Pazar, Kasım 28, 2010

MAYASIZ YOĞURT TUTMAZ!...

Sıkıntıdayım! Sıkıntıdan susmak üzereyim!
Ya ifâde eksiğim var, ya da başka bir şey!... Ya duyanı incitecek kadar doğruyu söylüyorum, ya da kaale alınmayacak kadar üfürükten şeyler! İkisi de bana âr, ikisi de susmam için tazyik!...
Emeksiz hiç bir kazanımın mümkün olmadığı bilinir. En kolay iş zannedilen, yemeği yemek için bile el uzanacak, lokma kopacak, ağıza atılacak, çiğnenecek, yutulacak, ...cak, ...cek, v.s.!
Kolay bulduğumuz için kolay yapıldığı zannedilen yoğurt elde etmek için süt lâzım, ateş lâzım, yoğurt mayalamasını bilen biri ve olmazsa olmaz önemle maya lâzım. Süt, mayalanmazsa yoğurt olmaz! Süte maya katmadan yoğurt yapmak imkânsız!
Her insan, imkânsızı elde etmeyi hayâl eder! Hayâldir ve hayâle güç yetmez ama imkânsızı hayâl etmek, imkânsızı gerçekleştirmez! İnsan, hayâliyle başbaşa kalır istediği kadar...
Küslüğü yok etmek, barışmak için iki taraf gerekir. Taraflardan biri olmazsa ne barış sağlanır, ne de küslük yok olur! Bazen küslüğün sebebi, incir çekirdeği kadar bile değilken dağlaştırılır; bazen de dağlar kadar büyük sebepler incir çekirdeğinden sayılarak yok edilir! Bunu başarabilecek ganî gönüllere ihtiyâç vardır barışmak için. Bu ganî gönüller barışın-kucaklaşmanın-karışmanın-birleşmenin mayalarıdırlar!
Yoğurt yemeye, etrafına toplananlara ayran ikrâm etmeye niyetli biri, sütü mayalayarak yeter miktarda yoğurt üretmelidir. Marketten alınan ithâl yoğutla da ayran yapılır ama zor olur, en azından çok pahalı olur!
Vahşi doğa belgesellerinde; av ve avcı yırtıcıları izleriz. Avcı yırtıcıların attıkları pusu nerdeyse birbirinin aynıdır. Gözlerini ava diker, atılmak üzere gerilerek sessizce beklerler. Yakalama menziline giren avın kurtuluşu mûcizedir artık...
Bir dip dalgalanma, millî "siyâsi tsunami"ye dönüştürüldü! Okyanus Ötesi'nin "Küçültülmüş CHP, MHP'siz meclis" projesi, içgüdüsel tepki veren Ülkücüler sâyesinde ölü doğmak üzere! MHP Genel Başkanı'nın bu dip dalgalanmayı doğru okuması ve esinti halindeki rüzgârı fırtınaya dönüştürmesi ile siyâseten Türk Milliyetçiliği gemisinin yelkenleri doldu! İş artık yelkenleri kontrol edecek, gemi dümenini kontrol ederek kayalara bindirmeyi engelleyecek mahâret ve yetenekteki kaptanları görevlendirmeğe kalmıştı!
Rüzgâr kuvvetli, yelkenler dolu, geminin yolcuları tamam, kaptanlar da göreve hazırdı! Olumlu haberler, davet edilenler, davet edilecekler, davet edilip buluşma gününü bekleyenler vardı ki haber sitelerine; barış mayası tarifli bir Ülkü Devi ile buluşmanın, ertelendiği haberi düştü! Art niyetliler, hemen öküz altında buzağı aramaya, yoksa altına buzağı koymak üzere öküz arama faaliyetine geçtiler! Bütün ehîl ülkücüler de, dâvete koşarak giderlerken bu erteleme yüzünden avını bekleyen avcı yırtıcı refleksiyle yeniden pusu hâline geçtiler!
Maya katılmamış sıcak süte soğuk kaşık değerse çürür! Bu müthîş ve câzip teklife samimiyetle koşanlar olduğu kadar, sıcak süte soğuk kaşık sokmak için bekleyenler de var! Korkarak hatırlatırım!
Bir de bu şölene hazırlanmış, döşürülmüş-pişirilmiş ve demlenmesi için dâvet sahibine teslîm edilmiş yemek kazanının kontrol için kapağı açılınca yayılan güzel koku ile yemeğe erken saldırı başladı! Demek ki epeyce aç varmış!
Dahası bu açların çoğunun kaşıkları da ellerinde hazırmış! Daha yemeklik malzeme döşürülürken, yemek pişirilirken kaşıklarını hazırlamışlarmış bile!.. Ne diyelim? Afiyet olsun!...
Yoğurdumuz mayalansın, sütümüz çürümesin, biz oruca talimliyiz, aç kalsak ta olur!...
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: