Salı, Aralık 07, 2010

BU GÖSTERİYİ ANCAK MHP BİTİRİR!...

Plan-Bütçe Komisyonu'ndaki tasarıya göre; Anayasa Mahkemesi'nin parti harcamaları nedeniyle CHP'yi mahkûm ettiği nedenler ortadan kaldırılıyor. Anayasa Mahkemesi'nin siyasi parti hesaplarına ilişkin denetimleri, parti amaçlarına dönük faaliyetleri daraltacak veya bu faaliyetlerin yerindeliğini önleyecek şekilde yapılamayacak. Partiler, amaçlarına ulaşmak için gerekli gördükleri her faaliyet için harcama yapabilecekler. Partiler, mal ve hizmet alımında, yapım işlerinde istediği ihale yöntemini kullanabilecek. Partiler, fatura dışında harcamayı gösteren diğer belgeler de kullanabilecek. Kaybolan, yırtılan, yanma gibi durumlarda tasdikli örnek de kabul edilecek. Partilerin çalıştırdıkları kişilere ödedikleri sağlık ve sosyal yardım giderleri ile yurtiçi ve yurtdışı seyahatlere ilişkin konaklama, yol masrafları ve diğer zorunlu harcamaları da gider kaydedilebilecek. ( http://www.hurriyet.com.tr/gundem/16466281.asp?mnID=16466281 )
" El eli yıkar, el de yüzü yıkar!" bu olsa gerek! Toplum önünde dövüşüyormuş gibi yaparak, ilm-i siyâsetle birbirini aklama, ancak bu kadar ustaca yapılır! Bu maçta şike hissediyorum!
ABD'yi temsîlen BOP Eş Başkanı, AKP formalı Recep Tayyip Erdoğan; AB'yi temsîlen CHP formalı Deniz Baykal ve ikinci bölümde Gandi Kemal, gösteri maçındalar! Vurdukları yumrukla gardını düşürdükten sonra nakavt yumruğunu, sekiz raunddur/yıldır vurmuyorlar!
"Muhtar bile olamaz!" hale düşürülen Tayyip Erdoğan'ın yasaklarını kaldırarak Başbakan eden Baykal, bunun açıklamasını hâlâ yapabilmiş değil! Baykal'la başlatılan ulusalcılık-milliyetçilik, Gandi Kemal'le dondurularak yeniden SODEP-SHP yıllarına dönülen bölücülüğe pirim veren davranışlarla gardı düşük Gandi Kemal'e nakavt yumruğunu Recep Tayyip niye vurmadı acaba?
Bu şikeli maçın hakemliği de Anayasa Mahkemesi'nde!
Biri, "Laikliğe karşı odak olmak"tan mahkûm AKP; diğeri "Usulsüz Parti Harcamaları" suçundan mahkûm CHP! İki sabıkalının gösteri maçında hakem de Anayasa Mahkemesi!...
Demokrasiyi araç ettiğini hiç saklamayan Recep Tayyip'i "Kudretli Başbakan" eden CHP'nin dövüşüyormuş rolüyle verdiği destekle, Referandum'dan da beklenenin üzerinde başarı sağlayan AKP; şimdi diğer mahkûm CHP'yi aklama operasyonunda! Bir suçlu ittifakı! Bir başkadır benim -demokratik- memleketim!
Ringde gösteri var! Vuruyormuş gibi yaparak seyirci oyalanıyor! Ne AKP'nin, ne de CHP'nin millîlik-milliyetçilik-bağımsızlık gibi bir gayeleri yok! Hiç birinin bağımsızlık umurunda değil! Biri ABD'ye, diğeri AB'ye dublörlük yapıyorlar ve hiçbiri bu görevi saklamaya tenezzül bile etmiyor! İkisinin de malzemeci taktisyeni, Pesilvanya'da mûkim!...
Artık görev seyircide! Yapılacak birinci iş, etrafı dağıtmadan salonu boşaltmak! İkinci iş; bu iki gösteri dublörünü, ilk raundda nakavt edecek olan Milli Boksöre eldiven giydirmek! Bu iki işi, seyirci yani millet yapacak!
Wikileaks belge-bilgi sağanağında tek Millî duruşlu MHP'ye; şikeci dublörleri bayıltma yetkisini ancak millet verebilir! Milletten bu yetkiyi de ancak yeniden milletle bütünleşecek olan Ülkücüler alabilir! Bu yetkiyi Türk Milletinin millî refleksi Ülkücüler; milliyetçi-ülkücü-ahlâkçı-ilimci-toplumcu-köycü-hürriyetçi/şahsiyetçi-gelişmeci/halkçı-endüstrici/teknikçi, özetle "9 Işıkçı" millî fedai tavrıyla alabilir.
ABD ve AB dublörleri gösteri yaparlarken MHP ve Ülkücüler seçim seferine başlarsa, erken çıkan yol alır! Yatan şımarık tavşanı, yürüyen kaplumbağa her zaman geçer!
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: