Salı, Kasım 20, 2007

İDEALLER YAŞANIR...

"İdealler konuşulmaz, yaşanır ! Elbet bu milletin bir ülküsü olacaktır ama bu ülküler devletler tarafından açıklanmaz; Millet tarafından yaşanır ! Nasıl, bakarken gözlerimizi görmüyor, onunla herşeyi görüyorsak, Ülkü de onun gibi, farkında olmadan vicdanlarımızda yaşar ve herşeyi ona göre yaparız..." ATATÜRK (Atatürk'ün Avrasya Devleti/ İsmet Bozdağ)-alıntı-

Hüseyin Nihal ATSIZ'da; "İdealleri olan milletler, koyunlardan kahramanlar çıkarır. İdeali kalmayan milletler ise kahramanlarını koyunlaştırır." demişti.
Bendeniz fakır de; "Kahramanı olmayan ve kahramanı ölmeyen toplumlar, millet değildir. Kahramanın kahramanlığı da ölümüyle başlar!" demiştim, diyorum ve diyeceğim...
Kahramanlarımız, kahraman Mehmetçiklerimiz, milletin millet olarak kalması için; vatan uğrunda, Devlet uğrunda, Bayrak uğrunda, Milli namusumuz olan sınırlarımızın uğrunda her gün üçer-beşer kahramanlaşmaya devam ediyorlar.
Millet, hem kahramanlarının hem de milletliğinin farkında!
Milletin farkında olmayanlar, milletten başka!
Milletin olmazsa olmaz derecede kıymet verdiği kavramları, hafife almak gibi aymazlığa, "gaflet, dalalet ve hatta hıyanet"e düşenler, milletten başka!...
İdealler, söylenmez. Yaşanır.
Devletlerinin ideallerini, millet asla söylemeden yaşar ve yaşatır!
Şu anda Türkiye'nin; kuzeyinden güneyine, doğusundan batısına; sünnisinden alevisine, sağcısından solcusuna, ülkücüsünden devrimcisine, kadınından erkeğine, yaşlısından gencine kadar el ele verilerek Al Bayraklarla süslenmişliğini göremeyenler, anlayamayanlar, Devlet yönetiyoruz dememeliler!...
Şanlı Urfa'da; "Yaşaşsın pkk, kahrolsun TSK" diye bağırılıyorsa!
Batman'da, AB'nin ısrarlı dayatmalarıyla salıverilen Zana zağarı; "Eminim birgün aramızda olacak ve siz onu dinleyeceksiniz." diye gözümüzün içine bakarak vaatlerde bulunabiliyorsa!
Bir Hukuk Devleti olan Türkiye'de Savcılarımız görevini yaparak, Devletin korunma refleksi olarak, devlete saldıranlar hakkında dava açtıklarında, buna itiraz edenler, devlet yönetiyoruz diyememeliler!
Adalet, tam bağımsızdır Beğler!
Açılan bir dava hakkında konuşmak; adalete, yargıya müdaheledir! Bilinmelidir ki bu adalet mekanizması, herkese lazımdır.
Dokunulmazlıkların kaldırılması konusunda; "Dokunulmazlıkları kaldırırsak, dağa giderler!" demek acziyetindekiler, devlet yönetiyoruz demesinler!
Dağa giden defolur gider! Suç işleyeceğim diyen suçunu işler! Devlet te kolluk güçleriyle bunları yakalar, yargılar ve cezası neyse onu verir.
Zaten bu alçaklar, dağda değiller mi?
Birileri kocalarıyla, birileri sevgilileriyle buluşmak, koklaşmak için iki de bir dağa gitmiyorlar mı?
Dağdakiler, her kış mevsiminde şehirlere inmiyorlar mı? Şehirlerdeki dağdakiler, iki de bir Güvenlik Güçlerimize, gençlerimize saldırmıyorlar mı?
Yoksa milletin suskunluğunu da kendinizinki gibi korku olarak mı algılıyorsunuz?
Bizim dağlarımıza çıkmakla bizi tehdit edenler bilmiyorlar mı ki, biz kendi dağlarımıza çıkarsak efsaneleşiriz!
Bilmiyorlar mı ki; "Türk'e kefen biçenin ölümü korkunç olur."
Bilmiyorlar mı ki; Bayrağımıza selam vermeden uçan kuşun yuvasını bozarız!
Bilmiyorlar mı ki; atımızdan, gerektiğinde evdeşimizden vaz geçebiliriz ama vatanın bir çakıl taşı için kıyamet oluruz! Mete oluruz, Oğuz Kağan oluruz...
Bilmiyorlar mı ki; biz bir ölür, bin diriliriz!
Bilmiyorlar mı ki; "Ölümü öldüren bir ölüşle diriliriz."
Beğler!
"Nasıl ki; bakarken gözlerimizi görmüyor, onunla herşeyi görüyorsak, Ülkü de onun gibi, farkında olmadan vicdanlarımızda yaşar ve herşeyi ona göre yaparız..."
Yoksa binlerce yıldır devlet olarak kalabilir miydik?
Biz, ne Merzifonlu'lar, ne Damat Ferit'ler gördük. Hem gördük, hem de günlerini gösterdik...
Biz; daha dün, Yedi Düvel adıyla gelenleri, "Geldikleri gibi giderler!" inancıyla geldikleri yere göndermedik mi?...
"Biz biliriz bizim işlerimizi
İşimiz kimseden sorulmamıştır."
"TÜRK'ÜM BU AD, HER ÜNVANDAN ÜSTÜNDÜR"
Selam, sevgi, dua
Mustafa ASLAN

Hiç yorum yok: