Perşembe, Nisan 21, 2011

"TANRINIZ TÜRK'E TORPİL Mİ YAPMIŞ?"

Yıllardır Allah adıyla aldatılanların tekrar aldatılması için hücûma geçen 'Haçlı Müslümanlar', kantarın topuzunu kaçırdılar!
Ahmet Eleşkirti adıyla yazan biri; "Mustafa Bey, ... Bırakalım partiyi, siyaseti de asıl meseleye gelelim. Türk'ün Türk'ü korumaması durumunda Türk'ü korumayacağını söylediğiniz Tanrınız kim? Sizin Tanrınız adil mi? Öyle ya Tanrı ise adil olması gerekir, kayırmacı değil. Yoksa kayırmacı birine kim tapar? İnandığınız Tanrınız Türk'e torpil mi yapmıştır?..." demiş, güya; "Türk Türk'ü Korumazsa, Tanrı Türk'ü Korumaz" sloganıma, özellikle de "Tanrı" zikrime itiraz etmiş!
Bre Haçlı Müslümalar'dan değilse câhil mübârek!
Yanlış soruya doğru cevap mümkün mü? "Sormazki bilsin, sorsa bilir; bilmezki sorsun, bilse sorar." diye bir söz duydun mu? Benden komşumu mu, arkadaşımı mı, Yoksa; "Ol deyince olduran, Öl deyince öldüren, Görklü Tanrım, Hakk Çalabım." diye Türkçe zikredilen Tanrı'mı mı soruyorsun? Sualini gözden geçirir misin? Sorunun; îmanla, edeple, âdapla alâkası var mı?
Fars'ın "Hüda", Kürdün "Xude", İngilizin "Good", başka milletlerin kendi dilleriyle andığını bildiğimiz Yaratıcı'ya; Yunus Emre'nin, Hace Ahmet Yesevi'nin ve nice Türk velinin andığı gibi Türkçe, Tanrı zikrimden niye rahatsızsın?
"O'nun delîllerinden biri de gökleri ve yeri yaratması, lisanlarınızın ve renklerinizin değişik olmasıdır." (Rûm-22) âyetinden bildiğim ve şükrettiğim Türklüğümü ifâdemden niye rahatsızsın? "... Birbirinizle tanışmanız için milletlere ve kabilelere ayırdık. Allah indinde en üstününüz, takvâda en ileri olanınızdır." (Hucûrat-13) âyetinden öğrendiğimiz takvâ, sadece Tanrı ile kul arasında değil midir? Takvânın tanığı varmıdır ki takvâ ölçersiniz?
İnsanlığın ayrı milletlerden yaratıldığını öğrendikten sonra, beni Türk yaratan Tanrım'a şükrüm, adını Tanrım'ın İslâm koyduğu dînimle övündüğüm kadar Türklüğümle de övünmem sizi niye rahatsız eder?
"De ki; ister Allah deyin, ister Rahman deyin. Hangisini deseniz olur. Çünkü en güzel isimler O'na hastır." (İsrâ-110) âyetinden aynı şeyi anlamıyorsak, demek ki lisanımız farklıdır ve bu da O'nun delillerindendir! Yoksa, insanlığı ayrı milletlerden, ayrı renk ve lisanlarla yaratan Tanrı, Hüda, Xude, Allah(c.c.), -hâşa-Türkçe bilmiyor mu?
Gidin işinize Kardeşim! Güya sorgular ve yargılarken îmani haddi aşarak kendinize zarar vermeyin!
"Eğer Allah'ın insanlardan bir kısmını diğerleriyle savması olmasaydı yeryüzü altüst olurdu." (Bakara-251) ve "Eğer Allah, bir kısım insanları diğer bir kısmı ile defedip önlemeseydi mutlak surette, içlerinde Allah'ın ismi bol bol anılan manastırlar, kiliseler, havralar ve mescidler yıkılır giderdi. Allah kendisine (kendi dinine) yardım edenlere muhakkak surette yardım eder." (Hac-40)'e göre bir kısım insanları diğer insanlara defettiren Allah, insanın korunmasını insana yaptırmaz mı? Bu düşünceyle Türk Türk'ü korusun ki Tanrı da Türk'ü korusun diyorum! Allah(c.c.) açıkça "... kendisine (kendi dinine) yardım edenlere muhakkak surette yardım eder." buyurmuyor mu?
Bir başka cevap istenen yanlış ta; "İnandığınız Tanrınız Türke torpil mi yapmıştır?" sorusu! Bu yanlış ve şeytânî mantığınızdan hareketle; "Bu (Kur'an), Ümmü'l-kura (Mekke) ve çevresindekileri uyarman için sana indirdiğimiz ve kendinden öncekileri doğrulayıcı mübârek bir kitaptır." (En'âm-92) âyetinden Allah(c.c.)'ın Ümmü'l-kura çevresindekilere torpil yaptığını mı anlayayım?
Bak Kardeşim! İnsanlığı ayrı milletler, ayrı lisan ve renklerde Yaratan'ın beni Türk yaratmasına şükrederek lisanım olarak lâyık gördüğü Türkçemle; Çalab'ım, Tanrı'm diyorum ve bu güzel adların da Allah'a ait olduğunu biliyorum. Siz de Tanrı'mızı, Çalab'ımızı, Allah'ımızı, Rabb'imizi, Hüdâ'mızı, Xude'mizi istediğiniz güzel adla zikredin vesselâm... Tekrâr ve altını çizerek:
TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ ...
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: