Cumartesi, Mayıs 05, 2012

ŞİRRET ŞERİRLER!...

Aynı ülkenin ve aynı dönemin insanlarıyız!
Biz Türk Milleti'nin, onlar bilmem kimin çocukları olmakla övündüler! Biz, Türk Milleti dedik, "Ne mutlu Türk'üm diyene" dedik, onlar; "Halklar, halkların eşitliği, haklara özgürlük" dediler ve ayrıştık!
Biz; Tek Devlet, tek vatan, tek bayrak, tek dil diyen; onlar, birliğimizi parçalamak için ne lâzımsa yapan, her zaman emperyalistlerle işbirliği yapıp veya işbirlikçilere destek olup Türk milliyetçilerini ABD'ci diye suçlayan müfterî "dolma kalem"ler! Soros veya bilmem nereden beslenen "Karen Fogg çocukları"!...
Biz, Mehmet Âkif'in yüz yıl önceki feryâdı ile; "Ey dipdiri meyyit! İki el bir baş içindir" samîmiyetiyle kaynaşmaya, konuşmaya uğraşırken; onlar, kız davasından öldürdükleri arkadaşlarının suçunu, Ülkücülerin üzerine atıp, ahâliyi sokağa döküp yürüttüklerini itirâf etmelerine rağmen aynı suçlamaya devam edebilecek kadar yüzsüzler!
Biz; hem ömrümüzü hem de Türk Milleti'nin kırk yılının hebâ edilmesinde konu mankenliği eden, bilerek-bilmeyerek kullanılan, işbirlikçiliğin lillâhını yapıp kendilerinden olmayanları işbirlikçilikle suçlayan iftirâcılara rağmen ve yaptıklarını zamanaşımına güvenerek itiraf edenleri hâlâ başdanışmandan daha aktif halde kullanan BOP Eş Başkanı ûnvanlı, gayr-ı millî yöneticilere rağmen, çocuklarımız barışsın, karışsın ve huzûr olsun istedik!
Biz çektik kuşağımıza, onlar indiler aşağımıza!
Biz; yaralar kanamasın kavlasın, sağalsın diye uğraştıkça, İte bulaşmaktansa çalıyı dolaşmayı tercih edip yol değiştirdikçe onlar, kuduz bölücü taşeronlarla geçmişte de de yaptıkları gibi sinsice elele verip kalleşçe saldırmaya devâm ediyorlar!
Sizden korkan, sizin gibi olsun bre kucağa göre kıvıran konu mankenleri!
Bu arada, ağız birliği ile saldırdığınız Manken Aysun Kayacı'ya da kurbân olun herbiriniz binlerce kere!... Öküz altına buzağı koyup aramayı mahâretten sayan kahpe fıtratlılar, yanlış anlatmasınlar diye söylemeliyim ki "konu mankeni" dediğim bu karakter fukaraları ile mankenlerin asla uzaktan-yakından bir alâkası yoktur!
Mankenler, podyumlarda bir ürün tanıtırlarken "konu mankeni" salaklar veya asalaklar, yabancı sahnelerinde, yabancı senaristlerin oyunlarında vatanlarına, milletlerine, devletlerine saldırarak, ihânet ederler! Bunu entellik sayarlar! Karşı çıkan ülkücülere de işledikleri cinâyetleri yükleyerek "işbirlikçi" diye iftirâ ederler!
Bilinir ki kahpeler şirret olur! Suçlarını şirretlikle örtbas etmeye çalışırlar! Yine şirretleştiler! Çünkü millet, 1 Mayıs'ta ihânet şebekelerini görür gibi oldu! Filistin'de terör kamplarında kalleşlik eğitimi alanlar, darbeye zemin hazırlamak için çatapat gibi bomba patlattıklarını itiraf edenler, arkadaşlarını öldürüp suçunu ülkücülere yıkan câniler, yeniden sahnedeler!
PKK'lı kuduz bölücülerle, siyonistlerle, emperyalist ABD ile, Haçlı AB ile kolkola ve Haçlı Müslümanlar'la elele yeniden kırk yıllık yaraları kaşıyarak Ülkücülere saldırıyorlar! Bilmem MİT raporuymuş, bilmem kimin kanaatiymiş!
Yüce Türk Milleti de bu ucuz kahpeliği görmeyecek öyle mi?
Dinciyle dinsizin, kinciyle bölücünün, cemaatçiyle örgütçünün, II. Cumhuriyetçiyle Yeni Osmanlıcının, Arap baasçısıyla ABD'ci teslîmiyetçinin, eli kanlı dolma kalemle alnı secdeli eski komünizmle mücadele dernekçi dolma kalemlerin, Türk Milletine-Devletine karşı; dîn ve demokrasi maskesiyle birlikteliklerini, Ülkücülerin direnişlerini, millet görmeyecek öyle mi?
Sizi gidi -Bekir Coşkun fıkrasındaki isimlendirmeyle- Paşa babalılar sizi!... "Hacı hacıyı Mekke'de, derviş dervişi tekkede, kahpe kahpeyi dakkada bulur!" diyen bu millet değil mi?
"TÜRKÜM. BU AD, HER ÛNVANDAN ÜSTÜNDÜR."
Selâm, sevgi, dua...
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: