Salı, Şubat 14, 2012

SÖZÜM MECLİS'TEN İÇERİ!

Hangi soydan olursa olsun, hatta Evlâd-ı Resûl'den bile olsa milletine ihânet edeni sevmiyorum!
Sadece sevmiyorum demek belki iltifattan sayılır diye daha açıkça milletine ihânet edenden, kim olursa olsun, hangi milletten, hangi kavimden, hangi sülâleden olursa olsun nefret ediyorum! Nefret te bir şahsîyyet yükleyeceği için daha netleştirerek iğreniyorum!
Ey dinden-dincilikten, müslümanlıktan-takvâcılıktan geçinip Haçlı ile işbirliğini ilm-i siyâset diye dayatan mürâiler, sözüm size!
Ey takvâ diye, îman diye mütedeyyin müslümanları Allah ile aldatan münâfıklar, sözüm size!
Dostluk edebilme sahâvetine sahip olmadıkları için bu dünyada dostsuz yaşayanlar, ahrette rahat mı olurlar zannediyorsunuz?
Mü'mîn sadece kendisi için yaşayabilecek kadar cimri olabillir mi? "Komşusu açken tok yatan bizden değildir!" diyen Peygamber'in adını her andığında selâvatlar getiren, kapı komşusu Gâzi acından ölürken altın musluklardan abdest alan, ciplerle dolaşan, kâfir markalı tesettür giyen müsrîfleri bizden sayar mıyız?
Bir yanda siyâseten; "Dindâr nesil" yetiştirmek iddiasıyla "BOP Eş Başkanlığı" adındaki Haçlı'nın "Büyük Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi"ne destek vererek müslüman katliamlarına ortak olanlar; diğer yanda, "Ilımlı İslâm" diye, "Dinlerarası Diyalog" diye mütedeyyin müslümanları kandırıp siyonist İsrail'e destek veren; İsrail'in zengin küçük kardeşi ABD'denin kucağında oturup memleketteki samîmi ûlemanın sakalını yolanlar!...
Kendine, aklına, aklının îmânına veya îmânının aklına güvenen Türk Müslümanlar; var mısınız bir Türkçe tayy-i mekâna?
Var mısınız Nesimi'ce; "Gâh çıkarım gökyüzüne seyrederim âlemi" demeye? Var mısınız kartalca mes'elelere kuşbakışı bakarak gerçek fotoğrafı görmeye?
Günlerdir, ortalık toz duman!
Başbakan-MİT; Cemaat-Yargı-Polis diye zorla kutuplaştırılmak istenen Devlet Kurumları arasında rekâbet varmış gibi gösterilmek istenen fotoğrafa Türk'çe bakalım mı?
Bilmez miyiz; içki ağızdan içilir, beyin sarhoş olur, bütün beden yalpalar?
Bedene ağız edilen MİT'i içirmişler! Bedenin beyni olan Başbakan esrimiş ve Türkiye yalpalıyor! Yalpalayan beden, Türkiye Cumhuriyeti Devleti! Allah korusun beden düşerse yaralanacak olan Türk Milleti!
Donattığı masada MİT'i ağız edip içiren, BOP Eş Başkanı pâyesiyle Başbakan'ı sarhoş eden ve NATO -Birleşmiş Milletler Üyesi diyerek Türkiye'yi yalpalatan Haçlı sâkîyi hâlâ bilemedik mi?
İmparatorluk pây-tâhtı İstanbul'u işgâl edenlere "müttefik" diyen, yağcı-yalaka-işbirlikçi ağzıyla işgalcilere "Düvel-i Muazzâma" diye iltifât eden, Haçlı dikteleriyle Anadolu Türklüğünü Kutsal Kıyâma hazırlayan Atatürk ve arkadaşlarını kâfir ilan eden devrin Şeyh'ül İslâmından ne farkı var bu Haçlı Müslüman Sâkî'nin?
Türkçe tayy-i mekânı becerebildiysek hadi şimdi; "Gâh inerim yeryüzüne, seyreder âlem beni!" tevâzusuyla yerimize dönelim!
Allah'ın Süvârileri Türkler!
İslâm'ın sancaktarı Türk Milleti!
İş başa düştü! Farkında olmasanız Ordu'dan kükreyerek gökkubbeyi patlatmazdınız! Şimdi nârânın şiddetini düşürüp sohbet samîmiyeti ve sıcaklığıyla, muhabbetle hepimiz en yakınımızdaki AKP'ye oy veren, Allah ile aldatılan komşumuza yoğunlaşalım!
Çünkü komşudaki yangın bizi ve bütün mahalleyi tehdît ediyor vesselâm..
"TÜRK'E BAŞ OLAMAZ, TÜRK'ÜM DEMEYEN!"
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: