Çarşamba, Mayıs 30, 2012

SÖYLENİ-YORUM!...

1970'li yıllarda; "MHP'nin iktidârına, MHP'liler engel!" yorumuna, emsâllerim arasında çok sert tepki vermiştim! Ki o zamanlar; Türkeşçi, 9 Işıkçı, Komando, Türkçü, Tûrancı, Milliyetçi Toplumcu ve Ülkücü kavramları eşdeğerde câzip, güzel ve millet nazârında itibârlıydı! Bu sıfatlarla anılan herkes te otomatikman MHP'liydi...
O zamanlar MHP; kurak bölgelere ülkücü sakalarla cansuyu dağıtan bir millî iç deniz; bütün millî verileri toplayarak yatağından Türklük Deryâsına taşıyan bir millî ırmaktı! Bu müthîş döngü tekrarlanır ve MHP büyürdü! Ülkücüler Türk milletini, Türk milleti ülkücüleri severdi!
Ülkü Ocaklarının olduğu il, ilçe, belde veya mahallede hissedilir bir düzen, ilişkilerde karşılıklı saygı, millî hasletler içerisinde sahiplenme, koruma-kollama vardı!
MHP ve Ülkü Ocakları sanki küçük bir "millî devlet modeli"ydi! Nasıl ki ordunun siyâsete karışması, devletle millet ilişkilerinin zayıflamasına, orduya güven kaybına neden oluyorsa Ülkü Ocaklarının particilik yapması da seçmenle MHP ilişkisinde zaâfiyete neden oluyor ve Ülkü Ocakları irtifâ kaybediyordu! Bu yüzden; "MHP'nin iktidarına, MHP'liler engel!" deniliyor ve yine bu sebeple Başbuğ Türkeş, Ülkü Ocaklarını siyâset dışında tutarak Parti Gençlik Kolları diye ikinci bir teşkilat kuruyordu!
Ülkü Ocakları; vasıfllı Türk Milliyetçileri yetiştirip onları, Parti'ye yönlendirmekle meşgûldü. Milliyetçi Cephe Hükümetleri döneminde, Ülkü Ocakları'nın hükümetin bir politikasına karşı çıkmasından şikâyetlenen Başbakan Demirel'e Başbuğ; "Ülkü Ocakları müstâkil bir fikir kuruluşudur. Karışamayız!" diyordu! Müthîş bir âhenk vardı ve bu uyumdan da güçlü bir enerji doğuyordu! Bu enerji millîydi!
Bu millî enerjiyle her seçimde, MHP oylarında yüzde yüz ve sistematik bir artış gözleniyordu! Bu öyle alenîydi ki MHP 16 Vekille Meclis'e girince Karaoğlan Ecevit; "Faşizm gümbür gümbür geliyor, görmüyor musunuz?" diye Meclis'te korkusunu açıklıyordu!
Sağdan sayılsa dokuz, soldan sayılsa dokuz kişiydiler ama ülkücüler, Karaoğlan'a bile korkudan dokuz doğurtturuyorlardı!
Her ülkücü, partisine kazandırdığı her yeni oyda seviniyor, Yüz Milyonluk Milliyetçi Türkiye'ye ve Tûran'a biraz daha yaklaşıldığını hissederek onurlanıyordu!
Türk Birliği şuûrunun sınırları aşarak Türk Dünyası'na ulaşmaya başladığını gören emperyal güçler ve işbirlikçileri, elele "Birinci 12 Eylül Kıyâmeti"ni kopardılar!
Bizon sürüsünün, savunmasız aslan yavrularına yaptığı saldırıdan bile daha vahşîce Ülkücülere saldırıldı! İdamlar, istikbâl gaspları, firarlar, hasretler, yasal zûlümler!...
Bütün vahşîliklere rağmen Ülkücü hareket, bu bâdîreden de güçlenerek çıktı! Hatta bütün Haçlı-Siyonist emperyalistlere, işbirlikçilere ve üstüne Başbuğsuzluğa rağmen, olağanüstü bir gayretle MHP'ye % 18,5 'luk bir oy sağlandı! Ne olduysa, işte o gün oldu ma'lesef!
Tesâdüfen MHP'nin başında olanlar, bu başarıdan dolayı kendilerinde kerâmet vehmettiler! MHP'ye oy veren herkesi kulları zannettiler! Ülkü Ocaklarını Genel Başkan koruması, Solaklar, Solak Ortaları gibi kullanmaya başladılar! Birinci 12 Eylül Kıyâmeti'nden bile güçlenerek çıkan Ülkücülüğün romantizminden, 9 Işık Doktrini'nden, Türk Kurultayları'ndan vazgeçtiler!
Başbuğ'lu teşkilatlarla sonraki MHP arasındaki farkı, fark eden Türk Milleti ise Ülkücülerle MHP'yi başbaşa bıraktı!
Önümüzdeki seçimlerde, % 9'luk ülkücü oydan da fire bekleniyor! MHP'den başka yere oy vermeyen yemînli Ülkücülerin seçime ilgisiz kalmaları tehlîkesini, ısrarla görmezden gelenlere; Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin ve Türk milletinin istikbâliyle oynadıklarının, anlaşılır bir dille âcilen anlatılması gerek! Kaybedecek zaman da yok, Türk Milliyetçiliğinin bir seçim daha kaybetmeğe tahammülü de! Zaman hızlı, ömür kısa vesselâm...
"UDAÇI ERTİ TÜRK BUDUN! ÖKÜN!"
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: