Pazartesi, Temmuz 25, 2011

HELÂLLEŞME ARZÛM...

Demir çarık giydim, adâlet gezdim!
Dostlar bulamadım, canımı üzdüm.
Azaplıyam âhir kocadım bezdim,
Sanırsın olmuştum, olmamış oldum. (Mikâil Azaplı)
not: adâlet gezdim; adâlet aradım anlamındadır.
Dostlar! Kandaşlarım, Gönüldaşlarım ve Muhteşem Ülküdaşlarım;
Aldığım her ölüm haberi ile tarifsiz hassaslaşırım! "Acaba?" derim, "Acaba helalleşemeden gittiği, telâfi edemeden kırık bıraktığı bir gönül var mıdır? Acaba o helalleşemediği, gönlünü alamadığı kişi veya kişiler de şu anda bizim halimizdeler mi?" diye paniklerim!
Dünyanın en hızlı aracından daha hızlı geçen zaman, hiç bir şeyi ertelemeye müsait değil! Bir an geliyor ki ertelediğinize pişman olma şansını, kaybediyorsunuz! Hoca efendilerin üç kere ısrarlı sorularına, mevcût cemaat "Helal olsun" diyor ama bu endişemi atamıyorum bir türlü!
Şimdi, ertelemeden, hemen özür dilemek, ortadan helalleşmek istiyorum!
Her "Türk'üm" diyenden bir kere, "Ne mutlu Türk'üm diyene." diyenden iki kere, "Milliyetçiyim" diyenden üç kere, "Türk Milliyetçisiyim" diyenden dört kere, "Türkçüyüm" diyenden beş kere, "Ümmetçiyim" diyenden altı kere, "Tarikatçiyim" diyenden yedi kere, "Cemaatçiyim" diyenden sekiz kere, "Turancıyım" diyenden dokuz kere ve "Ülkücüyüm" diyenden sonsuz kere özürle helallik dileniyorum!
Sıralamayı özellikle yaptım! Hep; "Sözüm ortaya, kim alınırsa ona kalır." prensibimle, şahıslara çok ender dokunarak yazdım, konuştum. Hal böyle olunca da ortaya sözlerimin şiddeti ve aklımdaki muhataplarımdan hareketle yaptım sıralamayı! Dabakçı misali en kıymetli derimi, taştan taşa çaldım hep!
Kime, kimlere, hangi grup mensûplarına fazla saldırdıysam hep tahrîke çalıştım! Lazım oldukları zaman niye yoklar diye sitemler ettim! Birlikte olmamız gereken zamanlarda; "Neden beni de ikna etmediler ve neden birlikte aynı sözü söylemiyoruz?" diye sitemler ettim, tahrikkâr sözler, cümleler sarf ettim! Allah(c.c.) şâhidimdir ki kastım hep, Allah rızâsı idi. "Küfr'ün karşısında susmak dilsiz şeytanlıktır." öğretisine sâdık kalmaya çalıştım! Allah korkusuyla dolu yüreğimde başka bir korkuya yer olmadığı için bazen pervâsızlaştım! Can incitmek, can acıtmak ve bu yolla duyarlı zannettiğim kişileri, tahrîke çalıştım!
Milletliğimizi hedef aldılar, milletime saldırdım! "Haçlı Müslümanlar" dediğim işbirlikçi Haçlı yaltakçıları, Dînimizi tahrîbe soyundular; tarikatlere, cemaatlere, din adamlarına, ûlemâya saldırdım! Devletimizi hedef aldılar; Devlet yetkililerine, siyâseten yönetim hakkı kazanmış politikacılara saldırdım! Millî kavramlarımıza, duygularımıza saldırdılar; savunmakla mükellef gördüğüm Partililere, Teşkilat yetkililerine saldırdım!
Saldıracak kimse bulamadığım zamanlarda da; "Kendime firâr ederek" hür aklıma, vicdânıma saldırdım!
Saldırdıklarım içinde sadece benden ve millî hasım ilan ettiklerimden özür dilemiyor, helalleşmiyorum! Çünkü benim, benimle olan, nefsimle olan kavgam ve Türk'ü, Atatürk'ü, Türkeş'i, Türkiye'yi, Müslüman Türk Dünyasını sevmeyenlerle davam, öbür dünyada da sürecek!
Dostlar; yazdıklarıma, söylediklerime yapılan tenkîtlerden memnûnum çünkü bilerek fincancı katırlarını ürkütmeyi iş edindim kendime! Ne kadar tenkît varsa ve saldırırlarsa katırlarını ürküttüğümü hissederek o kadar keyif aldım!
Amma iltifatlar, bana çok ağır geliyor! Gönlünüzden kopan o muhteşem iltifatlarınızın altında inim inim inliyorum! Zaten yıllardır kendime, kendimi yaşamayı yasaklamışım; bu iltifatlarla bu yasak tahammül edilmez bir hâl alıyor! Siz kandaşlarıma, gönüldaşlarım ve Ülküdaşlarıma öyle teslîmim ki anlatabilmem mümkün değil!
Hani; "Kuva-y-ı Seyyâreyim! Disipline gelmem! Allah'tan gayrısına tâbi' olmam." derim ya! "Bu karara hür aklım ve vicdânımla vardım." derim ya! Vallahi öyleyim Dostlar! Allah'tan ve sizden gayrı utanacağım merci yok! Allah'ıma tevbe ederek sığınma kapım hep açık biliyorum. O'na karşı şımarıklığım belki de bu yüzden amma sizden özür dilemekte, sizinle helalleşmeye geç kalmaktan, ödüm kopuyor!
Aklım başımdayken, elim-ayağım tutuyorken -varsa- hepinize, her kese hakkımı milyonlarca kere helâl ediyorum. N'olur siz de bir kere helâl edin sağken duymamı sağlayarak...
"SANIRSIN OLMUŞTUM, OLMAMIŞ OLDUM!"
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: