Cuma, Mayıs 04, 2012

SARHOŞUN DEFTERİ OKUNMAZ AMA...

Biz de herkes gibi olduğumuz yerden bakıyor ve gördüğümüzü anlatmaya çalışıyoruz!
Yandaşların, yağdanlıkların, "dolma kalemler"in, aslında önlerine koyulan fotoğraftan gördüklerini; yandaş basın ve medya aracılığıyla zorla ve mide bulandıracak ısrarla izliyor, dinliyoruz!
Yasal Muhalif(!)lerin veya yandaşlarının yaptığı tarifi anlayabilmek ise mümkün değil! İnsanın görmediğini tarifle meşgûller bu yandaşlar! İnanmadıklarını anlatmaya çalıştıkları için de inandırıcıkları yok!
Dinci'nin, Allah ile aldatıcının, dindârlık diye kindârlık öğütleyicinin, Kitâb-ı Ekmel'den istediği âyetin, istediği yerini cımbızlayıp kullanma hakkı var ama hiçbir okuyanın, hiçbir dinleyenin; iktidârın İleri Demokrat Hükümdâr'ı veya muhalefetin Demokrat Kralları'nın söylevlerinden ilgisini çeken bir cümleyi almaya hakkı yok! Günah! Harâm! Yasak! Ve suç! Ve yapan hâin!
30 yıldır; "Bir kere delinmekle birşey olmaz!" la başlayan; "Benim memurum işini bilir!" tarifli arkalı, torpilli bürokratların KHK (Kanun Hükmünde Karanâme)'lerle matkapladığı ve her seçim sonrası tek parti veya koalisyon hükümetlerinin üçer-beşer madde değiştirerek deldiği "Kevgire dönmüş" Anayasa ile yol sarhoş, yolcu sarhoş!
Kan devri hızlanmış, kalp ritmi bozuk ve üstelik İleri Demokrasi ile başıboş bırakılmış halk kuduzlarının saldırganlığı yüzünden sistem, yapalıyor!
İthâl demokrasi aşısı'yla iyice başı dönen sarhoş İleri Demokrat Hükümdâr, sürek avı başlattı! Zaten ata binemiyordu, şimdi hiç binemez! Zâten karavanacıydı, şimdi hedef bile göremez! Görse de çift görür! Kılavuzları serçelikten kargalığa terfî etmiş "İki cihanda" yüzü ap-ak sosyetik sevgili eskitme rekortmeniydi; şimdi tüfenklinin yanında duran av köpeklerinin "kahverengi burunlu"larına güvenerek sürek avında!
Bu sendeleme, yalpalama reveranslarıyla karman-çorman sürek avında; kaçan da Allah diyor, kovalayan da!
Karakucak güreşten, okçuluktan, at yarışından, kılıç-kalkan oyunundan, ciritten başka spor bilmeyen Türk Milletini, bokstan anlamayan hâkem denetiminde ve bokstan anlamayan antrenör gözetiminde ringe çıkarmışlar! Elense için, tırpan için, kılçık için rakîbini yakalamaya çalışan boks bilmezin, ağzı-gözü çarşamba çanağı ve raunt aralarında boks bilmez antrenörler; "Çok iyisin! Dünyânın en iyisisin! Sana dokunmak ibâdettendir! Durmak yok! Yemeye devâaam!" diye havlu ile yelpazecilik yapıyorlar!
Seyirci ise, bilmediği bir şans oyunuyla meşgûl! Ringdeki eşit olmayan güçler arasındaki müsâbaka üzerine bahîs oynuyor! Bire üç hayâl eden de var, bire on hayâl eden de! Oysa bahsi organize ederken, hem de bire bir tedbîriyle kaybetmeyecek olan salon sahîbi, sahne sahîbi, ring organizetörü, gülerek parsa topluyor, iştahla para sayıyor!
"Ya Eyyühellezîne âmenû!- Eeey îman edenleeer!"
Eeey Müslümâaan!
"Onların Allah'ın dışında taptıklarına sövmeyin ki onlar da kalkıp bilgisizce, sınırı aşarak Allah'a sövmesinler! Biz her topluluğa yaptıklarını böyle süslemişizdir! Sonra onların dönüşleri Rablerinedir. O zaman yaptıklarını kendilerine haber verecektir." (En'âm-108)
"Böylece biz her memlekette, oralarda bozgunculuk yapmaları için günahkârlarını liderler yaptık. Onlar yalnız kendilerini aldatırlar ama farkında olmazlar." (En'âm-123) âyetleri size bir şey söylemiyor mu?
"Ben kitap okumam, özet okurum." diyen birinin ve yandaşlarının; 70 kitap yazarı, dünyânın en başarılı üniversitelerinde defâlarca doktora tezi konusu edilmiş bir ûlemâyı; 75 yıllık ömrünün 50 yılını, 1200 yıl Emevistlerce saklanan Hz. Peygamber'in Türkler hakkındaki sözlerini, hadîslerini müslümanlara kazandırmaya hasretmiş bir ilâhiyatçıyı tenkît ederkenki kibrini, ukalâlığını görmeyecek misiniz?
Duymazsanız, görmezseniz "kendinize zulmedenler"den olmaz mısınız? Perîşan olmaz mısınız? Size yazık değil mi Allah aşkına?
"O, büyüklük taslayanları asla sevmez." (Nahl-23)
"TÜRK'ÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: