Çarşamba, Şubat 08, 2012

DİNDÂR MI, KİNDÂR MI, TAYYİPDÂR MI?

"Rahman ve Rahîm Allah'ın adıyla; 1- Gördün mü o, dîni yalan sayanı? 2- İşte odur yetimi itip kakan; 3- Yoksulu doyurmayı özendirmez o. 4- Vay haline o namaz kılanların/ duâ edenlerin ki, 5- Namazlarından/ duâlarından gaflet içindedir onlar! 6- Riyâya sapandır onlar/gösteriş yaparlar. 7- Ve onlar kamu hakkına/ yardıma/ zekâta/ iyiliğe engel olurlar." (Mâûn Sûresi) Prof. Dr. Yaşar Nuri Öztürk'ün "MÂÛN SURESİ BÖYLE BUYURDU" kitabından...
7 Âyet, 375 sayfalık tefsîr!
Hayretlik bir hâl var bu kitapta! Yaşar Nuri Hoca, kitaba hatta önsöze bile başlamadan, büyük puntolarla bir uyarı yapmış; "Tanrı'yla, dinin gerçeğiyle, hukukla, vicdânla, yüzleşmek istemeyenler bu kitabı okumasınlar! Çünkü bu kitap, gerçeklerle yüzleşmekten kaçanlarla 'Ilımlı İslâm' adlı sömürge dinini gerçek İslâm zannedenlerin tüm dayanaklarını, şiddetli bir Kur'an vuruşuyla paramparça etmektedir."
Yazarlık, yayıncılık geleneklerine uymayan bir tarz ve tavırla ve Müslüman Türk münevvere yakışan bir cesâretle; 1300 yıldır Allah'tan-Allahçılıktan, Peygamber'den-Peygambercilikten, hadisten-hadisçilikten, dinden-dincilikten geçinen Allah İle Aldatanlar'ın tamamına te'vilsiz seslenmiş!
Ve Allah'ın adına and içtiği, o yüzden kılıçtan keskin, bütün silahlardan güçlü kalemin kudretiyle; İslâm'ı savsatıp Türklüğü yok etmek için kullanılan bütün dinci-zehirleyici-uyuşturucu-yok edici silahlara karşı; uyandırıcı-diriltici-Allah rızası için kıyâm ettirici kalemini sıyırmış!
Yıllar öncesi yalvararak; "Tanrım! Kalemler kınından çekilsin artık!" diye niyâz etmiştik! Duâya icâbet eden Tanrım, kalemlerin sıyrılmasına izin verdi demek ki el hamd ü lillâh!...
Kastım ve gâyem kişi veya kitap reklâmı değil. İsteyen tesâdüf diyebilir itirâz etmem ama Nisan 2011'de "Mâûn Suresi Böyle Buyurdu" yayınlanıyor; Şubat 2012'de, dinci siyâsiler veya siyasî dinciler, Tayyip Erdoğan'ın ağzından; "Dindâr nesil yetiştireceğiz!" diye fermânlarını açıklıyorlar!
Sanki, onlardan başkasını Allah yaratmamış gibi! Sanki; Allah'ın "Habîbim" dediği tek insan, son Peygamberi'ne; "Kalbine mi girdin?" uyarısı-ikâzı yokmuş gibi, Allah'ın Peygamberi'ne vermediği yetki ve kudretle kalplerimize girip kendilerinden başka dindâr olmadığını görmüşler! "Dindâr nesil" yetiştirme operasyonunun komut düğmesine basmışlar!
Eeee!
Dokunmanın ibâdetten sayıldığı, kalplere girmeye yetkili, Dünya Lideri BOP Eş Başkanı buyurur da anında "Dindâr Nesil", arz-ı endâm etmez mi?!
"Devletin kılcal damarlarına sirâyet edinceye kadar gerekirse on milyar harcayın, bir lira kazanmayın! Hâkim, savcı satın alın!" uygulamalı, euro-dolar-para cemaati televizyonunda; AKP tarafından -babalar gibi- satılmayıp arpalık olarak saklanan TRT'den Ramazan'da kazandığı helâl(!) paraların tadı damağında kalan "Dindâr Nesil"den bir delikanlı Serdar TUNCER, çay demlemenin püf noktalarını anlattı, Allah râzı olmasın!
Önce abdest alınmasını, mutfağa da sağ ayakla ve salavatla girilerek, "Niyet ettim Allah rızası için çay demlemeye. Ya Rabbi! Şu ateşin bu suyu kaynattığı gibi, gönlümüzü aşkının ateşinde pişir." diye niyâz edilmesini öğreterek "Dindâr Nesil"den olduğunu haykırdı!...
Tayyipdâr'lıktan TRTdâr'lığa, oradan da dindâr'lığa doğru müthîş bir hamle!
Bu onların hamlesi!
Bize de Allah'ın hamlesini beklemek düştü!
"Vay haline o namaz kılanların! Riyâya sapandır onlar, gösteriş yaparlar."
Nice Tayyipdâr-TRT'dâr-Gülendâr-nûrdâr-tarikatdâr-cemaatdâr günlere Türkiye!...
TÜRK, TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ!
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: