
Siz susarsanız, demokratlığınızla konuşulacak yerlerde susma gemisine binerseniz; "Derleeeeer, derler!"
Hani bir slogan vardı ya:
"SUSMA! SUSTUKÇA SIRA SANA GELECEK!"
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: