Cuma, Ekim 19, 2012

DEMOKRAT, KONGRE CADI KAZANI...

Gün azaldı! Zaman komada!
Ülkücüyüm diyen herkesin, bir yerden başlaması gerek artık!
Emânetlerine yeterince sahip çıkamadığımız için Başbuğ'dan; Onlar'a lâyık olamadığımız için Şehit Ülküdaşlarımız'dan özür dileyip ve helallik isteyerek başlamak lazım!
İkbâllerini-istikbâllerini, ömürlerini ve canlarını gözleri kapalı Türk Milletine, Ülküsü'ne, Yüz Milyonluk Milliyetçi Türkiye ve Tûran'a ideallerine hîbe eden "Kutlu Sefer Süvarileri" nden özür dilememiz lazım!...
Beraber yola çıktıklarımızdan; bizden yıllar önce safımızın saflığının bozulduğunu fark ederek terk ederken bizim sitemlerimize alınmayanlardan, özür dilememiz lazım!... 

"Tarihin ve tâlihin bu insafsız zamanını yaşamayı hak edecek ne hatâ yaptık?" Diye kendimizi sorgulamamız lazım!...
Terk etmenin bu kadar ma'zûr olduğu, bir başka insafsız zaman bilen var mı?
Siyaset ve siyasinin bu kadar güvenilmez olduğu, Sezarın Güçlü Roması(!)'ndan başka bir sistem hatırlayan var mı?...
Kimin kime, kimin niye, kimin kime ne kadar, kızdığının belli olmadığı; en kızgınların, kırgınların birbirinden uzaklaşmadığı ama bir arada da durmadığı, böyle zâlim bir tarih dilimi var mıdır?...
Kim, kime; niye boyun eğsin?!...
Hangi mandacıya, hangi işbirlikçi ucuz satılıklara, hangi "İleri demokrat Türkiye"ciye, hangi "Federatif Türkiye"ciye, Türkiye'nin bölünme reçetelerini, salya-sümük sunmaya çalışan hangi Karenn Fogg Çocuğu'na boyun eğilsin?...
"Farklılıkların farkında olarak" yönetime talip olduğunu söyleyen; bir il başkanına "Git Kürtçe oy iste!" diye talimat veren "Çiçek Bahçesi Bahçevanı"na, Türk Milleti ve Devletinin bölünmez bütünlüğü, nasıl teslîm edilsin?..
45 yıldır yaşanarak öğrenilenlere, öğretilenlere muhalif davranan "Çiçek Bahçesi" cilere muhalefet edenler; eskilikle, döneklikle, ihânetle suçlanıyorlar!... 

Şirret suçluların suçlamasına teslîm mi olunsun?...
Başbuğ'dan sonra 15 yıldır inanılan kişi ve ekibi, "Çiçek Bahçevanlığı" na, bölücülerle Meclis'in rengini tamamlamaya, demokratlık uğruna her sıkıştığında AKP'nin imdâdına koşmaya başlayınca, teşkilatlarda ve parti tabanında sıkıntı oluştu! 15 yıldır Genel Başkanlık teslîm edilen birinin, emekleri ve mâziyi inkârına mecbûr mu kalınsın?
Sıkıntı var! İrâde ve ifâde sıkıntıları var ve bu sıkıntıları da kendimiz icâd ettik!

Ne yapacağımızı bilemez bir haldeyiz! Oysa biz, tarihten aldığımız derslerle geleceği inşa' etmek üzere yetiştirilmiştik!...
Farklı maskelerle aynı düşünceleri, farklı kelimelerle söyleyen uzaktan kumandalıların, siyâsi rüzgâr güllerinin, gınnapı Okyanus ötesinde olan siyâset topaçlarının tahrîkine muhatâbız!...
Siyasilerin, ikbâlleri uğruna söyledikleri yalanları, şimdiye kadar edindikleri dünyalıklarını korumak uğruna tasdîk eden yalaka zihniyetli taraftarların tazyîkine muhatâbız!...
Bunlar, millî istikbâlin düşmanları biliyoruz ve bu zararlılar dışardan değil! Tabiatın tek iskeletsiz yaratığının tâlihiyle, meyvelerimizin özüne yerleşmiş kurtçukların tahrîbine muhatabız!...
Bu kadar iç tazyîke, tahrîke ve tahrîbe, daha ne kadar dayanırız bilemiyoruz!
Ama yine biliyor ve inanıyoruz ki çâre de bizde, Türk Milletinde! Meşrû zaman ve zemînde, millî çareler bulmak üzere Kongre deryâsındayız!...

MHP Genel Merkezi'nde, Genel Başkanlık adaylığını Ülkücü edeple tek başına açıklayan bir Ülkü Ocakları Eski Genel Başkanı'nın nezâket ziyâreti talebini bir İl Başkanı, kabul etmeyerek güyâ teşkilata sadâkat gösteriyor!
Nasıl bir hatâ yapmışsak, bir Büyük Şehrin İl Yönetimini; 
"Tendürek'te, Kop'ta, Palandöken'de 
Kurtların payı var gelip geçende!
Ki alırlar vermek istemesen de!" Bozkurt tavrını bilmeyen birilerine teslîm eden bir Genel Merkezle cezalandırılmışız! 
Ki kimseden çekmemişiz, on beş yıldır kendimizden çektiğimiz kadar!
Umarız ki yüzme bilmeden cankurtaranlığa heveslenen bu acemilerin kongre denizinde boğulmalarına, Ulu Tanrı izin vermez!...
TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ...
Selam, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: