Cuma, Şubat 10, 2012

MİT KAÇ, POLİS TUT!...

Yaklaşık bir yıldır 21. yy. Maltası Silivri'deki tek kişilik ordu Müyesser YILDIZ; "Mahkemeyi Yargılayan Dâvâ"sında; "Başbakan'ın yatak odasının dinlendiği yerde hiçbirimiz güvence altında değiliz. Bu silahın yarın siz dahil hangimizi vuracağı belli olmaz!" diye uyarmıştı!
Sesinin yankısından başka sesi duymayan BOP Eş Başkanı Başbakan, bunu da duymayarak daha dün, "Dindâr nesil" hayâllerini açıklamıştı!
Dindâr nesiller, "tevhid-i tedrîsat"la MEB'na bağlı okullarda şimdiye kadar yetiştirilemediği için, şimden gerû olabilir mi endîşeleri var! Andımız ve Gençliğe Hitabe kaldırılıp okullar, Atatürk vesâyetinden kurtarılıp dindârlaştırılıncaya kadar dindâr neslin; tekkelerde, zâvilerde, cemaat evlerinde, tarikat medreselerinde yetiştirilmeleri düşülüyordur herhalde söylentilerini duyunca aklıma; "Derviş, dervişin arkasına sırayla geçer!" medrese tekerlemesi geldi!
Hakan Fidan'ın Başbakan'ı temsîlen Oslo'da PKK'lılarla MİT Müsteşar Yrd.'nın da olduğu görüşmeleri "Devlet adına" yaptığı, "Hükümetin görüştüğünü ispatlayamayan şerefsizdir" iltifatlarının uçuştuğu süreçten, bugünkü "İleri Demokrat Türkiye"ye geldik! Kimin eli, kimin cebinde belli değil!
Hükümet'le asla alâkası olmayan görüşmeleri Devlet adına yapan Hakan Fidan, daha sonra Hükümet tarafından MİT Müsteşarlığı'na atandı! Bu atanma ile de galiba Başbakan temsîlciliğinden Devlet Memurluğu'na tenzîl-i sınıf olmalı ki Özel Yetkili Savcı, ifade için davet etti!
"Olur böyle vakalar, Türk polisi yakalar"ın hiç olmadığı kadar gerçekleştiği bir dönemde; Türk Polisi, Devlet adına şeytanla bile görüşebilme ayrıcalığındaki MİT Müsteşârı'nı da tam yakalayacakken Müsteşâr, soluğu Cumurbaşkanı'nın ve Başbakan'ın yanında aldı!
Yandaş Basın'da ânında Özel Yetkili Savcılar'ın, AKP'nin demokrat kadrolaşmasını tâcize-tahrîke hakkı olamayacağı meâlinde itirazlar başladı!
21.yy. Maltası Silivri, yıllardır niye tutuklandıkları bilinmeyen Paşalar, Profesörler, Gazeteciler, Yazarlar, millet vekilleri, Generaller, Genelkurmay Başkanı, savcılar, doktorlar, emniyet müdürleri, mafya babaları, muhabbet tellalları ile ağız-bağız doluyken ve "Herkese dokunabilir kudrette"ki Özel Yetkili Savcılar, ne yapacaklar merak konusu!
Sadece Savcılar değil; yakın mesai arkadaşı, güvenilir kadronun en öndekilerinden MİT Müsteşarı kendine sığınan Başbakan, ne yapacak?
Başbakan'a bunun izahını yapması mümkün olmayan Adâlet Bakanı ne yapacak? Tamâmen yenilenmiş HSYK ne yapacak?
Ömürboyu ağırlaştırılmış hapse mahkûm olarak kendisi İmralı'da, vekilleri donulmazlık zırhıyla grup olarak Gâzi Meclis'te ve el yazısı mektubunu MİT mensûpları'nın taşıdığı söylenen bebek katili câni ne yapacak?
İleri Demokrasi sâyesinde "asla dokunulamaz" sıfatlı İmralı atamalı Milletvekili ünvanlı yeminsizler ne yapacak?
Açılım adlı bölücülükte AKP'den çoook önde olduğunu iddia eden ve Meclis'te kürsü işgaliyle meşgûl Y-CHP'li -ki Meclis'te yaptıkları tek doğru iş- vekiller ne yapacaklar?
Üç genel seçim ve sayısız yerel seçimde 10 yıldır milleti; AKP'liler-BDP'liler ve diğerleri diye kutuplaştırıp kavga ettiren siyâsilerin, şimdi Meclis'te dokunulmazlığın da verdiği ataklıkla kavgalarını, bir de yayınlasalar var ya, bu İleri Demokrasi tadından yenmez!
Erzurum Yakutiye Belediye Başkanlığı döneminden hatırladığım Muhyettin Aksak'ın, iş başa düştüğünde neler yapabileceğini, keşke canlı yayında izleyebilseydik!
Dört yanımız yangın yeri! AB çöktü, çökecek! ABD'de Başkanlık seçimi var! Rusya ve Çin sinekten yağ çıkarma hevesinde! İran; Servantes'in Donkişot'u gibi mızrağını almış, Rozinant'ın belinde, yel değirmenlerini çeviremeyen rüzgârla savaşta!
Biz ise "Hırsız kaç, polis tut" oyununun "MİT kaç, Polis tut!" uyarlamasını izliyoruz!
"TÜRK'E BAŞ OLAMAZ TÜRK'ÜM DEMEYEN."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: