Cumartesi, Nisan 16, 2011

SEÇİM DEĞİL, İSTİKLÂL SAVAŞI...

Seçime sayılı gün ve oy pusulasında 18 parti var. Kimin, nereye oy vereceği belli mi? Hayır! Kimin, nereye oy verdiği bilinecek mi? O da hayır!
% 20 kararsız seçmenin olduğu biliniyor! Bu korkunç bir rakam! Seçim Yasası'na, Siyasi Partiler Yasası'na itiraz eder görünüp seçimi aldıktan sonra savunan yalancılardan bıkan, güvenmeyen ve oy kullanmayacağını söyleyenlerin sayısı, gün geçtikçe artıyor!
İster ülkücü, ister devrimci, ister liberal, ister ümmetçi; ideali, fikri olan ve kendini sorumlu hisseden herkese hatırlatalım ki; "Domino Etkisi" adıyla devam eden ve aymazca seyrettiğimiz Kuzey Afrika Ülkeleri'nin tamamında da kırk yıldır seçimler vardı! Vallahi aynen bizimkine benzer seçimler!
Bombalarla yağdırılan demokrasi öncesi ABD'nin ve haçlı AB'nin petrol ve karapara kumbaraları, şimdi diktatör denilen tek adamlar da seçim yaptırırlardı!
İzin verdikleri parti kurar, izin verdikleri insanlar izin verdikleri partilerden aday olurlardı! Hatta, bir milyondan fazla sivilin öldürülerek, yüzbinlerce kadının-kızın ırzına tecâvüz edilerek Irak'a getirilen Haçlı Demokrasi'sinde de seçimler, referandumlar yapıldı, yapılacak ama biliyoruz ki bizim yüz yıl önceki Mağrip ve Maşrıkımız'da yapılanlar seçim değil! Dünya kamuoyunu, ikinci derecede de orada yaşayanları oyalama, meşgûl etme oyunu!
ABD'nin "Bizim Çocuklar"ı eliyle kopartılan "Birinci 12 Eylül Kıyâmeti"nden beri, bizde de aynı şey söz konusu! Hâkim güçün vetosunu aşan, onayını alan particikler seçime giriyor! Hâkim güçün vetosunu aşan parti Genel Başkanlarının vetosundan geçenler, aday listelerine giriyor ve vatandaş diye kandırılanlara, gününden önce seçilmiş bu kişiler, onaylattırılıyor! 12 Haziran'da da yapacağımız da bu!
ABD'nin açık işbirlikçisi, "Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi Eş Başkanı" R.Tayyip Erdoğan'ın Genel Başkanlığındaki AKP; "AB'nin yolu Diyarbakır'dan geçer." sancağını ANAP'tan alıp teslim ettiği AB'nin "Gandi Kemal"i Genel Başkanlığındaki CHP, işbirlikçi partilere eşit şekilde paylaştırılmış "F-Tipi" cemaat desteği ile "Küreselciler"le bir seçim oyunu yaşayacağız! Ama sonucu hayâtî derecede önemli ve çok tehlikeli bir oyun!
Küreselcilere karşı çıkan, Pensilvanya'daki cemaat adlı dev holdingin başını, diplomatik bir üslupla uyaran sadece MHP var! Türk Milliyetçileri ve Ülkücüler; bu üçlü ve gayr-ı millî oluşuma karşı bir ölüm-kalım mücâdelesi verecek!
MHP ve Genel Başkanı da aday tesbîtinde aynı dikte yasalara tabi idi! Dolayısıyla itiraz edilen adaylar ve sıralamalar mevcût! Bu dikte-dayatma yasalar değişmeden, değiştirilmeden başka türlü davranmak mümkün müydü? Hayır! Öyleyse ne yapmak lazım?
Yüz binlerce şehîdin kanı-canı pahasına mîras bırakılan Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ne ya oylarımızla sahip çıkacak, ya da seçimden hemen sonra başlatılacak olan demokratik-bölücü-sivil başkaldırı olaylarıyla bir sıcak içsavaşın kucağına uyanacağız!
Çünkü bizde de dokuz yıldır; ABD'nin bölgede lojistik stepnesi, AB'nin "geceyarısı dikte"lerini uygulayan siyâsi payandası; Avrupa Parlamentosu'nda Hristiyan azınlıklara verdiği tavizleri tek tek sayarak savunma verirken izlediğimiz, "BOP Eş Başkanı Tek Adam" var! Ve bu Tek Adam'dan tehditle istediği herşeyi alan ve istekleri hiç bitmeyen, taşeron bir bölücü örgüt var!
Bu bölücü örgütün teorisyenleri AKP ve CHP listelerinde, diğer militanları ise bağımsız olarak meydanlarda!
Özetle; bir yanda İşbirlikçi gayr-ı millî küreselci güçler, bir yanda MHP ve listesinden güneş gibi parlayan; saç tellerinden tırnak uçlarına kadar Türk Milliyetçiliği fışkıran müthîş kanaat önderleri! Seçmencilik oynasak ta bu müthîş kanaat önderlerini Meclis'e taşıyıp mücadelelerine fırsat vermek gerek! Tek yol bu, tek çâre MHP... Bu bir seçim değil Yeniden İstiklâl Savaşı! Kolay gelsin vesselâm!...
TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ.
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: