Salı, Kasım 27, 2012

"ESED, HZ. HÜSEYİN'İN ROLÜNDE"

Siyasi rüzgâr güllerinin, gınnapı Haçlı elinde olan siyâsi topaçların, uzaktan kumandalı robotların, Karen Fogg Çocukları'nın, yerli "dolma kalemler"in, görmezden-duymazdan geldikleri; Haçlı Müslümanlar'la elbirliği yaparak yok farz ettikleri doğru adamları, doğruları konuşanları, Türk Milleti olarak biz de görmüyor, görmezden geliyoruz, yok farz'ediyoruz!...
Doğru söyleyenlere hak ettikleri iltifâtı yap/a/mazsak; "Biz bir ülkeyi mahvetmek istediğimizde, onun servet ve refahla azıp firavunlaşmış kodamanlarına emirler yöneltiriz/ onları yöneticiler yaparız da onlar, orada bozuk gidişler sergilerler. Böylece o ülke/medeniyet aleyhine hüküm hak olur; biz de onun altını üstüne getiririz." (İsra-16) Âyeti'nin muhâtaplarından olmaz mıyız?
Hz. Peygamber(s.a.v.)'in; Kantura Oğulları deyip Mete Han'ın kızı ve Hz. İbrahim'in eşleri olan Kantura Hatun'a vurgu yaparak iltifât ettiği; "Türkler size dokunmadıkça siz de Türklere dokunmayınız. Zira Kantura Oğulları soyundan gelen bu Türkler ilk defa Allah'ın ümmetime vermiş olduğu mülk ve saltanatı onların elinden çekip alacaklardır.**"  diye uyardığı bir millet ahfâdı olarak Allah(c.c.)'ın İsra-16'da yaptığı uyarıyı dikkate almayanlardan olabilir miyiz? Veya böyle devâm edersek; "Böylece o ülke aleyhine hüküm hak olur." hükmünü hak edenlerden olmaz mıyız?
Meselâ biz; Suriye'de korkunç projelerin hayata geçirileceğini daha önce defalarca söyleyen ve Suriye'de birçok Kerbela'ların yaşanacağını söyleyen; "... Esed şu anda Hz. Hüseyin'in rolünde. Bunu hiç unutmayın! Hz. Hüseyin'in kahramanlık rolüne soyunanlar da Yezid rolünde. Türkiye'dekiler başta olmak üzere... Size soruyorum: Esed'in iktidardan gitmesini kim istiyor? ABD, İsrail... Eğer Esed ABD'ye ve İsrail'e 'evet' deseydi, bu belalar başına gelecek miydi? Gelmeyecekti... O halde ölçü ortada... Onlara karşı dimdik durduğu için sonuç böyle cereyan etti. İsrail diyor ki, Güneydoğumuz da içinde olmak şartıyla; 'o topraklar bize ait, sen orada bulunamazsın. Hizbullah'a destek veriyorsun, Hizbullah bizim başımızın belası kesiliyor. Filistinlilere destek veriyorsun, onlar da bizim başımızın belası kesiliyor'. ... Sayın Başbakan, bunun hesabını millete ver bakayım! ... Şayet bu hesabı onlara sormaz, aferin iyi yapıyorsun derseniz, Hz. Hüseyin'e Ömer bin Saad'ın attığı ok gibi ok atmış olacaksınız..." diye uyaran Prof. Dr. Haydar BAŞ'ı, duymazdan görmezden mi geleceğiz?
Daha dün, 400 yıldan fazla toprağımız ve insanları teba'mız olan Suriyeli Müslümanlarla ne meselemiz var? Daha önce bölücübaşı bebek katili alçağın orada ikâmet ettiği dönemlerde yapılmayan işlerin, uygulamaların; bugün İsrail menfaatine ABD istiyor diye yapılmasının vicdânla, din kardeşliği ile, Türklükle, Kantura Oğulluğu ile ne alâkası olabilir?
Devletimizin, milletimizin dolayısıyla hepimizin başına belâ üstne belâlar açan, ABD ve Haçlı AB'nin dikteleriyle içine çekildiğimiz devâsa mes'eleler varken, bir televizyon dizisini, Kasımpaşalı ağzıyla tenkit ve tehdît eden, BOP Eş Başkanlığını iftihârla söyleyen bir Haçlı Müslüman'a gösterilen ilgi, yukardaki doğru sözlere neden gösterilmez?
Hayatında bir kere; "Türk'üm" dememiş, dahası; "Türk'üm" diyenlere savaş açmış biri olan R.Tayyip Erdoğan'ın, magazinsel nutuklarına bile ilgi gösterirken, bu doğruları söyleyen Prof. Dr. Haydar Baş'ın dosdoğru uyarılarına neden ilgisiz kalırız? 
Doğruyu kim söylerse ve nerede söylerse söylesin doğru değil midir?
Müslüman Türk Milleti töresinde bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı yok mudur? Beraber yenilen yemeğin, içilen çayın sofra hatırı, yok mudur? Dahası, Osmanlı'dan koptuklarından beri Suriye ile Beşar Esed ve ailesi ile ailece görüşen, beraber tatil yapan, vizeyi kaldıracak kadar samîmi olan R. T. Erdoğan'dan başka bir Başbakan olmuş mudur? Vefâsızın îmanı sorgulanmaz mı bizde?
Aklımıza hürriyetini vererek, hür vicdânımızla doğru söyleyenleri, ne zaman görmeye, duymaya başlayacağız?
Türk Milleti! Hâlimiz hâl değil, gidişimiz gidiş değil! Allah aşkına kendine dön! Tanrı aşkına silkin ve uyan ve kendine dön n'olursun! 
Sür'atle;  "Böylece o ülke aleyhine hüküm hak olur." a sürükleniyoruz! Görmüyor olamazsın!
Bu aymaz, gafil millet, sen olamazsın Türk Milleti!
TÜRK TÜRK'Ü KORUMAZSA TANRI TÜRK'Ü KORUMAZ vesselâm...
Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa ASLAN

** el-Münavi, Feyz'ül-Kadir, Hadis no, 110, er-Remzi, I, s.11 / Prof. Dr. Zekeriya Kitapçı-Hz. Peygamber'in Hadislerinde Türkler, s. 177

Hiç yorum yok: