Perşembe, Eylül 17, 2009

YA HAKKIYLA YAPIN, YA DA BIRAKIN!...

Yerel basını ve yerel kalem erbâbını dikkatle takip ederim.
Yaygın, boyalı, yandaş basının kendi kendine koyduğu; "Ulusal Basın" adıyla aslında kendilerine nasıl iftira ettiklerinin en belirgin göstergesi, gerçek Millî Basın olan Yerel Basın'dır.
Ayrıca Yerel Basın'ın; kendilerini güç yetmez güç zanneden, sandık şımarığı, genel başkan vekilleri tarafından ne kadar dikkate alındığını da bizzat bilenlerdenim.
Geçtiğimiz günlerde; "AÇILDIK EY HALKIM, ALKIŞLA BİZİ!" başlığıyla bir yazım olmuş ve Prof.Dr.Ahmet Berhan YILMAZ'a, tebrik ve teşekkürlerimle bitirmiştim.
Yazının başlığını, olduğu gibi Ahmet Berhan Hoca'dan alıntılamış, Ahmet Berhan Yılmaz'ın feveranına, ben de katılmıştım.
Prof.Dr. Ahmet Berhan YILMAZ'ın yazımıza yorumunu aynen aktarıyorum: "Sezen Aksu “bu sürecin karşısında duranları iki cihanda da lekeli kabul ediyorum” demiş. Bu açılıma destek veren diğer bir isim Yaşar Kemal, Türk Ordusunu Güney Doğuda işgalci, askerimizi şehit eden teröristi ise vatanını savunan gerilla olarak tanımlayan bir adamdır.
16 Ağustos Pazar sabahı, TRT’de yayınlanan Politik Açılım adlı programa katılan DTP lideri Ahmet Türk, Milliyet Gazetesi köşe yazarlarından Derya Sazak’ın bir sorusuna 25 yıldır dökülen kan olmasa bu açılımının yapılmayacağını ve bu sebeple dökülen kanların gerekli olduğunu rahatlıkla söylemiştir.
Biz Kürtlerle hangi savaştan çıktık ki onlara yönelik barış açılımı yapıyoruz? 25 yıldır verilen şehitlerimiz ortada, askerimizden, polisimizden, memurumuzdan, işçimizden on binlerce şehit... Bu kadar şehit, ne amaçla verildi? Bu nasıl bir açılım olacak ki dağdaki hain de bunu kabullenecek, ben ve benim gibi vatanını ve milletini sevmekten başka bir şey düşünmemiş insanlar da... Bir vatan hainiyle beni, hangi ortak nokta bir araya getirebilecek merak ediyorum. Prof. Dr. Ahmet Berhan Yılmaz / Erzurum"
Prof.Dr.Ahmet Berhan Yılmaz'ın; "Bir vatan hainiyle beni hangi ortak nokta bir araya getirebilecek merak ediyorum." sorusuna özellikle dikkatleri çekmek isterim!...
Hayatında; metropollerdeki uyuşturucu veya mafyatik baronlar haricinde Kürt'le tanışmamış; Kandil'e özel kuryelik yapmanın haricinde ve Kürt Kardeşlerimizi katlederek Kürtçülük yaptıklarını söyleyen Haçlı taşeronları teröristler haricinde, Devlete-millete sadık Kürt tanımamış "Dolma Kalemler"le; hayatını Kürt komşuları, akrabaları, dostlarıyla içiçe geçirmiş Ahmet Berhan Yılmaz'ın farkını ortaya koyması bakımından çok önemsedim...
Emr-i Hakk'kın aldığı günden beri ağladığım ve ömrümce ağlayacağım Kürt Ülküdaşım rahmetli Selâmi Türkmen'in ve onun şahsında bütün Kürt Dostlarımın, en az bizim kadar bu sahtekârlığa itirazları olduğunu biliyorum!
Bu nasıl bir açılımdır ki sadece yandaşlar, sadece "Dolma Kalemler", sadece dolar veya eurou ile alınıp satılan ucuz kalemşorlarla görüşülüyor!
Bu nasıl bir açılımdır ki devlet olmanın ve devlet kalmanın olmazsa olmaz bedelinin can olduğunu bilen ve bu kutsal gâye uğruna Peygamber Ağuşuna atılan şehidimle, şehidime kurşun sıkan alçak caniyi ve şehidimi doğuran muhterem ana ile, teröristin anaca ağlayan anasını eş değer tutar!
Bu nasıl bir açılımdır ki 40.000 insanımızın katilinin -ki 30.000'den fazlası Kürt'tür- yol haritasına muhtaç görünür!
Bu nasıl bir açılımdır ki 40.000 yakınını kaybetmiş vatandaşımızın ve milyonlarca devlete sadık Türk'üm diyen insanımızın kan davalısı bir alçağın, demokratik haklarından bahseder!
Türk'ü, Kürt'ü, Rum'u, Çerkez'i, sünnisi, alevisi, sağcısı, solcusu bir bütün olmak kaydıyla Türk Milleti olarak biz, kan davamızdan vaz geçmedik! Vaz geçmeyeceğiz! O câni asılmadan, son terörist itlâf edilmeden dâvâmızdan da vaz geçmeyiz!
Üç beş oy uğruna veya ABD ve AB dayatmalarına teslim olarak yapılmaya çalışılan bu dayatma "açılım"la, milletin arasına uçurumlar açılıyor!
Bu oluşturulan ve her an kopmaya hazır, tûfan öncesi sessizliği, her kese hatırlatırım! Bu sessiz öfke patlar, kükrer ve coşarsa, son günlerdeki doğal âfet sele de benzemez!
Önce açılımcıları alır önüne ve taaa cehenneme kadar kovalar bu öfke haberiniz olsun!
Üç beş çapulcu serserinin Haçlı desteği ile dağlarda serkeşlik etmesine benzemez bu öfke! Tarihe bakın! Olanları hatırlayın ve bu zavallıların sonlarına sebeplik ederken kendi demokratik sonunuzu da hazırladığınızı anlayın!
Zararın neresinden dönülürse kârdır! Siyasallaşmış terörist vekillerin tehdîtleri, milleti çok tahrîk ediyor haberiniz olsun! Milletin içine inmekten korkan millet vekilleri, sizlere bir şey söylemiyorlarsa ayıp ediyorlar! Günü kotarmak siyâset değildir! Siyâset çâresizliklere çâre üretmek merkezidir!
Ya hakkıyla siyâset yapın, ya da istifa ederek boşaltın çâre makamlarını!...
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: