Cumartesi, Şubat 11, 2012

MİLLÎ HER-BİR DİLDEN, İKİ KULAĞA!...

İki cami arasındaki bî-namaz! İki işe bakan şaşı olur! İki dinle bir söyle! İki kulak, bir dil için! Ve iki ile bir arasındaki müthîş ilintiyi, anlamayanların beyinlerine beyinlerine çakma kudretindeki; "İki el, bir baş içindir!" ata öğretileri!...
Beyler!
Milletten kopanları, millete kulak tıkayanları, milleti dinlemeyenleri, millet dinler mi sanıyorsunuz?
"Türk milleti, söylemez söylenir!" diye Abdulhak Hamîd'in tesbîtini de mi kulak ardı ederler bu iki kulaklılar? Yanlış anlaşılmasın, uzun kulaklılar değil! Böyle anlayanlara da atalar; "Söz ortanındır, kim alınırsa ona kalır." demişler, der geçerim! "Deh!" deyince yürüyen, "Çüş!" deyince duran uzun kulaklıları bile fıtratî inadı tutmamışsa modullamaya gerek yoktur!
Beyler!
AKP'liler; "Dindâr nesil" iddiâsı, "Daha fazla demokrasi!" sloganı, "Durmak yok! Yola devâm!" komutuyla kandırmaya çalıştığınız bu mütedeyyin millet; Düvel-i Muazzama diye devrin Pây-tâht'ı İstanbul'da, Hâlife ve Şeyh'ül İslâm'lara meth'ettirilen, Padişah ve avânesince siyâseten adına Müttefik denilen, devrin Haçlı'sını baltayla, satırla, yabayla, tırmıkla kovdu! Bu milletin İslâm adına, bütün Haçlı Seferleri'ni, îman kudretiyle göğsünde erittiğini bilmezden gelip inkâr edemez, Haçlı ile kolkola giremezsiniz! Îmânî tevekkül ve fıtrâtî kurt sabrıyla olanları izleyen Türk milletine artık kulak verin!
Her millet ferdinin bir dilinin, kaç iki kulağa seslendiğine de artık siz karar verin!
Siz, Türk milletinin; 1918 - 1919'da Müttefik(!)lerin dayatmasıyla kurdurulan "Divan-ı Âli"de yani Yüce Divan'da devrin Sadrazamı(başbakan)'na; "Seferberlikten sonra ve ilan-ı harbden evvel itilaf hükümetleri tarafından vukubulan şerefli ve faideli teklifleri ret eylemesi!" suçlamasını, unuttuğunu mu zannediyorsunuz? Bu mahkemeyi, tevâfuken bugün doğum yıldönümü olan "II. Abdulhamid"in kurdurduğunu, bilmediğini mi sanıyorsunuz?
Beyler!
Y-CHP'liler; 1958'de ABD'lilerin bir belgeselde, benden elli sene evvel "Muhteşem Türk" dediği Atatürk'ün Cumhuriyet Halk Fırkası'nın vekilleri! Siz ne yapıyorsunuz?
Hiç bir şey bilmiyorsanız, "Muhteşem Türk"ün, Türk Devrim Tarihi Enstitüsü'nce 1970'te bastırılan "NUTUK"un III. Cildi'nin 1240. sayfasından; "Ey Arkadaşlar! Tanrı biridir, büyüktür; ... Cenâbı Peygamber, Hatem'ül enbiya olmuştur ve Kitabı, Kitab-ı Ekmeldir. Son peygamber olan Muhammed Mustafa Sallallah ü aleyhi ve sellem 1394 sene evvel rûmi nisan içinde ve Rebiülevvel ayının on ikinci pazartesi gecesi sabaha doğru tan yeri ağarırken doğdu. Gün doğmadan! Bugün, o gündür!" sözlerini ve evvelini ve sonrasını gözlerine sokarak, tarihî nutkunu, özellikle Mevlîd Kandili'nde okuduğunu vurgulayarak "dindâr olmayan nesiller" yetiştirdi diye iftirâ edilen, partinizin kurucusuna sahip çıksanıza! Ne yaptığınızı/yapmadığınızı ve niye yapamadığınızı, Türk Milletinin görmediğini mi sanıyorsunuz?
Beyler!
Her şeye ve herkese rağmen Türk Milliyetçiliği'nin tek adresi ve markası MHP'den Gâzi Meclis'te, son yüz yılın son İki Başbuğ'unun halef ve vârisleri olan Ülkücü Vekiller; idare-i maslahattan yapmaya çalıştıklarınızı, Türk Milleti'nin kâfi göreceğini mi sanıyorsunuz?
Türk Milletinin iki kulağını da dikkatle açıp sizin bir dilinizden çıkacak Türkçe sözü beklediğini, daha nasıl söyleyelim?
Allah aşkına! Çalap aşkına! Tanrı aşkına! Hüdâ aşkına yapın artık gereken millî hamlenizi! Bu millet sizi, asla kargalara, akbabalara, leş yiyicilere yem etmez, ettirmez! Millete güvenin ki millet te size güvendiğini te'vilsiz belli etsin!
"TÜRKİYE, TÜRKLERİNDİR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: