SÜVÂRİ YORULURSA, JOKEYLER ÖLÜR!...
Kurban ve Cumhuriyet bayramlarınız mübârek ve kutlu olsun Türk Milleti...
Yıllardır; Kutlu Sefer Süvarileri ile Siyasi jokeyleri kıyaslarım!
Birilerinin verdiği ata, belli kulvarlarda, belli bir ücret karşılığı
binen jokeylerle Allah rızası için, milletin
devamlılığı, devletin bekası için seferde olan
süvariler arasındaki sessiz yarıştan bahseder dururum! Eşit güçler arasında olmayan bu yarışa da hep itiraz ederim!
Bilirim ki hipodromlar dışında ve birileri at vermezse işsiz kalacak jokeylerle atları, pusatları, azıkları kendilerinin olan
ve önceden gösterilmiş hedefe kilitlenmiş süvariler arasında bir yarış, mümkün değildir!
Ama gayr-ı millî senaristlerin senaryoları gereği; sahnelenen ve maalesef bizim
de bilmeyerek konu mankenliği yaptığımız suni bir yarış, var gibi! Eğer varsa, böyle bir yarış varsayılıyorsa; bu yarışı, kazanmak zorundayız!...
Çünkü, biliyorum ki; biz yorulursak, jokeyler ölürler!
Biliyorum ki; biz
susarsak, jokeyler lal olurlar ve asla konuşmaması gerekenler
papağanlık yaparken bilge kesilir, fetvâlar
verirler!...
Biz, bizzat Başbuğ'un ağzıyla "mozaik"i reddedip siyâseten birilerinin "Türkiyeli - Anadolulu" gibi uyduruk kavramlarla ortaya çıkmalarına itirâz ederken bizden birileri; "Çiçek Bahçesi", "Farklılıkların farkındalık" ve "Toplumsal dayanışmanın siyasal iz düşümü" gibi, bize yabancı söylemlerle demokratik atak(!)lar yaparlar!...
Adamcılık yapmayacağımı, yapamayacağımı, defalarca söyledim ama kendimi ifadede herhalde eksik kaldım ki; ne merâmımı, ne de kendimi anlatamadım!...
Eğer adamcılık yapacak olsam; "Muhammedcilik" yaparım! Buna Allah(c.c.)'ın izni yok! Eğer siyâseten adamcılık yapsam; "Atatürkçülük", "Türkeşçilik" yaparım! Buna da son yüzyılın Rahmetli Başbuğları izin vermemişler!
Türkeşçi olarak çocuk irisi yaşımdan beri çıktığım siyaset seferinde; ne zaman, nasıl olduğunu anlayamadan bizzat Başbuğ tarafından ülkücü edilmişlerdenim! Atatürk'le de, Türkeş'le de Ülküdaşlığın muhteşem onurunu ve hazzını yaşamaktayım!...
Şimdiden
sonra; ne şu'culuk, ne bu'culuk yapmam mümkün
değil! Ama Ocağımızı, teşkilatlarımızı ele geçirip bizi
dışarda bırakanlarla mücadeleden vaz geçmeye de asla niyetim
yok!...
7-8 yıldır, haykırarak; "Ben MHP'yim, onlar MHP'li"
dedim, durdum! Artık bazılarına MHP'li de diyemiyorum! Ve onlara bulundukları konumları itibâriyle MHP'li
diyemeyince de yüreğimin Türk damarı, delikanlı tarafı, ülkücü tarafı
inciniyor!...
Türk Milleti ve Devletini temsîl eden Ordumuzla fiilen çatışan bölücü taşeronların siyasal uzantıları murdarlarla tokalaşıp adını; "Toplumsal Diyalog" koyarak, yüreğimizin Türk tarafını târ u mâr edenlerden; meşrû zaman ve zemîn olan Kongrede teşkilatımızı kurtarmak zorundayız!
Bunun için de yanlış safta
taraftarlık yaptıklarının, Dâvâ'ya, Türk Milliyetçiliğine, Devletin istikbâline zarar verdiklerinin farkında olamayan
ülküdaşlarımızı, ısrarla ve kırıp dökmeden uyarmak durumundayız!
Yanlış safta
duranların, ne kadar doğru olurlarsa olsunlar, yanlış tarifi
alacaklarını ısrarla bıkmadan anlatmak, söylemek ve samîmi sâdık ülküdaşlarımızı uyarmak durumundayız!
Yapmaya çalıştığım şahsen bu!...
"Dâvâ'nın hafızasıyım!"
diye övünenlerin, Başbuğ Döneminin "Maaşlı Eğitimciler" i olduklarını ve bugün şahsî
ikbâlleri için ne hallere düştüklerini, ibretle izliyoruz! Bu ücretli
siyaset jokeylerini, tanıdığımız kadarıyla her kese tanıtmakla mükellefiz! Ya bugün konuşacak, ya da ömür boyu susacağız!...
Artık kim; neyi, kimi, ne kadar biliyorsa söylemek
zorundadır!
Hem Türk Dünyasının, hem Türkiye'nin, hem de Ülkücü Hareket'in şu anki
halinden sorumlu bir nesiliz! Ve bizim perakendeliğimiz yüzünden jokeyler
yarış kazanıyorlar! Biz, bir arada Bozkurt duruşumuzla boy gösterdiğimiz gün, mes'ele biter yemîn olsun!
Birlikte durmayı başarırsak kongre sonucunu da toy havasında yaşayarak ve görürüz!...
Allah(c.c.); binlerce Ülkücü Şehidin, on binlerce istikbâlini hîbe etmiş fedakâr Ülkücülerin emeklerinin zayi edilmesine daha fazla izin vermez! Çünkü onlar, milletin irâdesine zulmeden zalimler konumundalar! Çünkü, Ülkücüler ve ülkücülüğün, Türk Milleti'nin refleksi olduğuna îman edenlerdenim!...
Ulu Tanrım, "Ülkücü İrâde" dediğimiz MHP Üst Kurul Delegelerine hür akıl ve vicdân nasip etsin!... "Birimiz
hepimiz, hepimiz birimiz için..." inancımızı ve duruşumuzu yeniden sergileyebilirsek
bize kimsenin direnme şansı, yemîn olsun ki olmaz!...
Biz yorulursak, jokeyler Vallahi ölürler!...
TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ vesselâm...
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder