Cuma, Nisan 01, 2011

KAYBEDECEK ZAMAN MI VAR?

Ne işimiz iş, ne elimiz boş!
Dostlar alışverişte görsün diye akıntıya kürek çekerek, attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değmeden oyalanmanın sıkıntısındayız!
Yoksa başka bir ülkede miyiz? Gözlerimizde bir bozukluk mu var? Sayı saymak bilmiyor muyuz?
"Geniş Ortadoğu ve Afrika'nın Kuzeyi Projesi"nin Eş Başkanı başkanlığındaki AKP, iktidarda ve üçüncü kere hükümete talip!
CHP; yaptırdığı anketlere göre iktidar olmuş bile!
MHP; üç dönem olmak kaydıyla iktidara talip ve seçimi kazandığını söylüyor!
DP; en eski partilerden olmak ve bütün partilerdeki emanet oylarını geri alarak iktidarın en yakın adayı olduğunu söylüyor!
BBP; her an milletin yapacağı sandık sürprizine inanarak bekliyor!
SP; gömlek değişenlere, dönenlere verilen emânet oylarını geri alarak iktidar olacağını söylüyor!
TP; Abdullatif Şener'in siyasi geçmişi ve donanımıyla iktidara talip!
HEPAR; ciddi manada Atatürk'e sadık milliyetçi gençliğin verdiği sinerji ile iktidarım diyor! Her yiğidin gönlünde bir aslan yatar biliriz ama bu aslan bir tane ve talip gönüller çok!
Parmak hesabı ile abartmadan bir göz atalım mı?
CHP'nin, "Benim adım Kemal"li Gandi'li çıkış ile yakaladığı ivme; İmralı cansinin avukatının genel başkan yardımcılığı, AKP'den daha ileri ayrıştırıcı Kürt Dosyası, Mesut Yılmaz'dan daha fazla AB sadakati ile sekteye uğradı! Alabileceği zirve oy: %20
MHP'nin mevcut halini koruyacağı, belki bir-iki puan artıracağı hesaplarıyla ve anketlere göre alabileceği beklenen zirve oy: % 20
HEPAR'ın, SP'nin, DP'nin birbirine çok yakın oylarının toplamı: % 15
Bağımsız sayılan siyasallaşmış PKK'lı BDP'nin oyu: % 4
Diğer partilerin toplam oyları: % 6
Kararsız ve sandığa gitmeyeceğini söyleyen seçmen, en aza indirgesek bile % 10
Toplayınca % 75 ediyor ve AKP'ye kalan oy: % 25
Net fotoğraf bu olunca; korkması, paniklemesi gereken AKP olmalı değil mi? Ama öyle değil!
Blok duruşu, bütün görüntüsü ve hükümet olmanın avantajlarıyla, güneşi arkasına alan AKP'nin gölgesinin boyundan panikleyen, kırk parçalı bir muhalefet var! Kırk parçalı olunca kırk çeşit ve birbirini etkileyen panikler var!
Okurlarımız iletilerle, gittiğimiz veya gelen dostlar sohbetlerimizde bizzat ve yalvararak; "Hocam! Lütfen iletin! Birlik sağlansın! İttifak, güçbirliği adına ne denirse densin ama sağlansın ve bu AKP işgalinden memleket kurtulsun." diyorlar.
Abdulhak Hamid'in; "Türk Milleti söylemez, söylenir." tesbitinden hareketle biz de söylentileri söyleme çevirerek iletmek görevimizi yapıyoruz!
İktidar ve anamuhalefet aynı değirmene su taşıyorlar! BDP'nin asıl adaylarını AKP ve CHP'den gösterip göstermelik birkaç bağımsız adayla sadece ortam germek için olmadık yerlerde anarşi çıkarmaya hazırlandığı söyleniyor! Bu zararlı oyunları bozmak, bütünlüğümüzü herşeye rağmen koruyacağımızı göstermek için birlik olmak, millî akıl gereği değil midir?
Uygun adımla yerinde saymak; harekettir doğru ama bir adım ileri götürmüyorsa boşa emek, boşa gayret değil midir? Kaybedecek zamanımız, AKP'ye bir dönem daha tahammül şansımız kalmış mıdır?
Meseleyi küçümseyen veya aymazlık eden herkesin veballi olacağı hiç mi düşünülmemektedir? Şartsız ittifak tekliflerinin reddediliş sebebini bilmek, milletin hakkı değil midir?
Dilimize geleni söylememek için yutkuna yutkuna ödümüz şişti farkında mısınız?
EL TUTMAYANIN ELİNDEN TUTULMAZ...
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: