Cuma, Kasım 09, 2012

TÜRK ANALARA TÜRK'ÇE ...!

Haticem, Hatcam, Xeccem, Xaçom!
Fatmam, Fadîmem, Fatom, Fatoşum!
Anam, kızım, halam, teyzem!
Bacım, kandaşım! Evdeşim, yoldaşım; yârim, yârenim!
Size benzemeyen dünya güzellik kraliçesinin güzelliğini sorgulatan güzeller, özeller;
Nâmusumuz, ârımız; yaramızı bağlayanımız, ardımızca ağlayanımız!
Sana, size, şahsınızda Türk Milleti'nin sevgi üretimhânesine, Türk Milleti'nin gönlüne, yüreğine sesleneceğim!
Yuvamızı kuran Dişi Kuşlara; yuvamızın yuvası, "Evimizin Evi" Vatan Ana'ya, Vatan-Ana evdeşi Devlet Baba'ya hükmeden Hânım'lara sesleneceğim!
Analarım, bacılarım! Savaşlardan çıkmışız yorgunuz, yaralıyız!
Anası ağlayasıcalar; "Analar ağlamasın!" duygu sömürüsüyle anamızı ağlatanların anaları ağlamasın diye, pusu üstüne pusu atıp, tuzak üstüne tuzak kuruyorlar!
Evimizin Evi' hânemizin bir köşesinde, sizin gözetim ve şefkâtinizde istirahatteyiz! Sizin ninnilerinizle, laylalarınızla, dinlendiren hoş sadânızla uyuyoruz! Başımızda siz varsınız, rüyalarımızda siz!
Rüyamız bölünmesin diye dokunmuyorsunuz... Uykumuz bölünmesin diye yüzümüze sinek kondurmuyorsunuz Allah râzı olsun ama kapıyı açmaya uğraşan çilingir tıkırtılarını niye duymazdan geliyorsunuz?
Görmüyor musunuz? Duymuyor musunuz? Hissetmiyor musunuz? Siz görmüyor, duymuyorsanız; siz körseniz, sağırsanız; sizin doğduklarınız, doğurduklarınız da ırsen kör-sağır doğmaz mı?
Çilingirle kapımızı açmaya uğraşanları, kapıdan zorlamadan girip katliâma, soykırıma, genoside'e hazırlananan kan içici vampirleri, psikopat Kazıklı Voyvodaları; savaşlardan beslenen çakalları, Haçlı sırtlanları görmüyor musunuz?...
Babası bellisizlere ne denir biliyoruz, biliyorsunuz!
Tavuğun altından çıkan hindiye benzettiğiniz için mi Haçlı bize turkey der? Başka yuvalara yumurta bırakan guguk kuşu misâli, babasızlığı-anasızlığı, nesebi; ana kutsiyeti bilmeyen, onun-bunun törettiklerini, sizden daha iyi kim tanır? Görmüyor musunuz?
Ana merhâmetli olmaz mı? Allah'ın kullarına merhâmeti, bebeğine titreyen ananınkinden daha fazla diye târif edilmez mi?
Merhâmetinizi, ana sevginizi, ana cemâlinizi, aslan ana celâdetinizi, tahrîk ediyorlar! Sizi tahrîk ederek millî dokumuzu bize tahrîp ettirmeğe çalışıyorlar, fark etmiyor musunuz?
Anam! Annem!
Eşim! Evdeşim! Yoldaşım! Hayat Arkadaşım!
Kızım! Bacım! Halam! Teyzem! 
Muhteşem Türk Kadını!
Sözüm sana! Sözüm size!
Bizi doğurup "Bebeğim" deyip, sarıp sarmaladınız! Yıllarca biz inlesek siz ağladınız, biz ağlasak siz paralandınız!
Bizi siz büyütüp, yetiştirip var ettiniz! Var edip vatana er ettiniz!
Sizin; "bebeğim" dediklerinize; millet ve vatan evlâtları; "Be Beğim!" diye san verdi, ûnvan verdi!
Senin bebeğine, el-âlem; "Be Beyim!" demezse alınmaz mısın?
Senin bebeğine, el-âlem; "Beyim! Be Beğim!" demezse eksik olmaz mıyız? 
Bu hâle en fazla sen üzülmez misin? Bu hâle sen, için için ağlamaz mısın? Bir ananın yetiştirip millete emânet ettiği, milletin; "Be Beyim!" dediği er, biz olmasak kıskanmaz mısın?
Madem kıskanırsın, madem ki senin bebeğinden daha fazla; "Be Beğim"liğe layık evlât yok; o zaman göster analığını Annem!
Çek kulağını milletine ihânet eden gafil evlâtlarının! 
Vur terliğini! Vur süpürgenin kütüğünü baldırına-bacağına hatta başına vatanı satanların! 
Senin var edip büyüttüğün, milletin seçip millet vekili ettiği bebeğinin, Türk Anaları ağlatan kahpelere, bebek katili vahşînin vahşî yandaşlarına "İleri Demokratik hak" diye verdiği tavizlere, yaptıkları yanlışlara müdâhele et!
Yap "Ana İhtilâli" ni Allah aşkına!
Koruyup kollamak için üzerinden sert esen rüzgârla dövüştüğün, her türlü gadayla belâyla uğraştığın bebeğinin, Türk Milletine zarâr vermesine, verilen zarâra ortak olmasına izin verme!
"Oğlum! Bak gitt!" diye kükre anaca n'olursun!
Anam! Yiğit anam! Arkamda sen yoksan, kime dayanam?
Yârin-yârenin, kardaşın-karındaşın açtığı yaraya nasıl dayanam?
Şu, güya eniğine ağlayan sırtlanlara sen aslanca kükremezsen; Bizi anlamayacaklar! Bizi dinlemeyecekler! 
Bizi, yani Türk Milletinin savaşçı erlerini öfkelendirecek ve...  Ve kıyâmet koparttıracaklar Anam!
Sen uyar n'olursun? Sen uyarırsan duyarlar ve emînim sana uyarlar Anam!...
"BİLGİLİ KİŞİ, BU KAYGI İÇİNDE NASIL KAHKAHA ATAR?" (Kutadgu Bilig'den)

Selâm, sevgi, duâ...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: